Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

‘Türkiye ve bölgede yeni bir durum yarattı’

Tayip Temel: Sürecin inisiyatifi Öcalan’da

‘Türkiye ve bölgede yeni bir durum yarattı’

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tayip Temel, sürecin kendi içerisinde birçok parametreyi taşıdığını belirtti, “Fakat şunu söylemekte fayda var: Sürecin inisiyatifi kesinlikle Sayın Öcalan’da” dedi. Temel, Öcalan’ın inisiyatifinin Türkiye ve bölgede yeni bir durum ortaya çıkarttığını söyledi.

HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayyip Temel, Medya Haber TV’de katıldığı programda süreç tartışmalarına dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

İçinde bulunulan sürecin kendi içerisinde birçok parametreyi taşıdığını belirten Temel, birçok dinamik gelişme yaşandığı gibi birçok belirsizliği de barındırdığını söyledi. Fakat Temel sürecin PKK Lideri Öcalan’ın inisiyatifinde olduğunu söyledi.

“Sürecin inisiyatifi kesinlikle Sayın Öcalan’da” diyen Temel bunu şu ifadelerle açıkladı:

“PKK ve yine PKK’ye bağlı örgütlerin tümünün açıklamalarıyla -hem kamuoyuna yaptığı hem de Sayın Öcalan’a gönderdikleri mektuplarla- aslında irade beyanı yapıldı. Bu irade neydi? Aslında Sayın Öcalan’ın geliştirmeye çalıştığı inisiyatifin, iradenin arkasında olduğunu, bu konuda Öcalan’ın baş müzakereci rolünü oynaması için gerekli koşul ve imkanların sağlanması durumda bir bütünen Kürt siyasi hareketinin tüm paydaşlarının arkasında olduğu değerlendirilmesi yapıldı. Nitekim DEM Parti ve çeperindeki bütün demokrasi, muhalefet, siyasi parti güçleri bu çerçevede hem çalışmaya hem diplomatik faaliyetlerle, çok yönlü çalışmalar yürüttü.”

YENİ BİR DURUM ORTAYA ÇIKARTTI

Öcalan’ın hem Türkiye hem de bölge açısından yeni bir durum ortaya çıkarttığını belirten Temel şunları söyledi:

“Hem Türkiye açısından hem bölge devletleri açısında hem Kürt siyasetini tüm dinamikleri açısından –Güney’de KDP’yi ve YNK’yi dahil ederek söylüyorum- yeni bir durum ortaya çıkardı. Özellikle Ortadoğu’daki konjonktürden büyük bir çıkış yapabileceğini zaten söylemişti. O günden bugüne Türkiye’de Kürtlerle tarihsel ittifakın güncellemesi, demokrasinin, anayasanın gerekliliği tartışılıyor. Suriye’de işgal saldırıları büyük oranda durdu, çünkü argümanlar ortadan kalkıyor. Suriye’de SDG Şam yönetimiyle ilk kez resmi düzeyde bir protokol imzaladı. DEM Parti’nin dahiliyetiyle Barzani’yle, Talabini’yle yapılan görüşmelerle, Kürt siyaseti arasında oluşmuş olan buzlar büyük oranda eridi. Diplomatik faaliyetler hız kazandı. Yine Kürt ulusal konferansı gerçekleşti. Bunların tümünün kaynağında Sayın Öcalan’ın geliştirdiği inisiyatif ve irade var. Bunun hakkını kesinlikle teslim etmek lazım. Bu dinamiklerin toplumsal, siyasal sosyolojik yansımalarıyla karşı karşıyayız.”

DEM Parti heyetinin Meclis’teki siyasi partilerle süreç kapsamında yaptığı ziyaretlere de değinen Temel, parti olarak bu görüşmelerde sürecin şeffaf, açık ve toplumsal kesimlerin tümünün katılımı açısından güçlü geçmesi için bilgi paylaşımı yaptıklarını söyledi.

TOPLUMSAL VE HUKUKİ BOYUTLARIN OLUŞMASI İÇİN TARTIŞMA YÜRÜTÜYORUZ

Bu hafta içi yapılan son siyasi parti ziyaretlerinin ise esasen Meclis’in devreye girmesi ve rol oynaması için olduğunu belirten Temel, “PKK’nin tarihi 12. Kongresi’nde aldığı kararların toplumsal siyasal ve hukuksal boyutlarının oluşturulması için tartışmalar yürütüyoruz” dedi.

GÖRÜŞMELER OLUMLU

Görüşmelerin olumlu bir havada geçtiğini belirten Temel, ancak iktidarın tutumundan kaynaklı şüpheler ve kaygılar olduğunu söyledi. Temel, “Dışarıdan yetersiz ele alışlar, yanlış okumalar üzerinden eksik tanımlamalar var. Bunların tümünün tartışmayla, karşılıklı paylaşımlarla ve yine biz Sayın Öcalan’ın fikirleri ve görüşlerini doğrudan ileterek esasen Öcalan ne düşünüyor bunu tartışıyoruz” dedi.

ÖCALAN ‘NORM DIŞI DEVLET‘ VE MEDYANIN DİLİ HAKKINDA NE DEDİ?

Süreci provoke etmek isteyen kimi güçlerin varlığına da dikkat çeken Temel, bu güçlerin norm dışı devlet diye tanımlanan güçlerin siyasal sözcüleri olduğunu söyledi. Temel bu konuda Öcalan’ın heyetle paylaştığı ifadeleri de aktardı:

×Sayın Öcalan şunu diyor: ‘Kürtlerin insan olmaktan doğan haklarına dair ne zaman olumlu ve pozitif bir hava oluşur ve bir eğilim ve irade gelişir ise bunlar kıyameti kopartıyor. Bunlar gerçek bölücüler.  Bunlar Türkiye’de toplumun birleşmesi buluşması ve demokratik bir şekilde yan yana gelmesinin karşısında bölücülük yapan güçlerdir.’

Dolayısıyla medyanın dili, yayınları gerçekten sayın Öcalan’ın da çok yoğun eleştirdiği bir konu. Bunu bir cehalet ve cehalet değilse bu dili bir provokasyon ve sabotaj olarak tanımlıyor.

Hatta kendisi bazı gazetecileri çağırıp, tartışıp, konuşup objektif olarak Türkiye halklarına seslenmek istiyor. ‘Eğer bu dönemki süreci ve görüşlerimi taşıyacaklarsa buyurun gelsinler bakalım hangi tezime bakalım bu güçler hangi karşı tez oluşturabilirler’ diyor.

‘Yeni dönemin bir Mehmet Ali Birand profili lazım Türkiye halklarına. Cesurca gerçekleri anlatacak, gerçekleri aktaracak, bir medya gücü, gerçek gazetecilik lazım’ diyor.

Sayın Öcalan’ın heyetimizle paylaştığı çok net bir tutumu var. ‘Ben Türkiye halklarına seslenir, iletişim kurabilirsem hiçbiri karşı bir tez ortaya koyabilecek bir hakikate sahip değil’ diyor.

 

Benzer Haberler