Trajedisiyle şiirlere, şarkılara konu olan, hakkında onlarca kitap ve belgeselin bulunduğu Kürtlerin, Ermenilerin ve Keldanilerin hafıza merkezi Newala Qesaba’da itirazlara rağmen lüks villa inşa edilecek. TMMOB ise alanın hafıza merkezi olarak korunması için yürütmeyi durdurma davası açtı.
HABER MERKEZİ- 1915 Soykırımında, daha sonra da 1990’ların başında faili meçhuller döneminde cesetlerin gömüldüğü Siirt Eruh arasındaki Newala Qesaba’da yeniden iş makineleri çalışmaya başladı. Siirt kayyumu, daha önce iptal edilen imar kararını indirdi askıdan ve projeye yeşil ışık yaktı: Lüks villalar yapılacaktı, bir hastane belki bir okul, park ve 8 katlı başka binalar… Kasaplar Deresi ya da daha bilinen adıyla Newala Qesaba, hem tarihsel bir trajedinin hem de unutturulmaya çalışılan bir hafızanın simgesi oysa.
19 Ocak 1989 tarihinde, 2000’e Doğru Dergisi’nde çalışan gazeteci Günay Aslan, bu alanın devletin “insan çöplüğü” olduğunu yazdı. Bir gece yarısı JİTEM tarafından evlerinden derdest edilerek alınan köylülerin işkence edilmiş cansız bedenleri bir çöp arabasının içinde işte buraya dökülüyordu.
Aslan’ın haberi o kadar büyük yankı uyandırdı ki, Olağanüstü Hal Bölge Valisi olan Hayri Kozakçıoğlu konunun gizlenmesi, cesetlerin örtülmesini emretti. Ama Aslan’ın haberi uluslararası medyada duyurulunca, mızrak da çuvala sığmaz oldu: Mecburen çöplüğü kazmaya başladılar.
Kazdıkça kemik çıkıyordu. Günay Aslan sadece birkaç saat içinde 8 kişiye ait kemik bulunduğunu söylüyordu… O bulunan kemikler şehir mezarlığına gömüldü. Çöplüğün üstüne ise kömür atıkları atmaya başladılar, devlet daha fazla kokmasın diye…
MAHSUM KORKMAZ’IN DA ORADA OLDUĞUNU DEVLET KAYDI SÖYLÜYOR
Bizzat jandarma tarafından tutulan kayıtlarda PKK’nin öncü kadrolardan Mahsum Korkmaz’ın (Egît) cenazesi dahil 82 kişinin Newala Qesaba’ya gömüldüğü biliniyor. Ancak bu sayıya, gözaltına alınıp öldürüldükten sonra buraya gömülenler dahil değil. Buraya defnedilenlerden biri de PKK’nin öncü kadrolarından Emin Sarik.
Öncesi de var: 1915, Ermeni Soykırımı sırasında yüzlerce belki binlerce Ermeni ve Keldani’nin cesetleri vardı orada.
DEVLET LÜKS VİLLALARLA HAFIZA MI TAZELİYOR?
Sadece 2008 yılında burada bir çalışma yapıldı zira, AKP’li belediye Kasaplar Deresi’nde o tarihte ‘Hayvan Pazarı’ kurmaya kalktı! Fakat acılı aileler buna izin vermedi. Ailelerin ve halkın tepkisi sonucu belediye bu kararı iptal etti.
Ama devlet ısrarlıydı, hafızayı öldürecekti burada ya da tazeleyecekti. Zamanla önce çöplük, sonra yol, ardından düğün salonu, sonra da bir Polis Akademisi yapıldı. Bu hafıza mekânı, sistematik biçimde dönüştürülerek sıradanlaştırıldı, görünmez kılındı. Devletin tüm kabahatleri bu derede yatıyordu, üstüne beton dökme çabası bundandı.
2011 yılında, İHD Siirt Şubesi derenin koruma altına alınması ve dönemin yetkilileri hakkında Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Derneğe yapılan başvurulara göre derede 300’e yakın cenazenin bulunduğu düşünülüyordu. Derneğin o zamanki şube başkanı ve gazeteci Zana Aksu, “Ancak onca resmi başvuruya rağmen ne kimse hakkında işlem yapıldı ne de Newala Qesaba koruma altına alındı. Çıkarılan 8 cenazenin akıbeti ise aydınlatılmadı” diyecekti.
2016’dan beridir kayyımların hüküm sürdüğü kentte, müteahhitler sadece ekolojiyi değil, hafıza ve kültürel alanları da yok etmek için yarışıyor.
2022’de bu kez de bölgede faaliyet yürüten Waryapı İnşaat şirketi, alanı tümden yok edecek bir projeyle çıkageldi: 112 konut ve 9 bin metrekarelik ticari alan, hastane, okul, park, yüzme havuzları… O dönem MA’da Fethi Balaban imzasıyla yer alan habere göre; kayyımın da onay verdiği projeye hızla girişen şirket, alanı komple çevirerek satış bürosunu kurdu ve kamu görevlilerinden siyasilere, polislerden korucu ailelerine kadar geniş bir kesime satış yaptı.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra göreve gelen belediye meclisi, kayyım döneminde alınan ve alanın imara açılmasını öngören kararı 7 Haziran 2024’te iptal etmişti. Ancak belediyeye yeniden kayyım atanmasının ardından, bu alan bir kez daha yapılaşmaya açıldı. Nisan ayında yapılan belediye meclisi toplantısında imar planı değiştirildi ve bölgede 5 ila 8 katlı binaların yapılmasının önü açıldı.
TMMOB KARARI MAHKEMEYE TAŞIDI: BURASI HAFIZA MERKEZİ OLARAK KALMALI
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Siirt İl Sekreteri Fırat Şimşek, yeniden faaliyete başlayan projeye tepkili. Projeyle bölgenin toplumsal hafızasının tamamen yok edilmeye çalışıldığını söylüyor.
Şimdilerde etraflıca düşünmeye başladığımız barış ve demokratik dönüşüm sürecine atıfta bulunan Şimşek, “Bu alan, halkın belleğinde derin izler bırakmış bir hafıza mekânıdır. Toplumsal barış inşa edilecekse, geçmişle yüzleşmeden bu mümkün olamaz” diyor.
SADECE TARİHİ DEĞİL JEOLOJİK AÇIDAN DA YAPILAŞMAYA UYGUN DEĞİL
Proje kapsamında bir de 400 yataklı bir hastane inşa edilecek bölgeye. Zemin etüt raporlarında, bölgede erime boşlukları ve çatlaklı kil-kireç tabakaları bulunduğunu hatırlatıyor Şimşek: “Buna rağmen Sağlık Bakanlığı, hastanenin yerini değiştirmek yerine zemine müdahale etmeyi tercih etti. Bu müdahale için yaklaşık 400 milyon TL harcandı ve 1169 adet fore kazık çakıldı. Oysa en doğru karar hastanenin başka bir alana taşınması olurdu.”
İmar revizyonuna itiraz eden TMMOB hem Siirt Belediyesi’ne dilekçe verdi hem de Diyarbakır’da yürütmeyi durdurma başvurusunda bulundu. Oda’nın itirazları reddedilse de hukuki süreç devam ediyor.