AİHS’yi kabul eden 9 Avrupa ülkesi, yasaların çerçevesinden rahatsız ve yeni bir düzenleme istiyor. İnsan hakları savucuları ise olası sonuçları konusunda uyarıyor.
HABER MERKEZİ – İtalya ve Danimarka’nın öncülüğünde yayımlanan bir açık mektup, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) bazı hükümlerinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) yorumlarının göç politikalarını şekillendirme konusunda engel teşkil ettiğini ileri sürdü.
Mektup, İtalya, Danimarka, Avusturya, Belçika, Çekya, Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya tarafından imzalandı. Özellikle suç işlemiş göçmenlerin sınır dışı edilmesini kolaylaştıracak yasal değişikliklerin önünün açılması gerektiği savunuluyor.
“DEMOKRATİK KARAR ALMA SÜRECİ SINIRLANIYOR”
Mektupta, AİHM’in sözleşmeye dair yorumlarının bazı durumlarda sözleşmenin orijinal niyetlerini aştığı ve bu durumun demokratik ülkelerin siyasi karar alma kapasitesini sınırlandırdığı iddia edildi.
“Mahkemenin yorumunun gelişiminin bazı durumlarda demokrasilerimizde siyasi kararlar alma yeteneğimizi sınırladığına inanıyoruz.”
Mektupta önerilen bazı somut tedbirler ise şunlar:
-Sınır dışı edilemeyen suçluların takibi konusunda daha fazla esneklik sağlanması.
-Düşmanca ülkelerin göçmenleri araçsallaştırmasına karşı etkili karşılık verebilme yetkisinin tanıması.
YÜKSELEN GÖÇMEN KARŞITI DALGAYA CEVAP MI?
Bu girişim, Avrupa genelinde göçmen karşıtı partilerin yükselişe geçtiği bir dönemde geldi. Seçim kampanyalarında güvenlik ve sınır kontrolü vaatleri öne çıkarken, merkez sağ ve sağ popülist partiler AİHM kararlarını sık sık eleştiriyor.
Uzmanlar, bu çağrının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ve AİHM’in yetkilerinin geleceği konusunda önemli bir tartışmayı tetikleyebileceğini belirtiyor. İnsan hakları savunucuları, sözleşmenin zayıflatılmasının azınlık haklarını tehlikeye atabileceği uyarısında bulunuyor.
AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ (AİHS) NEDİR?
1950 yılında Avrupa Konseyi tarafından imzalanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa’da insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak için tasarlanmış uluslararası bir antlaşmadır.
Avrupa Konseyi’ni oluşturan 46 ülkenin tamamı, 27 AB üye devleti de dahil olmak üzere sözleşmeye taraftır. Sözleşme kapsamında hakları bir taraf devlet tarafından ihlal edilen herhangi bir kişi mahkemeye bireysel başvuruda bulunarak dava açabilir.
