Suriye-İsrail hattındaki diplomatik görüşmelerde arabulucunun kim olduğu tartışma konusu. İsrail ve Türkiye temsilcilerinin Bakü’de yaptığı görüşme ise, Türkiye’nin arabulucu değil, doğrudan taraflardan biri olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Diyar CİWAN
Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed El-Şara’nın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı görüşmede dile getirdiği, İsrail ile dolaylı görüşmeler yürütüldüğü açıklaması kafalarda soru işaretleri bıraktı. Bu açıklama, “Görüşmelere arabuluculuk eden ülke kim?” sorusunu da gündeme taşıdı.
REUTERS: ARABULUCU BAE
Reuters haber ajansının diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, İsrail ile Şam arasında yürütülen dolaylı temasların arkasında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) var. Ajans, BAE’nin özellikle güvenlik ve istihbarat düzeyinde, taraflar arasında “güven inşası” için bir kanal açtığını belirtiyor. Abu Dabi’nin arabuluculuk çabalarının, Ahmed el-Şara’nın 13 Nisan’daki BAE ziyareti sonrasında hız kazandığı kaydediliyor.
Ancak aynı haberlerde, İsrail’in Suriye’deki askeri faaliyetlerinin bu görüşme çerçevesinin dışında tutulduğu, dolayısıyla sürecin henüz sınırlı teknik konularla sınırlı kaldığı ifade ediliyor.
TÜRKİYE VE İSRAİL HEYETLERİ BAKÜ‘DE
Bu gelişmelerin hemen ardından, İsrail ve Türkiye temsilcilerinin bugün Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de bir araya geldiği bildirildi. İsrail merkezli Kan 11 televizyonunun aktardığına göre, görüşme Azerbaycan’ın arabuluculuğunda gerçekleşti ve Suriye hava sahasında yaşanan tehlikeli gelişmeler üzerine organize edildi.
İddiaya göre, geçtiğimiz günlerde Türk F-16’ları ve İsrail savaş uçakları Suriye hava sahasında aynı anda operasyon icra ederken elektronik harp yoluyla karşılıklı “uyarı” sinyalleri gönderdi. Bu gelişme, iki ülkenin askeri olarak karşı karşıya gelme riskini artırınca diplomatik kanallar harekete geçirildi.
İsrail tarafı, Türkiye’ye sunmak üzere iki güvenlik talebini gündeme taşıdı: Sınırlarına yakın düşman silahlı grupların (HTŞ ve diğer İslami radikal gruplar) etkisiz hale getirilmesi ve stratejik silahların Suriye’ye konuşlandırılmasının (Türkiye Suriye’de bazı noktalara füze sistemleri ve savaş uçakları konuşlandırmak istiyor) engellenmesi.
TÜRKİYE ARABULUCU MU TARAF MI?
Bakü’deki bu temaslar, Türkiye’nin İsrail-Suriye krizinde arabulucu değil, bizzat taraflardan biri olduğu yorumlarını da beraberinde getiriyor. Ankara’nın Suriye’deki askeri varlığı ve operasyonel faaliyetleri, hem İsrail’in güvenlik endişeleri hem de Suriye Geçici Hükümeti’nin tutumu açısından belirleyici bir unsur olarak görülüyor.
Dolayısıyla, Şara’nın bahsettiği dolaylı görüşmelerde Türkiye’nin değil, BAE’nin arabulucu rolünde olduğu; Türkiye’nin ise sahadaki askeri gelişmeler bağlamında İsrail ile ayrı bir diplomatik hat yürüttüğü değerlendiriliyor.
AYNI MASADA FARKLI ROLLER
Bakü, Abu Dabi ve Paris hattında süren bu çok yönlü diplomasi trafiği, bölgedeki güç dengelerinin yeniden şekillenmekte olduğuna işaret ediyor. Suriye’de barış ve istikrar arayışı devam ederken, kimlerin arabulucu, kimlerin taraf olduğu sorusu sahadaki gelişmelerle birlikte daha da netleşecek gibi görünüyor.