Avrupa, ABD ve Çin’in yenilenebilir enerji ve elektrikli araç talebiyle artan lityum ihtiyacı, Güney Amerika’daki yerli toplulukları su kıtlığı ve baskılarla karşı karşıya bırakıyor.
HABER MERKEZİ- 21’inci yüzyılın “petrolü” lityum, elektrikli otomobillerin, aynı zamanda cep telefonlarının ve diğer elektronik cihazların bataryalarının imalatı için temel bir metaldir. Lityum talebi küresel ölçekte hızla yükselirken, Güney Amerika’daki yerli halklar bu sürecin mağdurları olmaya devam ediyor. “Lityum üçgeni” olarak bilinen bölge —Arjantin, Bolivya ve Şili’nin kesişiminde yer alan devasa rezervler— yoğun madencilik faaliyetleriyle sarsılıyor.
Mediapart‘ın yer verdiği, Şili, Arjantin ve Bolivya’dan araştırma merkezleri ile Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) tarafından hazırlanan rapor, hükümetler ve şirketlerin insan hakları ve çevresel yükümlülükleri hiçe sayarak faaliyet yürüttüğünü ortaya koyuyor.
SU KAYNAKLARI TÜKENİYOR, TARIM TEHLİKEDE
FIDH’nin aktardığına göre, lityum çıkarma sürecinde yeraltı sularından alınan tuzlu su devasa havuzlara pompalanarak güneş ve rüzgâr altında buharlaştırılıyor. Bu süreç, zaten kurak ve iklim krizine açık olan bölgede sulak alanların yok olmasına ve tarım için gerekli su kaynaklarının tükenmesine yol açıyor. Yerli halklar, geçim kaynaklarını kaybetme riskiyle karşı karşıya.
AKTİVİSTLERE BASKI ARTIYOR
Arjantin’deki Hukuk ve Sosyal Çalışmalar Merkezinden araştırmacı Manuel Tufró, yerli halkların ve çevre savunucularının son aylarda artan baskılarla karşı karşıya olduğunu söylüyor:
“Arjantin hükümeti, madencilik şirketlerine her türlü kolaylığı sağlamak için devletin istihbarat servislerini çevre örgütlerini gözetlemekle görevlendirdi. Ayrıca üretim süreçlerinde çıkan çatışmalara müdahale edecek özel bir güvenlik birimi oluşturuldu.”
Bu tablo, lityumun “yeşil geçişin anahtarı” olarak sunulmasına rağmen, enerji dönüşümünün adil ve sürdürülebilir olup olmadığı sorusunu bir kez daha gündeme taşıyor.
LİTYUM: DÜNYANIN GÖZÜ BU METALDE
Dünya genelinde lityum tüketimi, 2024’te yaklaşık 220.000 ton olarak gerçekleşti; bu, 2023’e kıyasla %29’luk bir artışa işaret ediyor. Özellikle elektrikli araç sektörü talebi yönlendiriyor ve bu talebin 2030’a kadar yıllık yaklaşık %12 oranında artması bekleniyor
Global lityum talebinin 2025’te 1,8 milyon ton civarında olması öngörülüyor. ABD Jeoloji Araştırmaları Enstitüsü’nün (United States Geological Survey) bir raporuna göre rakamın 2030’a kadar 3,7 milyon tona yükselmesi bekleniyor