Kadın mahpus sayısının erkeklere kıyasla üç kat daha hızlı arttığını vurgulayan uzmanlar, cezaevlerinde kadınların sistematik cinsel şiddet, zorla çalıştırma ve ağır ihmal altında bırakıldığını belirterek, “Bu bir küresel kriz” uyarısında bulunuyor.
HABER MERKEZİ – Dünyada cezaevlerinde tutulan kadınların sayısı hızla artıyor ve uzmanlar, bunun “küresel bir kriz” haline geldiği konusunda uyarıyor.
Guardian’ın aktardığı habere göre kadın mahpuslarla, avukatlarla ve insan hakları savunucularıyla yapılan görüşmeler, kadınların dünya çapında cezaevlerinde sistematik şiddete, cinsel saldırıya ve zorla çalıştırılmaya maruz bırakıldığını ortaya koyuyor.
KADIN MAHPUS SAYISI ERKEKLERDEN ÜÇ KAT HIZLA ARTIYOR
Küresel verilere göre cezaevindeki kadın sayısı 2000 yılından bu yana yüzde 57 arttı. Bu artış, aynı dönemde erkek mahpuslardaki yüzde 22’lik artışın çok üzerinde. Mevcut eğilim sürerse, cezaevlerinde tutulan kadınların sayısı kısa sürede bir milyonu aşacak.
Ceza Reformu İçin Uluslararası Girişim direktörü Olivia Rope, tabloyu şöyle özetliyor:
“Küresel bir krizle karşı karşıyayız. Kadınlar cezaevlerinde adeta unutuluyor; ihtiyaçları görmezden geliniyor.”
YOKSULLUK KAYNAKLI SUÇLAR
Kadınların büyük bölümü ağır suçlardan değil, yoksulluk kaynaklı küçük suçlardan dolayı cezaevine giriyor. Bu cezaların başında hırsızlıklar, dilencilik, kayıt dışı işlerde çalışma gibi suçlar geliyor.
Dünya genelinde 733 binden fazla kadın ve kız çocuğu cezaevinde. Gerçek sayının daha yüksek olduğu düşünülüyor çünkü pek çok ülkede sağlıklı veri bulunmuyor.
Kadınlar için tasarlanmayan, erkek mahpuslara göre inşa edilen cezaevi yapıları kadınları daha da kırılgan hale getiriyor:
- Cinsel şiddet ve taciz
- Zorla çalıştırma
- Yetersiz sağlık ve hijyen koşulları
- Hamile kadınların kelepçeli doğum yapması
- Çocuklarıyla bağların kopması
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Avrupa’da kadın mahpusların intihar oranı genel toplumdan dokuz kat yüksek. Birçok kadın ağır şiddet öyküleri ve travmalarla cezaevine giriyor; çıplak aramalar ve kalabalık koğuşlar bu travmayı derinleştiriyor.
“CEZAEVİ HER ŞEYİ KÖTÜLEŞTİRİYOR”
Kadınların cezaevine girmesinin, aileleri için de yıkıcı sonuçları oluyor: 1,45 milyon çocuk, annelerinin cezaevine girmesi nedeniyle parçalanmış ailelerde veya sosyal hizmet kurumlarında yaşıyor.
Kadın hakları hukukçusu Sabrina Mahtani durumu şöyle açıklıyor:
דKadınların çoğu topluma tehdit oluşturmuyor. Cezaevi onları iyileştirmiyor; daha da travmatize ediyor. Adalet sistemini köklü biçimde yeniden düşünmeliyiz.”
CİNSEL ŞİDDET VE ZORLA ÇALIŞTIRMA YAYGIN
Habere göre cezaevlerinde birçok kadın cinsel şiddete maruz kalıyor ve zorla çalıştırılıyor:
- Bazı ülkelerde kadınlar gece koğuşlardan çıkarılarak fuhuşa zorlanıyor,
- Kamboçya’da kadınlar ihracat için yasadışı şekilde tekstil üretiminde çalıştırılıyor.
- Pek çok ülkede kadın mahpuslar cezaevi içinde ücretsiz ya da çok düşük ücretle temizlik, bakım ve ağır işlerde çalıştırılıyor.
VERİLERE ERİŞİM BİLE MÜCADELE
Kadın mahpuslarla ilgili veriler dünyanın birçok yerinde gizleniyor. Dünya Kadın Mahpus Listesi’ni hazırlayan araştırmacı Helen Fair, veri eksikliğinin krizi görünmez kıldığını belirtiyor:
דCezaevleri kapalı kutu. Pek çok ülkede güvenilir veri yok. Bu bile başlı başına ciddi bir sorun.”
