Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

“CHP’nin dışında bırakılması sürecin yürümesini engeller”

Sancar’dan barış için “en geniş ortaklıklar” vurgusu

“CHP’nin dışında bırakılması sürecin yürümesini engeller”

DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Sancar, barışa ancak en geniş ortaklıklarla ulaşılabileceğini vurguladı, CHP’nin dışında bırakılmasının sürecin yürümesini engelleyeceğini söyledi.

HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti üyesi Mithat Sancar, Kürt sorunun çözümü için devam eden süreç ve katıldığı görüşmelere dair değerlendirmelerde bulundu.

MA’dan Mehmet Aslan’ın sorularını yanıtlayan Mithat Sancar, Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun silah yakma töreni ve kararının dünyadaki çatışma çözümü örnekleri açısından yeni bir durum olduğunu belirtti.

Sancar, Abdullah Öcalan’ın çağrısı ardından gelen bu karar ve eylemle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

דSilah bırakma konusu elbette bu sürecin özel bir yanına oluşturuyor. Şu an yaşadığımız süreç dünyada şimdiye kadar gördüğümüz örneklerin hiçbirine benzemiyor. Hepsinde silah bırakma en sonda olurdu. Burada silah bırakma çağrısı ve kararı en başa alındı. Böylece dünya örneklerinde rastlamadığımız bir şema ile karşı karşıya kaldık.

Elbette, yeni bu. Çatışma çözümü ve yeni bir barış süreci modelidir. Dünyada bir benzeri yok. Akademide, siyasette çalışmalar yapmış bir insan olarak söylüyorum.”

Silah bırakma kararının stratejik bir tercih olduğunu ve çok güçlü bir dönüşüm potansiyeli taşıdığını belirten Sancar, “Belli kesimlerin çözüm önünde hep engel olarak gördükleri silah meselesinin en başta çözülmesi sürecin daha geniş çerçevede yürümesini mümkün kılıyor” ifadelerini kullandı.

HUKUK VE SİYASET ZEMİNİ

Silah yakma töreni sonrası Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yaptıkları görüşmeye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Sancar, sürecin artık siyasal ve hukuksal zeminde daha sağlam ilerlemesi için adımlar atılması gerektiğini vurguladı ve Tunç ile yaptıkları görüşmenin de bu temelde gerçekleştiğini söyledi.

Sancar şunları belirtti:

“Sürecin silah aşamasından çıkması, hukuk ve siyaset zeminine taşınmasıyla sağlanacaktır. Bunlar birbirine bağlıdır. Hukuk ve siyaset zemini güçlendikçe silahın devreden çıkması süreci de hızlanacak.”

Sürecin yasal ve hukuksal zemininin hazırlanması için en büyük sorumluluğun kurulacak Meclis Komisyonu’na düştüğünü belirten Sancar, yasaların uzlaşmayla, mutabakatla çıkması için komisyonun çalışmaya başlaması gerektiğini ifade etti.

דBöylece çıkarılacak yasalar burada tartışılacak. Kamuoyunun da bilgisi dahilinde olacak. Onlar komisyonda görüşüldükten sonra Meclis Genel Kurulu’na gelecek. Önemli yasaları kastediyorum. O zaman sürecin hukuksal zemini daha da güçlenecek.”

Sancar, hem Barış ve Demokratik Toplum Grubu Sözcüsü Bese Hozat’ın hem de Abdullah Öcalan’ın 9 Temmuz’da yayımlanan görüntülü mesajında yer verdiği “demokratik entegrasyon” kavramı ve yasal zemini ile ilgili de konuştu.

Demokratik entegrasyonun iki boyutu olduğunu kaydeden Sancar, şunları belirtti:

×Dar boyutu; bugüne kadar PKK’de yer almış insanların -ister doğrudan alanda silahlı mücadelede, ister yurtdışında, sürgünde ya da cezaevinde- toplumla demokratik bütünleşmesi olarak anlaşılmalı. Bu elbette öncelikle hukuk yoluyla olacak. Ama sadece hukuk yetmiyor, hukuk ön şarttır. Yani hukuku güvence oluşturulmadan zaten olmuyor. Hukuki güvenceyi oluşturduktan sonra diğer boyutları var. Bunun toplumsal boyutu var, ekonomik boyutu var, psikolojik boyutu var, başka boyutları da var. Bütün bunları bir arada ele almak gerekiyor. Siyasi boyutu da var. Silah bırakıldıktan sonra esas olarak siyasal alana geçişin imkanlarını ve şartlarını yaratmak da gerekiyor. Hukuk ve siyaset tam da burada bütünleşiyor. Ki Sayın Öcalan bu ikisinin birlikteliğine özel vurgu yapıyor. Bizim sohbetimizde de bunlar konuşuldu. Diğer yanı Kürt sorunun çözümüne ilişkin kendi modelinin, fikriyatının içinde yer alıyor zaten. Yani ‘Demokratik Ulus’ çözümünün başka tür bir ifadesi de olarak da anlaşılabilir demokratik entegrasyon.”

BARIŞA ANCAK EN GENİŞ ORTAKLIKLARLA ULAŞILABİLİR

Siyasi atmosfere dönük de değerlendirmelerde bulunan Mithat Sancar, barışa ve demokrasiye ancak en geniş ortaklıklarla ulaşılabileceğini vurguladı. Bu sebeple süreçte kimsenin dışarıda bırakılmaması gerektiğini belirten Sancar, CHP’nin tüm baskılara rağmen tutumunun değerli olduğunu belirtti. Sancar’ın bu konudaki değerlendirmeleri şöyle:

דToplumsal çoğunluk çözümün zeminini de çok güçlendirir. CHP’nin bu sürecin dışında bırakılması bu sürecin yürümesini engeller.

Şu ana kadar CHP yönetiminin, özellikle Özgür Özel’in şahsında izlediği yol çok değerli. Bütün bu kuşatılmaya ve baskıya rağmen kendi çerçevelerinde tutarlı bir şekilde barışı destekliyorlar. Barış konusunda üzerlerine düşeni yapacaklarını söylüyorlar. Bu çok değerlidir. İktidarın uygulamalarını kabul etmek mümkün değil bu çerçevede. Ama iktidar bunu yapıyor diye CHP’nin de “bu sürece destek vermiyorum” dememesinin ne kadar önemli olduğunu da hepimiz görmeliyiz.

Barışa ve demokrasiye ancak en geniş ortaklıklarla ulaşılabilir. Bizim şimdi bu ortaklıkları yaratacak siyasal yöntemlere ve siyasal anlatıya ihtiyacımız vardır. Bu anlatıyı tek tarafın oluşturması söz konusu değil, doğru değil. Ortak anlatı, ortak üretimdir. Şimdi biz ortak üretimle siyasal yöntem ve gelecek anlatısı üreterek, barışa ve demokrasiye yürüme hükümlülüğü sorumluluğu altındayız. Zor bir süreç, zor bir dönem ama başarmak zorundayız. Ben başaracağımıza inanıyorum.”

 

Benzer Haberler