CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kürt meselesinin çözümü için Meclis’te kurulan komisyonun çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. “29 maddelik öneri paketimiz var” diyen Özel, bundan sonra CHP’nin komisyonda nasıl bir tavır alacağını da anlattı.
HABER MERKEZİ – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP’nin Kürt meselesinin çözümü için bundan sonra atacağı adımlar hakkında konuşan Özel, 29 maddelik bir öneri paketleri olduğunu söyledi. Ayrıca Özel, CHP’ye İmralı’ya gitmedikleri için yapılan eleştiriler hakkında da, “CHP’nin tutumu net” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel’in, Cumhuriyet gazetesi yazarı Işık Kansu, Ankara Temsilcisi Sertaç Eş ve Sarp Sağkal’ın sorularına verdiği yanıt şöyle:
“29 MADDELİK ÖNERİ PAKETİMİZ VAR”
* Kürt Sorunu’nun çözümü için yeni çözüm süreci için kurulan komisyonda bundan sonraki süreçte neler yapacaksınız?
Kürt Sorunu için, içinde bulunduğumuz komisyona hazırlık süreci bizi bu konuda biraz daha somut çalışmaya itti. 29 maddelik bir öneri paketimiz var. Bunun içinde nefret söylemiyle mücadele konusunda bir kanun önerimiz var. Bütün kadınların şiddete karşı kırılgan olduğu ama Kürt kadınlarının daha kırılgan olduğu meselede hem kadına şiddet konusunda önerilerimiz var hem de kadın cinayetlerinin istatistikleri üzerinden konuştuğumuz şeyler var.
Bakırhan’dan CHP’nin İmralı gerekçesine tepki
“KOMİSYONU DOMİNE EDECEĞİZ”
Anadilin öğrenilmesi konusunda ilk kez programımızda bir şeyler yazıyor. Bunun yanında terör tanımı; öğrenciyi, gazeteciyi terörist yapan tanımla ilgili önerimiz var. Cumhurbaşkanına, kamu görevlisine hakaret suçunun fikir özgürlüğü konusunda çerçevelenmesine yönelik bir hazırlık var. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmaması gibi aykırılıkların giderilmesine yönelik hazırlıklarımız, bu konuda bazı müeyyede önerilerimiz var. Yine gazetecilerin derdi olan “Yanlış bilgiyi alenen yayma” suçuyla ilgili düzenleme önerimiz var. Hem komisyonu bu konuda domine edeceğiz, yönlendireceğiz, talepte bulunacağız hem de yaptırabildiğimizi burada yaptıracağız. Yaptıramadığımızı kendimiz yapacağız.
“CHP’NİN TUTUMU NET VE SAMİMİDİR”
* Komisyonun İmralı ziyareti önce duyurulmadı. Sonra akşam saatlerinde bir açıklama yapıldı. AKP’li Hüseyin Yayman önce gittiğini kabul etmedi. MHP’nin daha çok sahiplendiği, AKP’nin biraz daha açıklamaktan kaçındığı bir süreç oldu. Siz bu tutumları nasıl değerlendirirsiniz?
Samimiyetsiz bir tutum. AKP zaten ilk günden beri derenin boyunu MHP’ye ölçtürerek tamamen bu işi bir siyasi rant ve risk alanı olarak yönetiyor. Bize bazı eleştiriler yapıyor ama hiç olmazsa CHP’nin tutumu net ve samimidir. Biz komisyona girdik, katkı irademizi ortaya koyduk. Koymaya devam ediyoruz. İmralı ziyareti noktasında bize oy verenlerin, tabanımızın, halkın beklentileri doğrultusunda kararımızı tarih önünde kayda geçirdik. Savunduk. DEM tabanının DEM’den beklentisi ile CHP’ye oy verenlerin CHP’den beklentisi arasında bir fark olmasının herkes tarafından anlayışla karşılaması lazım.
AKP tavşana kaç, tazıya tut yapa yapa; “Bunu ranta çevirir miyim, riskini MHP’ye taşıtabilir miyim?” hesapları içinde bir süreç yapıyor. Şimdi adaya gidildi, fotoğraf vermeye utanıyoruz. Video olmasın, tutanak olmasın. Biz daha kararımızı vermeden önce AKP’de etkili bir isim bize “Siz de gelin adaya. Zaten video olmayacak, fotoğraf olmayacak. Ne gün gidildi, dönüldü belli olmayacak. Koster olmayacak, helikopter olacak. Çünkü gazeteciler bekler orada. Helikopterin kalktığı, indiği belli olmayacak.
×Gidildikten sonra bir gün sorulacak, ‘O iş yapıldı’ denecek. Hatta istiyorsanız kimin gittiği bile gizli kalabilir, ‘CHP’den biri gitti’ deriz. İlla gelin” dedi. Ben de “Gitmek mi bu o zaman?” dedim. O da “Bu iş böyle olacak” dedi. Bu ziyaretten bizi alıkoyan neyse, AKP de bunu görüyor. Bunun kendince bir maliyet yaratacağını düşünüyor. Üstlenmemek için böyle yapıyor. Komisyonun kamuya açık kısmında da hiç konuşmadılar. “Oylama gizli olsun” dendi. “Oylama yapılmasın” bile dendi.
İMRALI TUTANAKLARI…
* Siz İmralı’daki tutanakların açıklanmasını istiyor musunuz?
İmralı’daki tutanakların komisyonla aynen paylaşılması lazım. Komisyon üzerinden partiler ne olduğunu öğrenir. Ona göre açıklanıp açıklanmama konusunda tavırlarını belirlerler. İmralı’da gizli kalınması gerekecek ne var, ben bilmek isterim. Eğer gizli kalması gerekecek bir şey yoksa biz de açıklanması yönünde destek veririz.
* Komisyonun İmralı ziyareti dönüşü yine bir anayasa tartışması başladı. Siz bunu nasıl değerlendirirsiniz?
Bu anayasadan kimse memnun değil, ben de değilim. Ama anayasal düzenden yanayım. Bugün kendisi için değiştirilmiş anayasa uymayan bir iktidar var. O yüzden bütün yetkili organlarımızla konuşup, bu anlayışla anayasa yapamayacağımızı söyledik. Burada da bir değişiklik öngörmüyoruz. Sonuçta mevcut anayasanın bu kadar ihlal edildiği bir yerde yeni anayasanın uyulmak için değil, oyun kurmak için yapıldığını görüyoruz. Bir de Erdoğan tarihinin en moralsiz sürecini geçiriyor. 31 Mart’ta ilk kez sandıktan malup çıktı. O gücünü sandıktan alan Erdoğan kalmadı. Son seçimin galibi CHP. Gelecek genel seçime son girdiği sandıktan malup çıkmış birisi olmamak için kendisine makul bir sandık arıyor. Tek başına kazanamayacağı için “Acaba bir başka denklem kurabilir miyim?” hesabı yapıyor. Onun sorunu anayasaya uymak değil. Bunu iktidarını sürdürmek için bir kurgunun parçası olarak görüyor.
×
KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA YANIT
* Kemal Bey’in (CHP eski Genel Başkanı) “siyaseten arınma” ve “çözüm sürecinde cesur olma” çıkışını nasıl değerlendirirsiniz?
CHP’de koltuk Atatürk’ten miras olduğu için hem genel başkana hem önceki genel başkanlara yaklaşımın çok özenli olması gerekiyor. Benim şöyle bir tutumum var: Önceki genel başkanların eleştiri hakkı var ama bizim mevcut genel başkan olarak onları eleştirme hakkımız yok. Vefa göstermeliyiz. Meseleye hep öyle yaklaştık. İki yıldır bunun dışında bir tavrımız olmadı. Bugün de bunu terk etme niyetinde değiliz.
Tabii son açıklama parti tabanında ve CHP’ye umut bağlayanlarda ciddi bir tepkiye yol açtı. Bu tepkilerin önünü almakta güçlük çekiyoruz. CHP; çözüm süreci noktasında komisyon fikrinin sahibi, 29 maddelik bir demokratikleşme paketini masaya koydu. Kendisine yapılan bütün saldırılara rağmen, masadan kalkma yönündeki talepleri göğüsledi. İmralı’ya gitme noktasında da tavrını belirlemişken, bu tavrın eleştirilmesi ve partinin tarihini, vicdanını ve siyasi pozisyonunu ortak akılla belirlemişken buna çok kestirmeden bir tepki gösterilmesi partiyi çok üzdü.



