Türkiye’de okullar 8 Eylül’de açılacak. En önemli mesele açlık.. Sonra okul masrafları…
HABER MERKEZİ – 2 Eylül’de Diyarbakır merkezli Çocuklar Üşümesin Derneği, X platformundan bir video paylaştı: 7-8 yaşlarındaki bir kız çocuğu evin kapısını açıyor ve bir abla ona getirdiği kıyafet ve ayakkabıları vermek istiyor. Çocuk “acaba bunlar yerine kahvaltı getirebilir misiniz?” diyor. 9 milyon izlenme alan bu paylaşımın altında bin yorum var: Çoğu iyiliğin pornografisine odaklanmış gibi görünse de, “Biz bir derneğiz, yapıp ettiklerimizi paylaşmak, farkındalık yaratmak ve yardımları çoğaltmak zorundayız” açıklaması geliyor dernekten. Buradan sonrası Türkiye’nin ekonomi politiğinin nasıl işlendiğine dair bir sayfa altı…
Okul ihtiyaçlarını dağıtırken karşılaştığımız bir çocuğumuz:
“Abla, ayakkabı yerine kahvaltılık getirseniz olur mu ? “ pic.twitter.com/q4KykGvNYp
— Çocuklar Üşümesin (@cocuklarusmsntr) September 2, 2025
Türkiye’de çocukların yüzde 43,6’sı yoksulluk koşullarında hayatını sürdürürken her 3 çocuktan 1’i okula yetersiz şekilde beslenerek gidiyor. Ankara Tabip Odası’nın yaptığı araştırmaya göre; çocuk yoksulluğu son 7 yılda yüzde 40 arttı. 25 milyon kişi yoksulluk riski altında ve 171 bin çocuk ailesinin yanında en temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor.
DERİN YOKSULLUK AĞI: TÜRKİYE DÜNYA OKUL YEMEKLERİ KOALİSYONUNDA DEĞİL
Oysa dünyada 100’den fazla ülkede, okulda ücretsiz öğün desteği var. Çocuk yoksulluğu ile mücadelede sınıfta kalan Türkiye’de okullarda ücretsiz yemek neden verilemiyor, nedir önündeki engeller?
Türkiye’deki derin yoksulluğu verilerle paylaşan Derin Yoksulluk Ağı uzun zamandır okullarda beslenme hakkının savunusunu kampanya ve çağrılarla sürdürüyor.
Hatta Dünya Okul Yemekleri Koalisyonu adlı bir organizasyonun da içindeler ve “Türkiye’nin Okul Yemekleri Koalisyonu”na katılmasının, sayıları 20 milyona yaklaşan öğrencilerimizin temel hakkı olan ücretsiz ve sağlıklı okul öğünlerine erişimini güvence altına alma yolunda önemli bir eşik olacağına inanıyoruz” diyorlar.
Koalisyon, BM Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından yönetilen bir görev gücü. Çocuklara sağlıklı, besleyici ve sürdürülebilir gıda sağlanması, eğitime erişimi ve öğrenmeyi artırmak, yerel ekonomileri güçlendirmek ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmaya yardım olmak gibi hedefleri var. Ana hedef ise 2030 yılına kadar her ilkokul öğrencisine sağlıklı, besleyici ve sürdürülebilir okul yemeği sunmak.
YOKSULLUK VE SOSYAL DIŞLANMA TRAVMA YARATIYOR
Açlıktan sonra ikinci sırada fırsat eşitsizliği geliyor. Yoksulluk ve sosyal dışlanmanın çocukta yarattığı travmanın boyutu bir hayli yüksek. 2024’te 0–17 yaş grubunda “yoksulluk veya sosyal dışlanma riski” oranı yüzde 38,9 olarak açıklanmış, 10 çocuktan 4’ünün bu riskin içerisinde olduğu saptandı.
İstanbul’da özellikle Şişli Kuştepe ve İnönü Mahalleleri ile Fatih, Çekmeköy ve Sancaktepe ilçelerinden talep alan Derin Yoksulluk Ağı bir çocuğun ortalama kırtasiye masrafının yaklaşık 3000 TL olduğunu bunun benzer gider kalemleriyle birlikte okul açılışı maliyetinin minimum 10-12 bin TL’ye vardığını saptadı.
Derin Yoksulluk Ağı da bu veriler ışığında öğrencilerin eğitim yolculuğunda eşitsizliklerle karşılaşmaması için yeni bir dayanışma kampanyasına başladıklarını duyurdu: “Okul kırtasiyesi için dayanışmaya”. Bu kampanyayla ihtiyacı olan çocuklara okul materyalleri ulaştırılacak.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk geçen hafta Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması istemiyle Meclis’e bir soru önergesi verdi. “Her 10 çocuktan 4’ü yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında, her 10 ailenin 1’i çocuklarına ne yeni giysi alabiliyor ne de günlük taze meyve-sebze ihtiyacını karşılayabiliyor” diyen Çelenk, çocukların eğitim ve sağlıklı beslenme hakkının ağır bir biçimde ihlal edildiğine işaret ediyor:
“Çocuklara okulda ücretsiz yemek ve süt desteği sağlanmalı. Çocuğun yeri tarla, fabrika ya da atölyeler değil, okuldur.”
OKUL YERİNE ATÖLYELERE GÖNDERİLEN ÇOCUKLAR
İSİG verilerine göre yalnızca 2024 yılında 14 yaş ve altı 22, 15-17 yaş arası 46 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi. 2025’in ilk dört ayında ise en az 19 işçileştirilmiş çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bunun en son örneği, Mersin’in Akdeniz ilçesinde sürücünün serviste tamiri yapılan TIR’ı alandan çıkardığı sırada çarptığı Emir Kılınç oldu. Emir’in babası, olaydan sonra, “Oğlum 16 yıl yaşadı, 8 yılı sanayide geçti” ifadelerini kullanmıştı.
“HER 5 ÇOCUKTAN 1’İ OKULA AÇ GİDİYOR, TEMEL İHTİYAÇLARI KARŞILANAMIYOR”
OECD’nin “Hayat Nasıl 2024” raporuna göre Türkiye’de her 5 çocuktan 1’inin okula aç gidiyor.
TÜİK verilerine göre ise hanelerin yüzde 21,2’si yoksulluk sınırının altında yaşıyor, geniş ailelerde bu oran yüzde 26,9’a çıkıyor. Ankara Tabip Odası’nın 2025 verilerine göre, 2018’de 122 bin 489 olan ailesi yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı, 2025’in ilk yarısında 171 bin 895’e yükseldi. Bu artış son 7 yılda yüzde 40’a ulaştı.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde ise bambaşka başlıklar var: 12 yıllık zorunlu eğitim kısalsın mı, aile kavramının içi boşalıyorsa okullarda aile temalı etkinlikler çoğaltılsın mı…