BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

1239 Sayılı Kanun’u örnek gösterdi |

Uçum adımları sıraladı: Komisyonun İmralı konusunda bir karar vermesi...

1239 Sayılı Kanun’u örnek gösterdi |

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, Meclis Komisyonu’nun gelinen aşamada Abdullah Öcalan’ı dinleme konusunda bir karar vermesi gerektiğini belirtti. Uçum, süreçte “geçiş yasaları” için ise 1928 yılında çıkarılan 1239 Sayılı Kanun’un sürece özgü “tek, özel ve geçici bir kanun yaklaşımına esin olabileceğini” söyledi.

HABER MERKEZİ – Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Kürt sorunun çözümü için devam eden süreçte “geçiş yasaları” ile ilgili bir yazı kaleme aldı.

Anadolu Ajansı’nda yayınlanan “Terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci ve Cumhuriyet tarihinden bir örnek: 1239 Sayılı Kanun” başlıklı yazısında Uçum, 1928 yılında TBMM’nin tek, özel ve geçici bir kanuni düzenlemeyi ihtiyaç olarak tespit edip bu kanunu çıkarmasının, bugünkü süreçte “geçiş süreci hukuku” açısından sürece özgü tek, özel ve geçici bir kanun yaklaşımına esin olacak özellikte olduğunu belirtti.

ADIMLARI SIRALADI

“Yeni adımların atılacağının beklendiği bir aşamaya geçtiğimiz anlaşılıyor” diyen Uçum, geçiş sürecinin tamamlanmasına yönelik beklenen adımları ise şöyle sıraladı:

×

  • Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonunun İmralı’yı dinlemesi konusunda bir karar vermesi.
  • Diyarbakır annelerinin çocuklarına kavuşması için gerekli adımların atılması.
  • Silah bırakma pratiklerinin genişletilerek ve geliştirilerek ilerletilmesi.
  • Münfesih terör örgütüne yani terör örgütünün fiilen sona erdiği hususuna ve silah bırakma konusuna ilişkin pratik teyitlerin ve idari tespitlerin yapılması.
  • Komisyon tarafından geçiş sürecine ilişkin hukuk raporunun yazılması.
  • Komisyonun kendi belirleyeceği raporlama şekliyle demokrasiyi geliştirme perspektifini ortaya koyması.
  • Suriye’de ülkenin birliği hedefine uygun olarak bütünleşme adımlarının daha güçlü şekilde atılması.”

Bunların dışında “geçiş sürecine” olumlu katkı yapacak çeşitli hukuki ve siyasi gelişmeler de olabileceğini belirten Uçum, şunları kaydetti:

“Tüm bunları hep birlikte yaşayıp göreceğiz. Tabii bu süreçte başından beri vurgulandığı gibi fikri ve fiili sabotajlara ilişkin teyakkuz halinde olmak son derece önemlidir.

Öte yandan Terörsüz Türkiye’ye geçişle ilgili bir yılı aşkın süredir çok önemli mesafeler alınmasına rağmen sürecin birikimini değersizleştiren yaklaşımlar görülüyor. Bunlara hiçbir surette prim vermemek gerekir. Zaman yönetiminde farklı etkenlerle ortaya çıkan bazı uzamalar, asla geçiş sürecinin ilerlemediği ya da başarıya ulaşamayacağı şeklinde yorumlanamaz. Bunları istismar eden ve aslında niyetleri geçiş sürecini sabote etmek olan açık ve örtük tüm hasım çevreler ise her ortamda deşifre edilmelidir. Geçiş döneminin bu yeni aşaması, umutların daha da arttığı ve iyimserliğin daha da güçlendiği bir pratik üretecektir. Emin olmamız gereken tek şey budur.”

1239 SAYILI KANUN 

Uçum yazısında işaret ettiği 1928 yılında çıkartılan “1239 sayılı Şark Mıntıkasında Muayyen Vilayet ve Kazalarda Ceraim Takibatı ile Cezalarının Tecili Hakkında Kanun” ile ilgili ise şunları belirtti:

דBu kanun, dönemsel hukuki ihtiyaçlar açısından Cumhuriyet tarihimizdeki ilk uygulamalardan biridir. Kanuna ilişkin Adalet Komisyonu tutanağında öncelikle bir af yapılmadığı vurgulanmıştır ancak mevcut mevzuattan beklenen gayeye ulaşılamadığı için özel bir düzenlemenin uygun görüldüğü belirtilmiştir. Buna göre hukuken kaçak olan, özel ve doğal olmayan hadiseler veya saiklerle doğru yoldan çıkmış ancak Cumhuriyet’e saygı gösteren ve memlekete faydalı olabilecek vatan evlatlarını bir müddet için takipten vareste bırakmak, kanunun amacı olarak ifade edilmiştir.

Altı maddeden ibaret bu kanunla hadiselere karışmış olanlar ile bu olayların başından 27 Kasım 1927 tarihine kadar geçen süre zarfında kanunda belirtilen il ve ilçelerde işlenen suç ve kabahatler dolayısıyla sanık veya mahkum olanlar hakkındaki soruşturmalar ve infazlar ertelenmiştir.

Ayrıca halihazırda hukuken kaçak olan ve kanunun yayımı tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde başvuran sanık ve mahkumların ertelemeden yararlanacakları düzenlenmiştir.

Erteleme kapsamındaki suçların tabi olduğu zaman aşımı süresinin yarısı kadar süre içerisinde suç ve kabahat işlemeyenlerin önceki suçlarının da işlenmemiş sayılacağı öngörülmüştür. Aksi durumda Türk Ceza Kanunu’nun cezaların içtimaı ve tekerrür hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.

1928 yılında TBMM’nin tek, özel ve geçici bir kanuni düzenlemeyi ihtiyaç olarak tespit edip bu kanunu çıkarması, önemli bir hukuk politikası olarak Cumhuriyet tarihimizde yerini almıştır. Bu tecrübe, bugünkü geçiş süreci hukuku açısından en azından sürece özgü tek, özel ve geçici bir kanun yaklaşımına esin olacak özelliktedir.”

 

Benzer Haberler

İki çocuk ve anneleri yaşamını yitirmişti |

Kaldıkları otel mühürlendi, gözaltı sayısı 7’ye yükseldi

Ara tatil bitiyor |

Öğrenciler yarın ders başı yapıyor

Menekşe Kızıldere yazdı |

Ruhsatlandırılmış sömürü

Meclis’te yoğun hafta başlıyor |

Komisyon toplanacak, beş bakanlığın bütçesi görüşülecek

1239 Sayılı Kanun’u örnek gösterdi |

Uçum adımları sıraladı: Komisyonun İmralı konusunda bir karar vermesi...

“40 milletvekilinin sahte diploması var” iddiası l

CHP'li Günaydın: Doğruluğumuzu teyit edelim

Ayşegül Doğan’dan ‘süreç’ açıklaması:

"Yeni bir yaşam modelinden bahsediyoruz"