TPAO, Diyarbakır’da birinci sınıf tarım arazisini petrol sondajı için acele kamulaştırma kararıyla işgal etti. Arazi sahipleri bilgilendirilmeden yürütülen proje, devletin mülkiyet hakkını aşındıran yeni örneği olarak tartışma yaratıyor.
HABER MERKEZİ- Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Şükürlü ve Beşpınar mahalleleri arasındaki tarım alanlarında, 7 Eylül itibarıyla petrol arama faaliyetine başladı. Karar, Enerji Bakanlığı tarafından alınan “ÇED Gerekli Değildir” ve “Acele Kamulaştırma” hükümlerine dayanıyor.
Yeni Yaşam Gazetesi’nde Şirin Bayık imzasıyla yer alan habere göre söz konusu proje, 15 bin 280 hektarlık ruhsat alanında üç ayrı sondajı kapsıyor. İlk aşamada 18 hektarlık bir bölgede çalışmaların yürütülmesi planlanıyor. Ancak bu alan, sulama kanallarıyla beslenen birinci sınıf tarım arazisi.

60 dönümlük arazisi doğrudan etkilenen Barışcan Ölmez, gelişmeyi iş makinelerinin tarlasına girdiğini gördüğünde fark etti. Ölmez’in hesabına 63 bin TL yatırılmış, gerekçe “acele kamulaştırma.” Ancak kendisine ne önceden bilgi verilmiş ne de rızası alınmıştı. Ölmez, “İnsanın tapulu arazisinin bile garantisi kalmamış” diyerek duruma tepki gösterdi.
Benzer şikayetler sadece ona özgü değil. Proje kapsamında çevredeki diğer ailelerin de mülklerinin işgal edileceği öngörülüyor. Sulama sistemlerinin ve ekili alanların zarar görmesi, bölgedeki tarımsal üretimi uzun vadede imkânsız kılabilir.
BİR ÇİVİ ÇAKMAK DAHİ YASAKKEN…
Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Ahmet İnan’a göre, proje “Büyük Ova Koruma Alanı” şerhi taşıyan araziler üzerinde uygulanıyor. Normal şartlarda bu alanlarda “bir çivi çakmak” dahi yasak. İnan, “Hesaba para yatırılarak ‘burası artık bizim’ deniliyor. Bu, sadece tarımsal üretimi değil, aynı zamanda mülkiyet hakkını ortadan kaldırıyor” diye konuştu.
Baro, hem “ÇED Gerekli Değildir” kararına hem de acele kamulaştırmaya karşı iptal davası açmaya hazırlanıyor.