Taz’ın haberine göre, yapay zeka modellerini eğiten güvencesiz çalışanlar düşük ücret ve ağır koşullarda çalışıyor. Bu süreç küresel ölçekte hakları kısıtlanmış yeni bir işçi sınıfı yaratıyor.
HABER MERKEZİ – Büyük teknoloji şirketlerinin yapay zeka modellerini eğitmek için dünyanın dört bir yanında çalıştırdığı “gig-worker”lar, düşük ücret, güvencesizlik ve yoğun iş temposuyla sömürülüyor.
Almanya basınından Taz gazetesinin haberine göre, bu işler genellikle alt yüklenici şirketler aracılığıyla yürütülüyor ve çalışanların büyük kısmı kimin için çalıştığını bile bilmiyor.
Taz, haberinde farklı ülkelerden gig-worker’larla görüştü. ABD’den, Portekiz’den ve Almanya’dan görüşülen çalışanlar saatlik 3,50 euro ile 6 euro arasında değişen ücretlerle çalıştıklarını, bu rakamların çoğu zaman asgari ücretin altında kaldığını aktardı.
Çalışanlar, şirketlerin eğitim süreçlerini ve zaman yönetimini kendi lehlerine kullanarak ücretsiz iş yaptırdığını, sosyal güvenlikten ve ek ödemelerden mahrum bırakıldıklarını, edindikleri becerileri başka projelerde kullanmalarının dahi sınırlandığını vurguluyor. Bu durum, “ücret hırsızlığı” olarak tanımlanıyor.
Haberde, gig-worker’ların izole çalışma koşulları nedeniyle aralarında dayanışma ağları kurmakta zorlandığı, sendikalaşma veya kolektif hak arayışlarının neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor. AB’nin tedarik zinciri yasaları bu sömürüyü sınırlamayı hedeflese de Almanya’da CDU/CSU gibi partilerin bu düzenlemeleri yumuşatmak için girişimlerde bulunduğu ifade ediliyor.
Taz’ın aktardığına göre, teknoloji devlerinin kamuoyuna “yenilik” ve “verimlilik” olarak sunduğu yapay zekâ devrimi, perde arkasında küresel ölçekte düşük ücretli, hakları kısıtlanmış ve güvencesiz bir işçi sınıfı yaratıyor.