Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Ankara’da kurulacak yeni pil üretim tesisi |

Enerji bağımsızlığı mı, yeni bir ekolojik yıkım mı?

Ankara’da kurulacak yeni pil üretim tesisi |

Ankara’da kurulacak yeni pil üretim tesisinin Türkiye’yi LFP pil hücresi üretiminde önemli bir üs haline getirmesi hedefleniyor. Ancak bu anlaşma ham madde madenciliğinden atık yönetimine kadar birçok noktada ekolojik riskler taşıyor.

HABER MERKEZİ–  Kontrolmatik iştiraki Pomega Enerji Depolama Teknolojileri, ABD merkezli bağımsız pil üreticisi Our Next Energy (ONE) ile Türkiye’de Lityum Demir Fosfat (LiFePO₄ – LFP) pil hücrelerinin üretimi için ortaklık kurdu.

ONE’ın 314 Ah kapasiteli LFP hücreleri, bu yıldan itibaren Ankara’daki Pomega gigafabrikasında üretilecek. Üretim kapasitesinin 2027 itibarıyla yılda 5 gigavatsaate çıkarılması planlanıyor.

AA’nın duyurduğu anlaşmaya göre Türkiye, Avrupa’nın en büyük bağımsız LFP pil hücresi üreticilerinden biri konumuna gelmeye hazırlanıyor.

Ancak bu büyüme hedefleri işçi sağlığı ve çevre açısından zorunlu soruları da beraberinde getiriyor.

LFP piller, kobalt içermemesiyle daha güvenli kabul edilse de üretim süreci önemli çevresel etkiler barındırıyor. Lityum, fosfat ve demir gibi hammaddelerin madenciliği; özellikle yoğun su tüketimiyle su kaynaklarının tükenmesine, toprağın bozulmasına ve yerel ekosistemlerin zarar görmesine neden olan saldırgan madenciliğin ilk sıralarında yer alıyor.

LFP pillerin geri dönüşümü, diğer lityum pil türlerine kıyasla ekonomik olarak daha az cazip. Bu da üretim artışıyla birlikte Türkiye’nin elektronik atık yükünü daha da artıracak. Kimyasal işleme süreçlerinden kaynaklı tehlikeli atıklar ve hava emisyonları da çevresel denetim ihtiyacını gündeme getiriyor.

YENİ BİR YEŞİL SÖMÜRÜ ZİNCİRİ DAHA

Pil üretimi, Türkiye’nin enerji depolama kapasitesini ve teknolojik bağımsızlığını artırabilir. Ancak uzmanlar, bu yatırımların yalnızca ekonomik değil, etik ve ekolojik sorumluluklar çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Eğer çevreye ve topluma duyarlı bir üretim modeli kurulmazsa, bu yatırımlar yeni bir “yeşil sömürü” zincirine dönüşebilir.

Türkiye’deki denetim mekanizmalarının yeterliliği de tartışma konusu. Hem işçi sağlığı hem de çevresel etki değerlendirmeleri konusunda daha şeffaf olunması zorunlu.

×LFP pil hücrelerinin üretiminde kullanılan kimyasal maddeler, işçi sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler barındırıyor. Uzmanlar, solunum yolu hastalıklarından kimyasal yanıklara, yangın riskinden yeraltı suyu kirliliğine kadar birçok tehdide karşı uyarıyor.

HEM İŞÇİLER HEM DE ÇEVRE İÇİN BÜYÜK RİSK VAR

Lityum demir fosfat (LFP) pillerin üretiminde kullanılan lityum, demir ve fosfat gibi hammaddelerin tozlarının solunması, akciğerlerde kalıcı tahribata yol açabiliyor. Özellikle fosfat bazlı bileşiklerin uzun süreli maruziyeti, solunum yolu hastalıkları ve meslek hastalıklarına zemin hazırlıyor.

Elektrot üretiminde kullanılan N-metil-2-pirolidon (NMP) gibi solventler ise özellikle sinir sistemi üzerinde yarattığı tahribat nedeniyle Avrupa Birliği tarafından “üreme sağlığına zararlı” olarak sınıflandırıldı.

Üretim sırasında ortaya çıkan elektrot artıkları, asit-baz içeren yıkama suları ve diğer kimyasal atıkların kontrolsüz biçimde doğaya karışması; toprakta ağır metal birikimi ve yer altı suyu kirliliği gibi ciddi çevresel sorunlara da neden olacak.

Benzer Haberler