İlham Ahmed, Esad sonrası Suriye’nin demokratik ve çoğulcu bir yapıya kavuşması gerektiğini vurguladı, yerel yönetim modelini örnek göstererek geçici anayasadaki merkeziyetçi ve dışlayıcı düzenlemelere karşı uyarıda bulundu.
HABER MERKEZİ – Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı İlham Ahmed, The New York Times’da kaleme aldığı makalede, Suriye’de geçici anayasanın azınlıkların haklarını yeterince güvence altına almadığını ve İslam hukukunun tüm yasaların kaynağı olarak tanımlanmasının yeni bir otoriterliğe yol açabileceğini belirtti.
‘DEMOKRATİK KATILIM GARANTİ ALTINA ALINMALI’
Ahmed, Kuzey ve Doğu Suriye’de kurdukları sistemin tüm etnik grupları kapsayan ve doğrudan demokrasi modelinin tüm ülke için örnek teşkil edebileceğini vurguladı. Ancak geçici anayasanın, bu çeşitliliği ve kazanımları dışlayıcı bir nitelik taşıdığını ifade etti.
×Yeni anayasa, güç paylaşımını garanti altına almalı, yönetimi yerelleştirmeli ve etnik kimlik, din veya cinsiyet ayrımı gözetmeksizin demokratik katılımı mümkün kılmalıdır.
UYGULANAN YEREL MODEL
İlham Ahmed, 2012’den bu yana fiilen özerk olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgesinde kurdukları sistemin içeriğini de anlattı. Yaklaşık üçte biri Kürt olmak üzere birçok etnik ve dini grubun bir arada yaşadığı bölgede, kadın ve erkek eşit temsiliyeti sağlanıyor. Eğitim üç dilde veriliyor (Arapça, Kürtçe, Süryanice), medya özgürlükleri sosyal sözleşme ile korunuyor ve kadınların liderliğinde işleyen adalet mekanizmaları bulunuyor.
‘DEMOKRASİ İÇİN 14 BİN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ’
Makalesinde, IŞİD’e karşı verdikleri mücadelenin bu demokratik değerlerle birlikte yürütüldüğünü vurgulayan Ahmed, “14 bin genç kadın ve erkek bu uğurda yaşamını yitirdi” ifadelerini kullandı. Bu çabaların dünya kamuoyu tarafından görülmesi gerektiğini belirtti.
×
‘GEÇİCİ ANAYASA VAATLERİ ZAYIFLATIYOR’
Ahmed, Şam yönetimiyle Mart 2025’te yapılan anlaşmaya atıfta bulunarak, geçici Başkan Ahmed El-Şara’nın verdiği taahhütlerin – herkesin hükümette temsil edilmesi, ateşkesin sağlanması, yerinden edilenlerin dönüş hakkı – olumlu olduğunu, ancak aynı dönemde imzalanan geçici anayasanın, bu vaatleri boşa çıkarabilecek hükümler içerdiğini söyledi. Yürütmenin, yargı ve yasama üzerindeki geniş yetkilerle donatılması ve dini özgürlüklerin sınırlandırılabilmesi olasılığını “endişe verici” olarak tanımladı.
‘YENİ ANAYASA HERKES İÇİN BAŞLANGIÇ OLMALI’
Son olarak, Suriye’nin Alevi bölgesinde 1.600’den fazla sivilin öldüğü Mart ayındaki olayları ve Dürzi topluluğuna yönelik saldırıları hatırlatan İlham Ahmed, “Bu fay hatları yeni bir anayasa sürecini kaçınılmaz kılıyor” dedi.
×Tarihi bir fırsat söz konusu. Bu sadece Suriye değil, tüm Ortadoğu için bir yol haritası olabilir.
Makalesini bir çağrıyla sonlandıran Ahmed, “Yeni Suriye baştan itibaren herkesi kapsamalıdır. ABD yönetimi ve Kongresi, bu kapsayıcı ve demokratik hükümetin inşasında tarihi bir rol oynayabilir” ifadelerine yer verdi.