Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Fransa istihbaratının gizli raporu sızdırıldı I

Müslümanların tüm hareketleri takip ediliyor

Fransa istihbaratının gizli raporu sızdırıldı I

Fransa’da hazırlanan yeni istihbarat raporu, Müslüman toplumlar içinde “aşağıdan yukarıya” gelişen bir “İslamcı girişimcilik” tehdidini gerekçe göstererek, devletin başta eğitim olmak üzere çok sayıda alanda yeni kısıtlayıcı önlemler almasının önünü açıyor.

HABER MERKEZİ- Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 20 Mayıs 2025’te yaptığı güvenlik zirvesinde, İslamcı yapılara karşı devletin alacağı yeni önlemleri masaya yatırdı.

Başbakan François Bayrou ve diğer bakanların da yer aldığı bir kabine toplantısında ele alınan mesele, aslında Fransa’da yaşayan milyonlarca Müslümanı doğrudan etkileyen yeni bir “gizli tehdit” raporunun detaylarıydı.

Ancak söz konusu belge, daha toplantı yapılmadan önce Le Figaro gazetesi tarafından kamuoyuna duyuruldu. Bu sızma, hükümet içindeki bazı kliklerin bilinçli olarak kamuoyu baskısı yaratma niyetinde olduğu yönünde spekülasyonları da beraberinde getirdi.

Bazı kaynaklar, Çalışma Bakanlığı’ndan bu belgeye dair bilgilerin “dikkatli bir şekilde servis edildiğini” öne sürse de, doğrudan bir sorumluluk şu ana kadar teyit edilebilmiş değil.

AFP’nin servis ettiği haberde, Macron’un 2024 yılında sözkonusu raporu istihbarat servislerinden hazırlamalarını istediği belirtiliyor. Gizli ibareli rapora göre, Fransa’daki “aşağıdan yukarıya” sızma stratejisi ile hareket eden bir yapı olarak Müslüman Kardeşler hareketi hedef alınıyor.

Rapor, örgütün eğitim, belediyeler ve spor alanlarına yoğunlaştığını ve özellikle “küçük kız çocuklarının başörtüsü takması” gibi örneklerle kamusal yaşamda varlık göstermeye başladığını iddia ediyor. İstihbarat raporunun amacı, sadece devleti değil, yerel yöneticileri, belediye başkanlarını ve kamuoyunu da “uyanık” hale getirmek. Çünkü Elysee’nin ifadesiyle bu tür girişimler “uzun süreli, örtülü ve kibar bir dille yürütülen taktikler.”

Rapor, “ulusal bütünlük için tehdit” ifadesini kullanırken, Elysee’den yapılan açıklamada, bazı önlemlerin kamuoyuna açıklanacağı, ancak bazılarının gizli kalacağı duyuruldu.

YENİ YASAKLAR GELEBİLİR

Raporun ardından gelen siyasi açıklamalar, devletin göçmen Müslüman toplumlara yönelik daha baskıcı önlemler alma eğiliminde olduğu yönünde. Bu önlemler arasında, 15 yaşından küçük kız çocuklarının kamu alanlarında başörtüsü takmasının yasaklanması da yer alıyor.

Ancak bu öneri, başta La France Insoumise (Boyun Eğmeyen Fransa) lideri Jean-Luc Mélenchon olmak üzere muhalif çevrelerden yoğun tepki aldı. Mélenchon, bu süreci “cadı avı”, “İslamofobinin yeni eşiği” olarak nitelendirerek, sağ popülist partilerle aynı zeminde buluşan bir devlet pratiğine dikkat çekti:

“Bir savunma konseyi toplanıyor, Le Pen ve Retailleau’nun uç fikirleri meşrulaştırılıyor. Ülkeyi bu paranoyayla yok edeceksiniz.”

İSLAMİ KURUMLARDAN TEPKİ GECİKMEDİ: SÜREKLİ ŞÜPHE HALİ

Rapor sadece sembolik kıyafetleri ya da sosyal medyadaki “dini propagandayı” hedef almıyor. Aynı zamanda cenaze işlemleri, Arapça’nın eğitim müfredatına alınması, hatta Fransa’nın Filistin meselesindeki politik duruşu da “risk unsuru” olarak tanımlanıyor.

Bu, eleştirmenler tarafından Müslüman yaşamın tüm unsurlarına sistematik müdahale olarak yorumlanıyor. Fransa Müslümanları Federasyonu (FMF) ise yayınladığı açıklamada “ağır ve ideolojik bir sapma” yaşandığını belirtti:

İddialar mesnetsizdir. Bizi siyasi bir dış gündemle ilişkilendirmek büyük bir haksızlık. Bu yaklaşım, Müslüman yurttaşlar arasında sürekli bir suçlama ve güvensizlik duygusu yaratıyor.”

Fransa İslam Konseyi (CFCM) de rapora tepki gösteren kurumlar arasında yer aldı. Raporun belirsiz kavramlar içerdiğini, tanım karmaşasıyla “her Müslümanı potansiyel tehdit” konumuna düşürdüğünü belirten CFCM, süreci “kamuoyu önünde yürütülen kriminalizasyon” olarak tanımladı.

HÜKÜMET İÇİNDE BİR “GÜÇ SAVAŞI” MI VAR?

Hükümet kulislerinde ise bu raporun zamanlaması ve medyaya sızdırılış biçimi dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir yıl kala Macron’un güvenlik eksenli bir çizgiye kaydığı ve bu dosyanın, hem sağ seçmene göz kırpma hem de muhalefeti bölme stratejisinin bir parçası olabileceği konuşuluyor.

Le Figaro’ya yapılan sızmanın da bu stratejinin bir uzantısı olarak, “kamuoyu hazırlama” amacı taşıdığı iddia ediliyor. İçişleri çevrelerine yakın bazı kaynaklar ise, bu raporun zaten “kamuya açık biçimde tartışılmasının planlandığını” savunuyor.

 

Benzer Haberler