Irak’ta açılmayı bekleyen toplu mezarlar, geçmişin suçlarını ve halkların adalet mücadelesini hatırlatıyor. 2025’te ortaya çıkarılan kalıntılar, Enfal ve IŞİD döneminin karanlık izlerini taşıyor.
HABER MERKEZİ – Irak’ta yıllar süren savaşlar, diktatörlük ve terör dönemleri boyunca binlerce insan ortadan kayboldu. Bugün hala açılmayı bekleyen toplu mezarlar, bu kayıpların sessiz tanıkları.
Irak’ın Kerkük iline bağlı Topzawa köyünde 2025 yılında ortaya çıkarılan ve binden fazla kişiye ait kalıntıların bulunduğu tahmin edilen mezar, Saddam Hüseyin döneminden kalan yüzlerce kitlesel infaz alanından yalnızca biri. Bu mezarlar, geçmişte işlenen suçların belgeleri olmanın yanı sıra, hala adalet bekleyen mağdurların da hafızasını taşıyor.
ENFAL’İN GÖLGESİNDE BİR HALK
1986-1989 yılları arasında Saddam Hüseyin’in doğrudan emriyle başlatılan Enfal operasyonları, Kürt halkına yönelik sistematik bir soykırım niteliğindeydi. General Ali Hasan el-Mecid’in liderlik ettiği bu saldırılar 8 ağır aşamada gerçekleşti. Yaklaşık 182 bin Kürt yurttaş katledildi, 4 bin 500 köy tamamen yıkıldı, su kuyuları kurutuldu, Federe Kürdistan Bölgesi’nin tarımsal altyapısı tahrip edildi.
Irak Şehitler Kurumu Genel Müdürü Ziya Kerim’in Mart 2025’te açıkladığı verilere göre, toplamda 221 toplu mezar tespit edildi. Bunların 91’i Baas rejimi dönemine, 125’i ise IŞİD dönemine ait. Ancak şu ana kadar sadece 134 mezar açılabildi; 87 mezar hala toprak altında adalet bekliyor.
TANIKLIKLAR: ÇÖLDE DONMUŞ ZAMAN
Rojnews’in Nisan ayında ulaştığı Enfal tanıkları ise korkunç tabloyu gözler önüne seriyor. Nedime İbrahime, Enfal sırasında Erer ve Nugre Selman çöllerine sürülen binlerce kadından biri. Gözyaşlarıyla anlatıyor:
דAnnemle babamın gözümüzün önünde dövüldüğünü hiç unutmadım. Cellatlar, bir çocuğun başına demirle vurarak öldürdüler. Kuzenimin çocuğu sabaha kadar su diye yalvardı. Ona bir damla su verebilmek için kağıt ve naylon yaktık…”
Salih Helac için Enfal’in sonu yok:
“Altı çocuğum, eşim, kardeşlerim, annem… Tüm ailem dağıldı. Enfal’in ne başı var ne de sonu.”
Fehime Koçer, yıllardır torunlarının sesini bekliyor:
×Kadir, Reşid, Xurşid, Mehmud, Ceyran… Onları asla unutmayacağım. Arapların götürdüğü o güzel kızların çığlıkları hala kulaklarımda.
IŞİD’İN MİRASI: YENİ TOPLU MEZARLAR
Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI), 2018 yılında Ninova, Kerkük, Selahaddin ve Anbar vilayetlerinde IŞİD’e ait 202 toplu mezar tespit etti. Bu mezarlarda 6 bin ila 12 bin kişi olduğu tahmin ediliyor.
Irak Şehitler Kurumu’nun 2025 verilerine göre:
×IŞİD dönemine ait toplu 125 mezar belirlendi.
Ninova’da 13 mezar tespit edildi, sadece 5’i açılabildi.
Kerkük’ün Hewîce ilçesinde, 17 peşmergeye ait mezar açıldı.
Şengal merkezinde Azadî Meydanı yakınında 20 kişilik yeni bir mezar ortaya çıkarıldı.
KİMLİKLENDİRME VE ADALET ARAYIŞI
2008’den bu yana toplu mezarlarla ilgili çalışma yürüten ekip, 31 mezardan bin 700 Kürt yurttaşın cenazelerini çıkardı. 2 bin kan örneği kimlik tespiti için toplandı. Ancak çabalar hala yetersiz; binlerce aile yakınlarının akıbetinden habersiz.
KAZILMAYAN TOPRAKLAR, SARILMAYAN YARALAR
Her yeni açılan mezar, adalet arayışındaki bir halkın geçmişle yüzleşmesi. Ne Baas rejiminin suçları ne de IŞİD’in barbarlığı sadece geçmişin sayfalarında kaldı. Açılmayan her mezar, gecikmiş bir yüzleşmenin sembolü; her kimliği tespit edilememiş cenaze, adaletin yarım kalmış bir sesi olarak duruyor.