U. Yoldaş Yılmaz
İngiltere Premier Lig ve FA Cup şampiyonlarını karşı karşıya getiren, sezonun resmi açılış niteliğindeki Community Shield, İngiltere futbol takviminin en prestijli geleneklerinden biri.
Hem moral hem de prestij açısından büyük önem taşıyan bu kupa, takımların yeni sezona hangi form grafiğiyle girdiğini, yeni transferlerin ne kadar uyum sağladığını ve teknik direktörlerin sezon başı stratejilerini gözler önüne serer. Aynı zamanda lig başlamadan önce taraftara umut ya da endişe veren ilk ciddi sınavdır.
Bu yıl kazanan ise Crystal Palace oldu. Normal süresi 2-2 biten ve uzatmaların olmadığı maçta direkt penaltı atışlarına geçildi. Dean Henderson’un yıldızlaştığı penaltı atışlarında 3-2 galip gelmeyi bilen Crystal Palace, Oliver Glasner önderliğinde tarihinin ikinci kupasını kazandı.
Liverpool maça yeni transferleriyle hızlı başladı, akabinde de 4. dakikada Wirtz’in pasında Ekitike’nin harika ilk kontrolü ve bitirişiyle öne geçti. Liverpool orta sahasının alarm verdiği anlarda, savunma arkasına atılan top ve devamında gelen atakla 17. dakikada penaltı kazanan C. Palace, Mateta’nın golüyle eşitliği yakaladı. Hızlı başlayan maç tempo kesmedi ve 21. dakikada Dominik Szoboszlai’nin harika pasında Frimpong’un içeri çevirmek istediği top kaleye yöneldi ve Liverpool’u bir kez daha öne geçirdi.
İkinci yarıya iyi başlayan Glasner’in ekibi, oyunun kontrolünü eline aldı; çok pozisyona giremese de nitelikli fırsatlar yakalamaya devam etti. Maçın başından beri uzun toplarla hızlı kontralar ve savunma arkasına paslarla etkili olmaya çalışan Palace, yine bir savunma arkası pasıyla Sarr’ı topla buluşturdu ve skoru 77’de tekrar eşitledi. İlerleyen dakikalarda gol sesi çıkmamasıyla beraber maç doğrudan penaltılara gitti. Toplam beş penaltının kaçtığı, Dean Henderson’ın yıldızlaştığı penaltılar Crystal Palace’ın 3-2’lik galibiyetiyle sonuçlandı.
Yeni transferlerin takıma henüz adapte olamaması, orta sahadaki Curtis Jones ve Szoboszlai ikilisinin alan kapatma ve kesicilik becerilerinde eksik kalması, Salah’ın kötü performansı gibi etkenler herhalde Liverpool’un mağlubiyetinin temel taşları oldu.
Diğer taraftan Palace’ın verdiği hazır görüntü, ne Premier Lig’de ne de ilk kez sahne alacağı Avrupa’da kolay lokma olmayacağını gösterdi. Glasner Hoca beklerini sık sık hücuma gönderdi, özellikle Munoz kanadından birçok umut vaat eden hücum şansı yakaladı.
İnanılmaz bir maç çıkarttı hoca, tebrikler. Bu performans, yalnızca tek bir kupa zaferi değil, aynı zamanda Crystal Palace’ın kulüp tarihinde yeni bir eşiğin işareti olabilir. Bu özgüven, hem lig maratonunda hem de Avrupa sahnesinde onları çok daha iddialı bir konuma taşıyacak gibi görünüyor.