Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Yok olma tehlikesi altındaki Taa Dili |

Her nesilde biraz daha silikleşiyor

Yok olma tehlikesi altındaki Taa Dili |

Taa, eğitim sistemlerinde yer bulamıyor ve resmi düzeyde desteklenmiyor. Çok dilli bölgelerde daha baskın dillerle karışıp kaybolmayla yüz yüze.

HABER MERKEZİ- Güney Afrika’nın avcı-toplayıcı halklarından San topluluğuna ait Taa dili, bugün yalnızca yaklaşık 4 bin kişi tarafından konuşuluyor. Botswana ve Namibya sınırları içinde hayatta kalma mücadelesi veren bu dil, barındırdığı 100’ü aşkın ses ve eşsiz klik (tıksırma) sesleriyle dünyanın en karmaşık fonetik yapılarından birine sahip. Taa aynı zamanda “en müzikal dillerden biri” olarak kabul ediliyor.

RFİ’nin haberine göre, bu benzersiz dilin geleceği belirsiz. Avrupa sömürge döneminden bu yana maruz kaldığı ayrımcılık, günümüzde de marjinalleşme ve siyasi kayıtsızlıkla devam ediyor. Taa, eğitim sistemlerinde yer bulamıyor ve resmi düzeyde desteklenmiyor. Çok dilli bölgelerde daha baskın dillerle karışan Taa, her nesilde biraz daha silikleşiyor.

“DİLİMİZ BELKİ ÖLÜYOR AMA SESİMİZ YAŞIYOR”

Durumu fark eden ve dilin müzikal yapısından ilham alan Amerikalı müzik yapımcısı Ian Brennan, 2020 yılında Botswana’ya giderek bir kayıt çalışması gerçekleştirdi. Brennan, 2011 yılında Grammy ödülü almış bir müzik yapımcısı olarak, Taa’nın ses zenginliğini albüm formatına taşıdı. Albümün adı, Taaca konuşan birinin sözlerinden geliyor: “Dilimiz belki ölüyor, ama sesimiz yaşamaya devam ediyor.”

Albümde, atalara saygı, doğa, dans, dua ve toplumsal hafıza gibi konular işleniyor. Brennan’a göre, müzik bir halkın belleğini taşıyan son kale olabilir.

Berlin Humboldt Üniversitesi’nden dilbilimci Prof. Tom Güldemann ise, Taa’nın içinde bulunduğu durumu şöyle özetliyor:

דSan toplumu tarih boyunca dışlandı. Kolonyal dönemde başlayan bu marjinallik, siyasi düzeyde hâlâ aşılmış değil. Gençler bir şeyler yapmak istiyor ama gündelik hayatta karşılaştıkları temel sorunlar, dili yaşatma çabalarının önüne geçiyor.”

Taa, Güldemann’ın da yer aldığı uluslararası bir dilbilim programı olan DOBES (Dünyadaki Tehlike Altındaki Diller) kapsamında belgelenmeye çalışılıyor. Program, 2000’li yıllarda, 21. yüzyılın sonuna kadar dünya dillerinin üçte ikisinin yok olabileceği öngörüsüyle başlatılmıştı.

DİL POLİTİKASI BELİRLEYİCİ OLACAK
Uzmanlara göre Taa dilinin geleceği, Botswana ve Namibya hükümetlerinin uygulayacağı dil politikalarıyla doğrudan bağlantılı. Eğitimde yer verilmeyen bir dilin yaşaması oldukça zor. Örneğin Namibya’da resmi dil İngilizce; Taa ise çoğu zaman ne eğitimde ne de resmi belgelerde kendine yer bulabiliyor.
Brennan’a göre, dilin ölümü sadece bir iletişim aracının kaybı değil, aynı zamanda bir halkın belleği, kültürü ve ruhunun da silinmesi anlamına geliyor.