Macaristan Başbakanı Orban, Trump’ın izinden giderek Antifa’yı “terör örgütü” ilan etti.
HABER MERKEZİ – Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Antifa hareketini “terör örgütü” ilan ederek baskıcı önlemler açıkladı. Orban’ın kararı, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz günlerde aldığı benzer kararın ardından geldi.
Macar hükümeti cuma günü güncellenmiş bir liste yayımlayarak bazı örgüt ve kişileri “terörist” ilan etti. Listeye girenler, mal varlığı dondurma, mali işlemlerde yasaklar, sınır dışı edilme ve ülkeye giriş yasağı gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalacak.
İlk etapta listeye yalnızca iki yapı dahil edildi: “Antifa örgütü” ve “Almanya’da Hammerbande adıyla bilinen aşırı sol bir grup”. Almanya Federal Savcılığı, Hammerbande üyelerini 2023 Şubat ayında Budapeşte’de aşırı sağcı militanlara yönelik saldırılara karışmakla suçlamıştı.
Orban, bir hafta önce devlet radyosuna verdiği demeçte şunları söylemişti: “Antifa gibi örgütleri terörist ilan etmenin zamanı geldi. ABD örneğini takip ediyoruz.” Orban, bu açıklamasında siyasi müttefiki Trump’a da atıfta bulundu.
Trump ise pazartesi günü imzaladığı başkanlık kararnamesiyle Antifa’yı “terör örgütü” ilan etmişti. Trump karar öncesi kendi sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı açıklamada Antifa’yı “hasta, tehlikeli ve radikal bir sol felaket” diye tanımlamış ve grubun finansman kaynaklarının kapsamlı biçimde soruşturulması gerektiğini söylemişti.
Trump, ANTİFA’yı ‘terör örgütü’ ilan etti
ANTİFA
“Anti-faşist” kelimesinin kısaltması olan Antifa, örgütlü bir yapıdan ziyade, beyaz üstünlüğüne, aşırı sağcı gruplara ve ayrımcılığın farklı biçimlerine karşı eylemler düzenleyen dağınık bir aktivist ağını ifade ediyor. Ana akım sol partilerden farklı olarak seçimle güç kazanmayı hedeflemeyen Antifa, anarşist eğilimleriyle öne çıkıyor.
Hareketin kökleri 1930’ların Avrupa’sına uzanıyor; Nazi Partisi’nin yükselişine karşı örgütlenen militan sol gruplardan esinleniyor. 1980’lerde Almanya’da neo-Nazilere karşı yeniden canlanan Antifa, ABD’de ise Trump’ın başkanlığı döneminde ve Black Lives Matter protestolarıyla birlikte daha görünür hale geldi.