10 Mart Mutabakatı’nın 5. maddesinde, “Suriyeli tüm mültecilerin kendi şehir ve köylerine geri dönüşü güvence altına alınacak ve korunmaları Suriye devleti tarafından sağlanacağı” vurgulanmasına rağmen Şam hükümeti bu konuda hiçbir adım atmadı. On binlerce Afrinli göçmen yeni yıla bir kez daha kendi topraklarından uzakta giriyor. Afrinlilerin en büyük arzusu, evlerine güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönebilmek.
HABER MERKEZİ – Türkiye ve desteklediği Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı silahlı gruplar tarafından 2018’de işgal edilen Afrin ve ona bağlı ilçe ve kasabalarda yaşayan binlerce insan, yeni yıla 8. kez evlerinden uzakta giriyor.
CEMİLE AQÎL: TOPRAKLARIMIZA GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE DÖNMEYİ UMUYORUZ
Saldırılarla topraklarından zorla göçertilen Afrînlilerden bazıları, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim‘in çabaları sonucu Cizire Kantonu‘na bağlı Haseke kentine yerleşti.
Baas rejiminin düşmesiyle birlikte Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve geçici Şam hükümeti arasında imzalanan 10 Mart Mutabakatı sonrası geri dönüş umutları artan Afrinli göçmenler yeni yıla dair beklentilerini Hawar Haber Ajansı‘na (ANHA) anlattı.
Afrinli göçmenlerden Cemile Hisên el Aqîl, “Topraklarımıza güvenli bir şekilde dönmeyi umuyoruz, Birleşmiş Milletler’den bize gerçek uluslararası güvenceler vermesini talep ediyoruz. Uluslararası güvenceler olmazsa geri dönemeyiz, çünkü hâlâ çete saldırılarından korkuyoruz” ifadelerini kullandı.
ZEKERİYA MUHAMMED: EN BÜYÜK ARZUMUZ EVLERİMİZE DÖNMEK
İki kez yerlerinden edildiklerine vurgu yapan Zekeriya Hamza Şeyh Muhammed ise, “2018’den beri yerimizden edilmiş bulunmaktayız. Ondan önce Halep’teki evlerimizin çoğu yıkıldı ve sonra Afrin’e göç etmek zorunda kaldık. Daha sonra oradan da edildik” dedi.
Yeni yıla dair beklentilerine değinen Muhammed şunları dile getirdi: “Yeni yıl yaklaşırken, en büyük arzumuz uluslararası güvencelerle evlerimize dönmek ve herkes gibi özgürlük ve güvenlik içinde yaşamaktır. Dönmeden önce, oradaki çeteler oradan çıkarılmalıdır. Kaçırmalar ve tutuklamalar devam ederken güvenlikten bahsedemeyiz. Bugün, geçici hükümetin bu önlemleri almaması için hiçbir bahane yok.”
NESRİN MUHAMMED: ONURLU BİR ŞEKİLDE VE KORKMADAN DÖNMEK İSTİYORUZ
Yıllardır topraklarından uzakta büyük zorluklar altında yaşamak zorunda kaldıklarını ifade eden Nesrin Muhammed, “onurlu bir dönüş arzusunu” dile getirdi.
“Afrin’e onurlu bir şekilde, acı çekmeden ve korkmadan dönmek istiyoruz” diyen Nesrin Muhammed, konuşmasının devamında şunları söyledi:
“Döndüğümüzde gerçek güvenlik garantileri istiyoruz, topraklarımız üzerinde hakkımız olduğunu hissetmeliyiz. Afrin’in çocukları ve halkı yıllardır acı çekiyor ve topraklarımızı yeniden inşa edebilmek için geri dönmek istiyoruz.”
EBDO SEYED: KÜRT YA DA ARAP, TÜM GÖÇMENLER EVLERİNE DÖNEBİLMELİ
Afrinli göçmenlerden Ebdo Hanan Seyed de geri dönüşün “insani” boyutuna dikkat çekti ve sadece kendileri için değil, yerlerinden edilen tüm göçmenlerin geri dönüş imkanına kavuşması gerektiğini ifade etti.
Yeni yıla dair beklentilerine dikkat çeken Seyed, konuşmasının devamında şu mesajı verdi:
“Umarız evlerimize ve mallarımıza döneriz, böylece Suriye istikrara kavuşur ve Kürtler, Araplar veya başka herhangi bir kökenden olsun, yerlerinden edilen tüm ülke halkı evlerine dönebilir. İnsanlar arasında sevginin hakim olmasını ve kardeşçe yaşamayı istiyoruz. Geri dönüşümüz onurlu olmalı ve herkes birlikte evlerine dönmelidir.”
AFRİN SORUNU MÜZAKERE MASASINDA
Yerinden edilenlerin kendi topraklarına dönüşü, 10 Mart Mutabakatı‘yla güvence altına alınmıştı. Mutabakatın 5. maddesinde, “Suriyeli tüm mültecilerin kendi şehir ve köylerine geri dönüşü güvence altına alınacak ve korunmaları Suriye devleti tarafından sağlanacaktır” ifadeleri yer alıyor.
Geçici Şam hükümeti ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin müzakerelere katılan Genel Komutanlık Üyesi Sîpan Hemo da 18 Ekim’de yaptığı açıklamada Afrin hakkında şu ifadeleri kullanmıştı:
DSG’nin entegrasyonu için zemin hazırlamak adına izleyebilecekleri açık bir örnek sunduk: Afrîn meselesi. Yerinden edilmiş Afrînlilerin geri dönmesinin, etkilenenlere tazminat ödenmesinin ve ihlallerden sorumlu olanların hesap vermesinin, hükümetin ulusal bir ordu kurma konusundaki ciddiyetinin temel göstergeleri olduğunu vurguladık.
“Afrîn konusu Şam için test olacak” | Hemo: Orduya katılmaya hazırız, kimliğimiz korunma
AFRİN’DE YAĞMA, TALAN, KAÇIRILMA…
Türkiye ve onun desteklediği Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı silahlı gruplar tarafından 2018’de işgal edilen Afrin ve ona bağlı ilçe ve kasabalarda, o zamandan beri Kürt yurttaşların mal ve mülkleri sık sık yağmalanıyor, zeytinleri gasp ediliyor.
İşgal sonrası Afrin’de Türkiye tarafından 300 civarında okul açılmış ve okullara Türk bayrakları asılmıştı. Aynı şekilde kentte Kürtçe yasaklanmış, okullarda Arapçanın yanı sıra Türkçe de müfredata sokulmuştu.
Afrin konusu uzun süredir Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve geçici Şam hükümeti temsilcileri arasında görüşülen gündemlerden birisi.
Heyetlerin Haziran ayında yaptıkları resmi görüşmede temel günden Afrin’in durumuydu. Halep’te gerçekleşen toplantılarda Afrin’e dönüşler için Özerk Yönetim ve Şam heyetleri ortak komite kurma kararı almıştı.
Afrîn’de SMO’ya bağlı milislerden yağma | Köylülerin 30 çuval zeytinini gasp ettiler
