BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları:

Bu süreç çıkarlara araç edilecek bir süreç değil

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları:

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, CHP’nin İmralı’ya gidecek Meclis Komisyonu’na üye vermemesini eleştirdi. Yaşanan süreci tarihi olarak niteleyen Hatimoğulları, “Buna katkı vermekten imtina edenlere buradan sesleniyoruz. Ne olursa olsun elimize geçmiş bu tarihi fırsatı onurlu bir barış ve demokratik bir çözümle taçlandırmak zorundayız. Hiç kimsenin bundan kaçma lüksü ve hakkı yoktur” dedi. 

HABER MERKEZİ – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır’da düzenlenen Eşit Yurttaşlık Çalıştayı’na katıldı.

Burada yaptığı konuşmada Hatimoğulları, dün Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’ya gidiş için yaptığı oylamaya dikkat çekti. Abdullah Öcalan ile görüşme yönünde çıkan karara değinen Hatimoğulları şunları söyledi:

דTürkiye tarihinde çok önemli bir gelişmeye birlikte tanıklık ettik. Dün TBMM’de Kürt sorununun çözümü, barış süreci ile ilgili oluşmuş olan komisyonun tarihi bir karara imza attığına tanıklık ettik. İmral ziyaretini gerçekleştirme kararı. Bu karar gerçekten tarihi. Ama üzülerek ifade etmeliyim ki bizler komisyona üye bütün milletvekili ve siyasi partilerle birlikte bir konsensüsle, bir oy birliği ile bu karara varmak isterdik. Ama öyle olmadı. Oy çokluğuyla bu karar çıktı ve belirlenen komisyon önümüzdeki günlerde adaya giderek Sayın Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirecek. Sayın Öcalan’ın yapmış olduğu ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ ile ilgili görüşmeler yapacak. Bu ülkenin 100 yıllık sorunu olan Kürt sorununun çözümüne dair Sayın Öcalan’ı dinleyecek. Bizler bu kararın elbette bütün Türkiye halklarına da barışı tesis edilmesine ve bunun bütün 86 milyon yurttaşımıza armağan edebileceğimiz bir sonuca vesile olmasını diliyoruz.”

“HİÇ KİMSENİN KAÇMA LÜKSÜ YOKTUR”

“Hangi partiye mensup olursa olsun, hangi ideolojiye mensup olunursa olsun Kürt sorununun çözümünü barış ve demokratik toplum inşasını en ön plana koymak gibi tarihi bir görev ve sorumlulukla karşı karşıyayız” diyen Tülay Hatimoğulları konuşmasına şöyle devam etti:

דHep söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Bu süreç hiçbir siyasi partinin dar manada çıkarlarına ya da iktidarlarını korumalarına ya da iktidar olmalarına araç haline dönüştürülecek bir süreç değildir. Bu süreç tarihi bir süreçtir ve bugüne kadar ki bütün deneyimlerden farklı olarak son derece özgün ilerlemektedir.  Barış siyasi partilerinin dar manada çıkarlarından daha evladır. Buradan hareket edilmelidir. İster dolaylı ister doğrudan barış ve çözüm karşıtlığı yapanlar asla bundan siyaset devşiremezler, bundan barış çıkaramazlar bundan demokratik bir Türkiye yönetimi çıkaramazlar. Dönem barışa ve çözüme odaklanma dönemdir. Bölgesel,  küresel ve Türkiye siyasetini doğru okuma dönemi. Dönem tarihin doğru sayfasında yer alma dönemidir. Bununla ilgili bizler, ayak direyenler, çözüm sürecine kökten, yekten karşı gelenler ya da dönemsel anlamda buna katkı vermekten imtina edenlere buradan sesleniyoruz. Ne olursa olsun elimize geçmiş bu tarihi fırsatı onurlu bir barış ve demokratik bir çözümle taçlandırmak zorundayız. Hiç kimsenin bundan kaçma lüksü ve hakkı yoktur. Bir kez daha bu kararın kalıcı barışa vesile olmasını ümit ediyoruz, 100 yıllık imha ve inkar siyasetiyle derinleştirilen Kürt sorunun çözülmesiyle ilgili herkesi olanca gücüyle katkı vermeye bir kez daha davet ediyoruz.”

 

“İNKARCI SİYASETİN YARATTIĞI KODLAR YENİDEN DİRİLİYOR” 

Hatimoğulları, CHP’nin Meclis Komisyonu’nun İmralı’ya gidişine karşı çıkması hakkında da konuştu. Hatimoğulları, şöyle konuştu:

דAma üzüntümüz o ki; bu ülkenin kurucu partisinin, yani Cumhuriyet’in kurucu partisinin adaya gitmekten imtina etmesi ve bu sürece yaklaşımı bizler tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Yine üzülerek ifade ediyoruz ki 100 yıllık inkarcı ve imha siyasenin yarattığı kodlar yeniden ve yeniden diriliyor. Oysa bizim bu dönemde yaratmak istediğimiz şey bu kodları ortadan kaldırmak, cesareti güçlendirmek. Cesaretin bulaşıcılığını en yüksek seviyeye taşımaktı. Bu dönemde yine en büyük amacımız ezberlerin bozulmasıydı. Bu ezberlerin bozulmasıyla birlikte somut adımların atılmasıydı.”

Benzer Haberler

Şam’dan DSG ile entegrasyon açıklaması |

Şeybani: Ortaklığa inanıyoruz, Kürtlerin haklarına bağlıyız

Barışın dönüşüm fırsatı:

Komünal bir enerji yönetimi ve enerjinin demokratizasyonu

İmamoğlu’ndan partisinin İmralı kararına destek |

“Milletin onayını almayan yöntem” savunması

“Tüm muhalefetin masada olması önemli” |

Hatimoğulları: Süreç seçimden üstündür

Uçum’dan “Kürtçenin özgürlüğü” vurgusu |

"İmralı dinlemesinden sonra süreçte yeni ve somut durum oluşur"

Bakırhan’dan CHP’nin İmralı gerekçesine tepki |

Yüzyıllık bir mesele SEGBİS’e indirilemez, siyaset cesur olmalı