Portekiz’deki erken seçimde sosyalistler oy kaybederken, merkez sağ çoğunluğu yine sağlayamadı. Ülkedeki siyasi belirsizlik sürüyor. Aşırı sağ ise yükselişte.
HABER MERKEZİ – Portekiz’de yapılan erken genel seçimlerde Başbakan Luis Montenegro’nun liderliğindeki merkez sağ Demokratik İttifak (AD) birinci parti oldu. Ancak AD tek başına iktidar için gerekli çoğunluğu sağlayamadı. Seçimlerin asıl dikkat çeken sonucu ise aşırı sağcı Chega partisinin rekor oy artışı oldu.
AD BİRİNCİ ÇIKTI AMA ÇOĞUNLUK YOK
Kesin olmayan sonuçlara göre AD, parlamentodaki 230 sandalyeden 89’unu kazandı. Bu, önceki seçime göre 9 sandalye artış anlamına geliyor. Ancak AD, hükümeti tek başına kurabilecek çoğunluğa ulaşamadı.
Başbakan Montenegro, seçim sonuçlarını “partim lehine bir güvenoyu” olarak yorumladı. AD’nin tek başına iktidar olamaması, ülkedeki siyasi belirsizliği sürdürdü.
CHEGA’DAN TARİHİ SIÇRAMA
Oyların yaklaşık yüzde 22’sini alan aşırı sağcı Chega, sandalye sayısını 58’e çıkardı. Bu sonuçla Chega, Portekiz siyasetinde kilit aktörlerden biri haline geldi. 2019’da kurulan ve ilk seçimde yalnızca yüzde 1 oy alan parti, böylece dört yılda ciddi bir yükseliş gösterdi.
Chega’nın lideri Andre Ventura, partisinin “Portekiz halkının gerçek sesi olduğunu” savunarak erken seçim çağrılarına karşı çıktı.
SOSYALİST LİDER İSTİFA ETTİ
Seçimlerin kaybedeni olarak değerlendirilen Sosyalist Parti (SP) ise mecliste 78 olan sandalye sayısını 58’e düşürdü. SP lideri Pedro Nuno Santos, sonuçların açıklanmasının ardından istifa edeceğini duyurdu.
Ana muhalefet rolünün Chega mı yoksa SP’ye mi ait olacağı, yurtdışı oylarıyla belirlenecek dört sandalyeye bağlı. İlk anketler, bu oyların Chega lehine olabileceğine işaret ediyor.
HÜKÜMET AZINLIKLA KURULACAK
Chega ile herhangi bir koalisyon seçeneğini reddeden Başbakan Montenegro, azınlık hükümeti kurmayı planlıyor. Diğer partilere “sorumlu davranma” çağrısında bulunan Montenegro, “Yeniden seçime gitmek istemiyoruz” dedi.
SİYASİ KRİZ REFORMLARI TIKIYOR
Portekiz, son üç yılda üçüncü kez seçime gitti. Ülkede süregelen siyasi istikrarsızlık, lityum madenciliği, havayolu şirketi TAP’ın özelleştirilmesi ve sosyal reformlar gibi kritik ekonomik kararların uygulanmasını geciktiriyor.
