Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Jîna adlı bir isyan I

Dünyaya bir slogan bağışladı: Jin, Jiyan, Azadî

Jîna adlı bir isyan I

Jîna Mahsa Emini’nin katledilmesinin üzerinden üç yıl geçti. Üç yılda yüzlerce genç idam edildi, binlercesi hala hapiste. İran rejimi isyanı ‘ip’le bastırmak istese de “Jin, Jiyan, Azadî” sloganı İran’daki baskıcı rejimi tüm dünyanın gündemine taşıdı.

HABER MERKEZİ – İran’ın başkenti Tahran’da, 13 Eylül 2022’de, başörtüsünü “kurallara uygun takmadığı” gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınan 22 yaşındaki Jîna Mahsa Emini, üç gün sonra, 16 Eylül’de yaşamını yitirdi.

Görgü tanıkları, gözaltı aracında şiddete maruz kaldığını, karakol yakınlarında genç kadına ait çığlıkların duyulduğunu aktardı. Yetkililer “kalp krizi” açıklaması yapsa da, sonradan çıkacak olan rapor, Jîna’nın ölümünün işkence sonrası olduğunu doğruladı.

JÎNA’NIN İSYANI

Doğu Kürdistan’ın (Rojhılat) Saqız kentindeki cenaze töreninde yükselen öfke kısa sürede ülke geneline yayıldı. Jîna’nın ölümü üzerine başlayan gösteriler ilk olarak başörtüsü zorunluluğuna karşı mücadele eden kadınlar tarafından sahiplenildi. Jîna’nın Kürt olması nedeniyle Kürt kentlerinde alevlenen gösteriler daha sonra başkent Tahran, Meşhed ve İsfahan gibi büyük kentlere de sıçradı.

Protestolar, 1979 Devrimi’nden bu yana İran’ın gördüğü en büyük toplumsal hareketlerden biri oldu. Kadınlar saçlarını keserek başörtüsünü çıkarıp yerlere atıyor, “Jin, Jiyan, Azadî” sloganıyla sokaklarda yankılandı. Bu söz, kısa sürede küresel bir dayanışma sembolüne dönüştü.

SEKİZ AY SÜREN PROTESTOLAR: EN AZ 551 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ

İran’ın 100’den fazla kentinde aylar boyunca süren gösteriler sert müdahalelerle karşılaştı. İnsan hakları örgütlerine göre aralarında 71 çocuğun da olduğu en az 551 kişi güvenlik güçlerinin müdahalesiyle hayatını kaybetti, 22 bin kişi tutuklandı.

Aralık 2022’de protestolara katıldıkları gerekçesiyle Mohsen Shekari ve Mecid Rıza Rahneverd’in idam edilmesi, uluslararası tepkiyi daha da büyüttü. Ardından idam cezaları art arda geldi.

Gösterilerde en çok can kaybının olduğu Sistan-Beluçistan eyaletinin Zahidan kentinde Sünnilere ait Mekki Mescidi’nde 30 Eylül’de cuma namazı sonrası düzenlenen protestolarda emniyet güçleri ateş açtı. Beluç Aktivistler Örgütüne göre 42 kişi hayatını kaybetti;  sonraki günlerde yaralananlardan bazılarının hayatını kaybetmesi ve devam eden sokak gösterilerinde katledilenlerle bu rakam 100’e kadar yükseldi. Rejim güçlerinin şiddetini en ağır hissedenler Kürtler ve Beluçlar oldu.

Baskılar yalnızca eylemlerle sınırlı kalmadı. Gazeteciler, öğrenciler, insan hakları savunucuları hedef alındı. 183 üniversitede öğrenciler protestolara katıldı; devlet ise öğrencileri ve akademisyenleri hedef alarak hapis ve uzaklaştırma cezaları verdi. Öte yandan gençler ve çevrim içi aktivistler, interneti hem örgütlenme hem de dünyaya seslerini duyurma aracı olarak kullandı. Buna karşılık hükümet, tarihte görülmemiş düzeyde internet kesintileri ve sosyal medya kısıtlamaları uyguladı.

DÜNYA KADIN HAREKETLERİNİN SLOGANI: JIN JIYAN AZADÎ

İranlı kadınlar uzun süredir zorunlu başörtüsü yasalarına karşı sivil itaatsizlik kampanyaları yürütüyor, kamusal alanda başörtülerini çıkararak meydan okuyordu. Jîna’nın ölümü, yıllar içinde biriken bu öfkeyi patlattı. Kadınlar bu protestoların en ön safında yer aldı ve taleplerini yalnızca başörtüsüyle sınırlı bırakmayarak eşitlik ve özgürlük çağrısında bulundu. Kürt kadın hareketinin temel sloganı “Jin, jiyan azadî” bir anda İran protestolarını besleyen bir motivasyona dönüştü.

Protestolar, İran sınırlarını aşarak İstanbul’dan Paris’e, Berlin’den Toronto’ya kadar birçok kentte destek eylemlerine ilham verdi. Sanatçılar, siyasetçiler ve sporcular saçlarını keserek dayanışma mesajı verdi. Feminist hareketler ve Kürt kadın örgütleri, “Jin, Jiyan, Azadî” sloganının kadınlara dayatılan şiddete ve erkek egemen sisteme karşı evrensel bir mücadele çağrısına dönüştüğünü vurguluyor.

ON BİNLERCE TUTUKLU, YÜZLERCE İDAM

İran İnsan Hakları Örgütü’ne göre “Jin Jiyan Azadî” protestolarında ve sonrasında 23 bine yakın tutuklu var. Kaç kişinin idam edildiği tam olarak bilinmese de özellikle 2023’teki infazlarda yaşanan artış, çok sayıda protestocunun da idam edildiğini düşündürtüyor. Sadece 2023’te 853 kişi idam edildi. Bu da 8 yılın en yüksek rakamı oldu. Endişe verici bu eğilim 2024 yılında da sürdü: 901 idam.

Bu sayıların belki de yarısını uyuşturucu ile ilgili suçlardan mahkum olanlar oluşturuyor. Ama ya diğer yarısında kimler var?

Ne Uluslararası Af Örgütü, ne İran ve Kürdistan insan hakları örgütleri bu konuyla ilgili net bir yanıt verebiliyor. Af Örgütü, İran’a dair hazırladığı raporlarda 2022’den bu yana uluslararası bağımsız bir soruşturma mekanizması kurulması ve devletlerin evrensel yargı yetkisi kapsamında İranlı yetkililer hakkında soruşturma açması çağrısı yapıyor.

Benzer Haberler