Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı destekleyen Nobel ödüllü 88 isim, kaleme aldıkları bir mektubu Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası kurumlara ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdi.
HABER MERKEZİ – Farklı alanlarda Nobel ödülü alan 88 isim, 26 yıldır İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na destek amacıyla imzaladıkları mektubu Türkiye’nin üyesi olduğu uluslararası kurumlara ve Türkiye Cumhurbaşkanlığı’na gönderdi.
Bu girişime, insan hakları ve barış inşası alanlarında aktif olan iki Nobel Barış ödülü sahibi, Jody Williams (1997) ve Şirin Ebadi’nin (2003) öncülük ettiği açıklandı.
“BİR UMUT IŞIĞI”
Öcalan’ın çeyrek asrı geçen tutukluluğu süresince içinde bulunduğu koşullara dair “süregelen endişelerini” içeren mektupta imzacı isimler, “Dünya genelinde çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde, Sayın Öcalan’ın Türkiye’de barış ve demokrasi çağrısı, bölge halkları için bir umut ışığı olarak durmaktadır” dedi.
UMUT HAKKI ÇAĞRISI
İmzacı isimler, Öcalan’ın davasına dair Avrupa kurumlarının ve BM İnsan Hakları Komitesi’nin “anlamlı bir çaba göstermemiş olması” gerekçesiyle uluslararası kurumları eleştirerek, özellikle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2014 kararının uygulanmasının sağlanması ve “umut hakkı” konusunda yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı.
ÖCALAN VE ALFRED NOBEL’İN BARIŞ RUHU
Söz konusu açıklamada Nobel ödüllü isimlerin Öcalan’ın davasına üçüncü kez müdahil olmasını temsil ettiği belirtildi. Uluslararası kurumları, Öcalan’ın haklarını koruma konusunda harekete geçmeye çağıran mektupta bu kez bir adım daha ileri gidilerek, Öcalan’ın başlattığı barış sürecine ve bu süreçteki “kilit rolüne” açık destek şu sözlerle ifade edildi:
“Sayın Öcalan’ın çağrısı, Alfred Nobel’in güçlü şekilde vurguladığı kardeşlik ve barış ruhunu taşımaktadır. Nobel Ödüllü bireyler olarak bu girişimi tanıyor ve destekliyoruz. Barış müzakerelerinin yeniden başlatılması bağlamında ve Kürt halkının meşru siyasi temsilcisi ve lideri olarak Sayın Öcalan özgür olmalı, başlattığı barış sürecine tam olarak katılmasına izin verilmelidir; bu da kendisinin avukatları, partisi ve bu süreçteki tüm aktörlerle serbestçe iletişim kurabilmesi anlamına gelmektedir.”
WİLLİAMS: BARIŞ TUTUMU, İLHAM VERİCİ
Girişime öncülük eden Jody Williams, Öcalan’ın özgürlüğünün ve sürece “engelsiz katılımının” önemine şu sözlerle dikkat çekmişti:
“Durumu bir süredir takip eden bizler, elbette Türkiye’nin olumlu karşılık vereceğini, onun çağrısına kulak vereceğini ve katılım koşullarını sağlayacağını umut ediyoruz. Öcalan bu sürecin tam katılımcı bir lideridir ve aynı zamanda güvenliğe de ihtiyaç duymaktadır. Bugünün dünyasında gördüğümüz yalnızca nefret ve soykırım… ve Öcalan’ın böyle bir tutum alarak barış için ilerlemek istemesi gerçekten ilham verici.”
MEKTUP HANGİ KURUMLARA GÖNDERİLDİ?
Mektup, Türkiye’nin üyesi olduğu birçok uluslararası kuruma gönderildi. Bunlar arasında Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, İnsan Hakları Komiseri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı ve İşkence, İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Muameleyi Önleme Komitesi (CPT) yer alıyor.
Ayrıca, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tüm üyelerine de birer mektup gönderildi. Bu komite, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2014 tarihli Öcalan v. Türkiye kararının uygulanmasını Eylül 2025’te yeniden görüşecek.
İkinci bir mektup da, hem Öcalan’ın davasına ilişkin AİHM kararlarının uygulanmasından hem de mevcut barış sürecinin devamından sorumlu olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a gönderildi.
Hak ve hukuk örgütleri bildirimde bulundu | AK Bakanlar Komitesi’ne ‘umut hakkı’ başvurusu
