ABD’nin İran saldırısına dünya genelinden karışık tepkiler geldi. Latin Amerika’dan gelen tepkiler çoğunlukla olumsuzken, Avrupalı liderler müzakere çağrısı yaptı.
HABER MERKEZİ – Dünya liderleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın pazar günü ilk saatlerde ABD’nin Fordo da dahil olmak üzere İran’daki üç nükleer tesise ”çok başarılı bir saldırı” düzenlediği yönündeki açıklamasına çeşitli tepkiler gösterdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Trump’ın cesur kararı tarihi değiştirecek,” diyerek, “Başkan Trump ve ben sık sık şunu söyleriz: ‘Güç yoluyla barış.’ Önce güç gelir, sonra barış,” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ise ABD’nin İran’a yönelik saldırılarının zaten istikrarsız bir bölgede tehlikeli bir gerilime işaret ettiğini, küresel barış ve güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi.
Guterres, “Bu çatışmanın hızla kontrolden çıkma riski artıyor. Bu durum siviller, bölge ve dünya için felaket sonuçlar doğurabilir,” diye konuştu.
LATİN AMERİKA’DAN KINAMA
Latin Amerikalı liderlerin tepkileri çoğunlukla olumsuzdu.
Venezuela Dışişleri Bakanı Yvan Gil, Telegram’da yayınladığı mesajda saldırıları kınadı. “Venezuela, ABD’nin İran’a yönelik askeri saldırısını kınıyor ve düşmanlıkların derhal durdurulmasını talep ediyor.”
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel de sosyal medya platformu X’e yapılan saldırıları kınayarak şunları söyledi: “ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik bombalama eylemini şiddetle kınıyoruz. Bu, Orta Doğu’daki çatışmanın tehlikeli bir şekilde tırmanması demek. Bu saldırganlık, BM Şartı’nı ve uluslararası hukuku ciddi şekilde ihlal ediyor ve insanlığı geri dönüşü olmayan sonuçları olan bir krize sürüklüyor.”
Meksika Dışişleri Bakanlığı ise diplomatik diyalog çağrısında bulundu. Bakanlıktan gelen açıklamada, “Anayasal dış politika ilkelerimiz ve ülkemizin pasifist inancı doğrultusunda, bölgedeki gerginliği azaltma çağrımızı yineliyoruz. Bölge devletleri arasında barışçıl şekilde bir arada yaşama ilkesinin yeniden sağlanması en büyük önceliktir,” dendi.
Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric de ABD’nin bu eylemini hukuka aykırı diye niteledi. “Şili bu ABD saldırısını kınıyor. Güce sahip olmak, onu insanlık olarak kendimize koyduğumuz kuralları ihlal ederek kullanmanıza yetki vermez. ABD bile olsanız vermez.”
KREMLİN: PUTİN’İN TRUMP’LA GÖRÜŞME PLANI YOK
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin İran’a düzenlediği saldırının ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD Başkanı Donald Trump ile görüşme planlamadığını, gerekirse hızla kararlaştırılabileceğini bildirdi.
Peskov, Rus haber ajansı TASS’a açıklamada bulundu. ABD’nin İran’a saldırısının ardından Putin’in Trump’la görüşme planının bulunup bulunmadığı sorusuna Peskov, “Şimdilik yok ancak olası temas hızla kararlaştırılabilir.” yanıtını verdi.
AVRUPA DAHA ÇOK MÜZAKERE DEDİ
Avrupalı liderler ise müzakere çağrılarında gecikmedi.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İran’ı müzakere masasına dönmeye çağırdı ve bölgedeki istikrarın öncelik olmaya devam ettiğini söyledi. Starmer, “İran’ın nükleer programı uluslararası güvenlik için ciddi bir tehdittir. İran’ın nükleer silah geliştirmesine asla izin verilemez ve ABD bu tehdidi hafifletmek için harekete geçti,” dedi.
Avustralya hükümetinin bir sözcüsü de gerginliğin azaltılması çağrısında bulundu. “İran’ın nükleer ve balistik füze programının uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğu konusunda nettik. ABD Başkanı’nın şimdi barış zamanı olduğuna dair açıklamasını not ediyoruz. Bölgedeki güvenlik durumu oldukça değişken. Gerginliğin azaltılması, diyalog ve diplomasi çağrısı yapmaya devam ediyoruz.”
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, ABD’nin İran’ın nükleer programına ilişkin 3 tesisine yönelik saldırısını endişeyle not ettiklerini, saldırının planlamasına ve icrasına katılmadıklarını belirtti. Barrot, ABD’nin İran’da 3 nükleer tesise saldırmasına ilişkin X hesabından açıklama yaptı.
İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan çatışmanın genişlemesine neden olabilecek gerginliğin artmasını engellemek adına taraflara itidal çağrısında bulunan Barrot, “ABD’nin İran’ın nükleer programına ilişkin 3 tesisine yönelik saldırısını endişeyle not ettik. Saldırının planlamasına ve icrasına katılmadık.” ifadelerini kullandı.
Barrot, bu bağlamda, bölgedeki Fransızların, Fransız personelinin, ülkesinin ortakları ve çıkarlarının güvenliğini sağlamanın öncelikleri olduğunu kaydederek, “Fransa, İran’ın nükleer silahı elde etmesine sert bir şekilde karşı olduğunu birçok kez ifade etti.” değerlendirmesini yaptı.
Fransa’nın İran’ın nükleer programı meselesinin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması çerçevesinde müzakere edilerek kalıcı olarak çözülebileceğine inandığını ifade eden Barrot, ülkesinin ortaklarıyla beraber bu meselenin çözümüne katkı sağlamaya hazır olduğunu vurguladı.
Barrot, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA), ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine gece düzenlediği saldırıların ardından tesis dışı radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış olmadığına yönelik açıklamasını not ettiğini kaydetti.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırısının, nükleer silah üretimine büyük zarar verdiğini ve bu saldırının ardından gerilimin azalmasını umduklarını belirtti.
Açıklamada, “Tüm bölge için bir tehlike oluşturan nükleer silah üretimine büyük zarar veren bu saldırıdan sonra gerçekten gerilimin azalmasını umuyoruz. İran müzakere masasına otursun.” ifadelerini kullandı.
ÇİN: IRAK’TAKİ HATA TEKRARLANMASIN
Çin’in devlet medyasında yapılan yorumlarda ise ABD’nin “İran’da Irak hatasını tekrarlayıp tekrarlamadığı” sorgulandı. Devlet televizyonu CGTN’nin yayınında, ABD saldırılarının tehlikeli bir dönüm noktası olduğu vurgulandı. “Tarih, Ortadoğu’ya yönelik askeri müdahalelerin sıklıkla uzun süreli çatışmalar ve bölgesel istikrarsızlık gibi istenmeyen sonuçlar doğurduğunu defalarca göstermiştir.” Yayında Orta Doğu’da istikrar için en iyi umudun, askeri çatışmadan ziyade diyaloğa öncelik veren ölçülü ve diplomatik bir yaklaşım olduğu belirtildi.
SUUDİ ARABİSTAN ENDİŞELİ
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın X’teki açıklamasında ise saldırılardan “büyük endişe” duyulduğu dile getirildi. “Suudi Arabistan Krallığı, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini hedef almasıyla kardeş ülke İran İslam Cumhuriyeti’ndeki gelişmeleri büyük bir kaygıyla takip ediyor.”
Krallık, “Sınırlama, gerilimi azaltma ve tırmanıştan kaçınma yönünde her türlü çabanın gösterilmesi gerektiğini” ifade ederek, uluslararası toplumu, krize son vermek için siyasi bir çözüme ulaşmak amacıyla bu “son derece hassas koşullarda” çabaları artırmaya çağırdı.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), ABD’nin İran’daki nükleer tesislere düzenlediği hava saldırılarının ardından yapılan ölçümlere göre, Körfez ülkelerinde radyasyon seviyelerinin henüz teknik olarak güvenli kabul edilen sınırlar içinde kaldığını duyurdu. KİK, ABD’nin İran’daki nükleer tesisleri hedef almasının ardından yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, “ABD’nin İran’a yönelik son saldırıları sonrası çevresel ve radyolojik göstergeler; şu an için tüm üye ülkelerde teknik olarak güvenli bir seviyede. Çevresel ve radyolojik göstergeler, teknik olarak izin verilmiş sınırlar dahilinde güvenli düzeyde seyretmektedir.” ifadelerine yer verildi.