PYD Eş Başkanı Hiso, Yunan Kathimerini gazetesine verdiği röportajda PKK’nin silahlı mücadeleyi sonlandırma kararının Suriye’de de çözüme katkı sunacağını söyledi. Kürtlerin Suriye’deki durumuna değinen Hiso, “Demokratik bir Suriye’nin garantisiyiz” dedi.
HABER MERKEZİ– Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Xerip Hiso, Yunanistan’ın önde gelen ana akım gazetelerinden Kathimerini’ye konuştu.
Hiso, gazeteci Petros Papakonstantinou’nun sorularını yanıtladığı söyleşide, Kuzey ve Doğu Suriye’deki güncel gelişmeler, PKK’nin silahlı mücadeleyi sonlandırmasının ardından Türkiye’de yürütülen süreç ve Şam yönetimi ile Özerk Yönetim arasındaki temaslar başta olmak üzere birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.
Gazeteci Papakonstantinou’nun Esad rejiminin devrilmesinden sonra “Rojava’daki durum nasıl gelişiyor?” sorusunu yanıtlayan Hiso, Kuzey ve Doğu Suriye’nin ülkenin geri kalanına göre toplumsal ve siyasal açıdan daha iyi örgütlenmiş bir yapıda olduğunu söyledi. Hiso, “Güçlü, demokratik bir planımız ve kurumlarımız var” dedi.
KÜRTLER DEMOKRATİK BİR SURİYE’NİN GARANTİSİ
Kürtlerin toplumsal ve siyasal örgütlenmeleriyle tüm Suriye’ye örnek olma iddiasında olduğunu belirten Hiso, Kürtlerin Suriye’nin demokratik geleceğinin garantisi olduğunu söyledi.
“Toplumsal örgütlenmemiz halkların kardeşliği ve bütün kültürel bileşenlerin ayrımcılık yapılmaksızın, özgür iradeyle bir arada yaşaması esasına dayanmaktadır. Ve biz Rojava’da, tüm seçmenlerimizle birlikte, bunu yurtseverlik, siyasal ve kültürel bir başarı olarak görüyoruz. Tüm Suriye’ye örnek olma iddiasındayız. Suriye sorununun çözümünün bu olduğuna inanıyoruz. Bütün vatandaşları için demokratik ve ademi merkeziyetçi bir Suriye’nin garantisidir.”
ALEVİLERE KATLİAM YAPANLAR ADALET ÖNÜNE ÇIKARTILMALI
Hiso, “PYD’nin, yeni rejime bağlı milislerin Alevilere ve Hristiyanlara yönelik kanlı baskısına ilişkin tutumu nedir?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Partimizin başından beri tavrı nettir. Suriye’nin, özellikle farklı din ve kültürlerin bir arada yaşadığı bir ülkede, uluslararası alanda terörist olarak tanınan kişiler tarafından cihatçı düşünce ve politikalarla yönetilmesi mümkün değildir. Cihatçılar diyalog ve barış dilini konuşmuyorlar, demokrasi ve özgürlüğü, özellikle de kadın özgürlüğünü ve ifade özgürlüğünü tanımıyorlar. Alevilere, Dürzilere ve diğer Suriyelilere karşı büyük katliamlar yaptılar ve bu, bugün bile bir şekilde devam ediyor. Çoğu zaman bu, iktidarlarını güvence altına almak için vatandaşları kendi adlarına sindirmenin bir yolu olarak kullanılır. Başından beri bunu kınıyoruz ve suç işleyenlerin adalet önüne çıkarılmasını talep ediyoruz.”
ENTEGRASYON DAĞILMA ANLAMINA GELMİYOR
Hiso, Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Suriye geçici Devlet Başkanı Ahmet El-Şara arasında 10 Mart’ta yapılan 8 maddelik mutabakata ilişkin de açıklamalarda bulundu.
Hiso, Papakonstantinou’nun “Anlaşma, Suriye silahlı kuvvetlerine entegrasyonu öngörüyor. Bu durumun Rojava’nın fiili özyönetiminin sonu anlamına geleceğini mi varsaymalıyız?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Nitekim iki taraf arasında Şam’da sekiz önemli maddelik bir mutabakat imzalandı. Bunlardan biri, SDG’nin Suriye ordusunun saflarına katılması gerektiğini söyledi. Ancak entegrasyon, SDG’nin dağıtılması veya bölünmesi anlamına gelmiyor. Gerçekte bu, SDG’nin Suriye Savunma Bakanlığı bünyesinde bir askeri güç olarak kendi bölgelerinde kalacağı ve Suriye’nin kuzeydoğusunda güvenlikten sorumlu olacağı anlamına geliyor.”
PKK’NİN KARARLARININ SURİYE’YE DE ÖNEMLİ ETKİLERİ OLACAK
Söyleşide Hiso’nun “Abdullah Öcalan’ın çağrısı doğrultusunda PKK’nın kendini feshetme kararı alması, Suriye’deki Kürt halkının geleceği açısından nasıl sonuçlar doğuracaktır?” sorusuna yanıtı ise şöyle:
“Önder Abdullah Öcalan’ın çağrısı tüm siyasal ve toplumsal güçler tarafından geniş bir kabul gördü. PKK’nin dağıtılması ve silahlı mücadele döneminin sonlandırılması kararı tarihi bir çağrıdan kaynaklanmaktadır. Halkımızın çektiği acılara ve savaşa son verecektir. Türkiye’de sağlanacak barış ve demokrasi, Suriye’ye ve tüm bölgeye olumlu etkide bulunacak ve buradan Kürt sorununa adil bir çözüm doğacaktır. Bu nedenle PKK’nin kararını memnuniyetle karşılıyoruz.”
Gazetenin 25 Mayıs’ta yayınladığı röportajın orijinaline aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
