Madagaskar Cumhurbaşkanı Andry Rajoelina, kendisini yıllar önce iktidara taşıyan ordu içindeki özel kuvvetlerin desteğini kaybettikten sonra ülkeden kaçtı. Rajoelina’nın, Fransa’ya ait bir askerî uçakla başkent Antananarivo’dan ayrıldığı iddialar üzerine ordu yönetime el koydu.
HABER MERKEZİ – Madagaskar’da haftalardır süren hükümet karşıtı protestoların ardından ordu, yönetime el koyduğunu duyurdu.
Yerel medyadaki haberlere göre, Albay Michael Randrianirina komutasındaki birlikler ülkenin kontrolünü ele aldı.
ANAYASA ASKIYA ALINDI
Ordu, anayasanın askıya alındığını, hükümetin ve bazı devlet kurumlarının faaliyetlerinin geçici olarak durdurulduğunu açıkladı. Madagaskar Anayasa Mahkemesi, ordu adına yönetime el koyan Albay Michael Randrianirina’yı “cumhurbaşkanlığı görevlerini yürütmeye davet ettiğini” açıkladı. Yerel medyadaki haberlere göre, Madagaskar’daki en yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi, Albay Randrianirina’yı cumhurbaşkanlığı görevlerini yürütmeye davet etti.
Madagaskar’da haftalardır süren hükümet karşıtı protestoların ardından Randrianirina komutasındaki Kara Kuvvetleri Personel İdare Merkezi (CAPSAT) askerleri bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na girerek yönetime el konulduğunu ve anayasanın askıya alındığını duyurmuştu.
PROTESTOLARDA 22 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Ülkede eylül sonunda elektrik ve su kesintilerine tepki için başlayan gösteriler, kısa sürede hükümet karşıtı protestolara dönüştü. Ordunun bazı unsurlarının protestoculara destek vermesi, yönetim içindeki bölünmeyi derinleştirdi.
Fransız Ulusal Radyosu RFI’nın 13 Ekim’deki haberinde, Cumhurbaşkanı Andry Rajoelina’nın Fransız ordusuna ait bir uçakla ülkeden gizlice ayrıldığı ileri sürülmüştü. Rajoelina’nın nerede olduğuna dair ise hala resmi açıklama yapılmadı.
Cumhurbaşkanı Andry Rajoelina, sabah saatlerinde yayımladığı kararnameyle Ulusal Meclis’i feshettiğini duyurmuştu. Ancak Meclis, fesih kararının hemen ardından olağanüstü toplanarak Rajoelina’nın görevden alınmasına karar vermişti.
Madagaskar’daki gösterilerde şu ana kadar 22 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı.
Fransız devlet radyosu RFI’nin aktardığına göre, Fransa vatandaşlığı da bulunan Rajoelina, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yapılan bir uzlaşmanın ardından ülkeyi gizlice terk etti. Güzergâhına dair resmi açıklama yapılmazken, Cumhurbaşkanı’nın Dubai’ye gitmiş olabileceği öne sürülüyor.
Rajoelina, pazartesi akşamı ulusa seslenmeye hazırlanıyordu. Cumhurbaşkanlığının sosyal medya hesabında, yerel saatle 19.00’da yapılacağı duyurulan konuşma gerçekleşmeden önce uçağa bindiği bildirildi.
GENÇLERİN EYLEMİ ORDUYU İKİYE BÖLDÜ
51 yaşındaki Rajoelina, 2009’da bir darbeyle yönetime gelmiş, ardından 2013 seçimlerinde meşruiyet kazanmıştı. Ancak geçtiğimiz haftalarda yolsuzluk, işsizlik ve yoksulluk karşıtı gösteriler ülke çapında yayılmış; özellikle “Z Kuşağı Madagaskar” etiketiyle örgütlenen genç eylemciler geniş destek bulmuştu.
The military coup in Madagascar has ended: President Andry Rajoelina has fled the country after the army sided with mass protests.
According to Reuters, he departed on a French military aircraft after the elite CAPSAT unit and parts of the gendarmerie joined the demonstrators.… pic.twitter.com/Cn9hjM5gBi
— NEXTA (@nexta_tv) October 13, 2025
Gösterilerin dönüm noktası, CAPSAT (Güvenlik ve Bölge Destek Birliği) adlı özel kuvvet biriminin protestocuların safına geçmesi oldu. Birliğin askerleri, Rajoelina’nın istifasını isteyen kitlelerle birlikte yürüdü. Cumhurbaşkanı’nın diyalog çağrısı ise gençler tarafından reddedildi.
×REJİMİ AYAKTA TUTAN KUVVET: CAPSAT
CAPSAT, Madagaskar ordusu içinde yer alan ve fiilen ordu ile polis arasında konumlanan yarı askerî bir yapı. 2009’da dönemin Cumhurbaşkanı Marc Ravalomanana’ya karşı düzenlenen darbede belirleyici rol oynamıştı.
O dönemde CAPSAT birlikleri, Genelkurmay’ın emirlerine karşı gelerek devlet televizyonunu ve başkanlık sarayını ele geçirmiş; dönemin Antananarivo Belediye Başkanı olan Andry Rajoelina’nın iktidarı ele geçirmesini sağlamıştı.
O tarihten bu yana CAPSAT, ülke siyasetinde “rejim belirleyici” bir güç olarak anılıyor. Ancak bu kez, kurduğu düzenin karşısına geçmiş durumda.
ORDU İÇİNDE MUHALEFET: KARDEŞLERİMİZİ VURMAYACAĞIZ
Geçtiğimiz hafta sonu CAPSAT askerleri, sosyal medyada yayımladıkları bir videoda, güvenlik güçlerini halka ateş açmamaya çağırdı:
“Ordu, jandarma ve polis… Para için kardeşlerimizi vurmayı reddedelim. Üstlerinizin emirlerine itaat etmeyin. Silahlarınızı size bu emri verenlere doğrultun, çünkü biz ölürsek ailelerimize bakmayacaklar.”
Bu açıklama, ordunun alt kademelerinde uzun süredir biriken hoşnutsuzluğun sembolü olarak yorumlanıyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Eylül ortasından bu yana süren gösterilerde en az 22 kişi yaşamını yitirdi. Hükümet ise bu sayıyı 12 olarak kabul ediyor ve ölenlerin “yağmacı” olduklarını öne sürüyor.
Pazartesi günü düzenlenen kitlesel eylemlerde, daha önce protestoculara karşı aşırı güç kullanmakla suçlanan bazı jandarma subaylarının da halkın yanında yürüdüğü görüldü. Subaylar, yayımladıkları bir video mesajında “hatalarını kabul ettiklerini” söyledi.
YENİ BİR BELİRSİZLİK DÖNEMİ BAŞLIYOR
Rajoelina’nın kaçışıyla birlikte, ülkenin yönetimi fiilen ordu içindeki hizipler arasında bölünmüş durumda. Antananarivo’daki stratejik noktalar CAPSAT birliklerinin kontrolüne geçmişken, bazı komutanların Rajoelina’ya sadık kaldığı bildiriliyor.
Siyasî analistler, Madagaskar’ın “yeni bir 2009 senaryosuna” sürüklendiği görüşünde. O dönemdeki darbede de, benzer şekilde, sokak protestolarının ardından ordu yönetime el koymuştu.