BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

2025 PANORAMA KADIN: “Aile Yılı”nda yaşam hakkı mücadelesi |

Şüpheli kadın ölümlerinin şüpheli artışı

2025 PANORAMA KADIN: “Aile Yılı”nda yaşam hakkı mücadelesi |

Kadınlar 2025 boyunca erkek şiddetine, cezasızlığa ve savaş politikalarına karşı sokaktaydı. Şüpheli kadın ölümleri ilk kez kadın cinayetlerini geçti.

HABER MERKEZİ – 2025, kadınların yalnızca erkek şiddetine karşı değil, aynı zamanda siyasal iklimin ürettiği eşitsizliklere, cezasızlığa ve savaş politikalarına karşı sözünü yükselttiği bir yıl oldu. Kadın cinayetleri ve şüpheli ölümler yıl boyunca kamuoyunun gündeminden düşmezken, idam kararlarına karşı eylemler, 8 Mart ve 25 Kasım’daki kitlesel buluşmalar, Cumartesi Anneleri’nin yıllara yayılan adalet ısrarı ve “barışa ihtiyacım var” inisiyatifi, kadın mücadelesinin farklı hatlarının kesiştiği alanlar olarak öne çıktı.

ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİNİN ŞÜPHELİ ARTIŞI

İktidarın 2025’i “Aile Yılı” ilan ettiği bir dönemde, tablonun merkezinde yine kadınların yaşam hakkı yer aldı. Yılın ilk 11 ayında 260 kadın erkekler tarafından öldürüldü; 267 kadın ise şüpheli biçimde yaşamını yitirdi.

Bir yıllık panoramayı hazırladığımız gün Manisa’nın Alaşehir ilçesinde 40 yaşındaki bir kadının evli olduğu erkek tarafından silahla vurularak katledildiği haberi düştü ajanslara. Hemen ardından Hakkari’de de Hatice Tan, evinin yakınlarında şüpheli şekilde yüksekten düşerek yaşamını yitirdi. Hatice Tan’ın intihar ettiği iddia edilirken, olay ile ilgili soruşturma başlatıldığı belirtildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verileri, Türkiye’de ilk kez şüpheli kadın ölümlerinin sayısının kadın cinayetlerini aştığını ortaya koydu. Öldürülen kadınların büyük bölümünün evlerinde ve yakınlarındaki erkekler tarafından hedef alınması, şiddetin “özel alan” adı altında yeniden üretildiğini gösterdi. Aynı yıl içinde, staj yapan lise öğrencisi çocukların Meclis’te cinsel istismara uğradığına dair iddialar da siyasal sorumluluk ve denetim mekanizmalarını yeniden tartışmaya açtı.

SAVAŞA KARŞI KADIN İNİSİYATİFİ

Yıllardır barış mücadelesini örgütlemeye devam eden kadınlar 2025 Nisan’ında düzenlenen çalıştayın ardından, ‘Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi’ni kurdu. Birçok kentte kurulan inisiyatif, kadınların barışa dair üç acil talebini sıraladı: “Terörle Mücadele Kanunu, kaldırılsın, hasta tutsaklar ve siyasi mahpuslar özgür bırakılsın. Sınır ötesi harekâtlara, özel güvenlik bölgesi uygulamalarına, askeri yığınağa derhal son verilsin. Tüm kayyımlar geri çekilsin, OHAL bahanesiyle yasalaştırılan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname iptal edilsin.

KÜRDİSTANLI REZA’YA WAYFINDER ÖDÜLÜ

Federe Kürdistan’ın Süleymaniye kentinden çevre aktivisti ve dağcı Hana Reza, National Geographic tarafından verilen 2025 Wayfinder Ödülü’nün sahibi oldu. Reza, çevre koruma çalışmaları ve dağlık bölgelerdeki keşif faaliyetleriyle bu prestijli ödüle değer görüldü. Ödülü, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden duyuran Reza, “Bu ödül yalnızca bana değil, emeğime ve hayatıma verilmiş bir ödüldür,” ifadelerini kullandı.

Rojnews’in haberine göre, Hana Reza, dağcılık ve doğa araştırmaları alanında faaliyet gösteren “Pilingên Bêsînor” (Sınırsız Dağcılar) Derneği’nin de aktif bir üyesi. Dernek, Kürdistan Bölgesi ve Irak genelinde çevre bilinci konusunda yürüttüğü çalışmalarla tanınıyor; aynı zamanda uluslararası çevre hareketleri ve medya tarafından da takip ediliyor.

EMİNE OCAK’A CUMARTESİ VEDASI

Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi, Cumartesi Anneleri’nin sembol ismi Emine Ocak yaşamını yitirdi. 1995’ten bu yana kayıplar için adalet arayışının simgelerinden biri olan Ocak, “Vazgeçersek bu ülke kaybedenlerin cenneti olmaya devam edecek” diyerek mücadelenin kararlılıkla süreceğini haykırmıştı.

GÜLİSTAN DOKU’YA NE OLDU?

Dersim’de 5 Ocak 2020’den beri kendisinden haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun (21) kaybolmadan önceki gün ve kaybolduğu güne ait tüm Kent Güvenlik Yönetimi Sistemi (KGYS) görüntüleri ve Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtları toplandı. Daha önce KGYS kameralarında yapılan incelemelerde bir minibüse bindiği görülen Gülistan Doku’nun nerede indiği tespit edilememişti.

×AİLE YILI’NIN HEDEFİNDE LGBTİ+’LER VARDI

-23 Haziran’da başlayan İzmir LGBTİ+ Onur Haftası’nın açık alan etkinlikleri Valilik tarafından üç günlüğüne yasaklandı. Valilik, Onur Haftası etkinliklerinden “genel ahlaka karşı bir takım tutum ve davranışlar içeren bu tür etkinlikler” ifadeleriyle bahsetti.

-Kaos GL Derneği bünyesinde yayın hayatını sürdüren LGBTİ+ haber portalı KaosGL.org’un X hesabı da aynı gün Türkiye’den erişime engellendi.

-Aile Yılı Direniş Yılı” açıklamasını yapmak isteyen kadınlara ve LGBTİ+’lara Ülkücü gruplar saldırdı.

-Onur Haftası Komitelerinin Sırrı Süreyya Önder’in cenazesine gönderdiği çelenklerdeki yazılar sökülürken, Gezi Direnişi temasıyla düzenlenen sergide polis “LGBTİ+ olmanın yasak olduğunu” iddia etti.

-Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı genel müdürlüklere ve 81 ilin müdürlüğüne bir yazı göndererek LGBTİ+’ları hedef aldı. Bakanlık, “toplumsal cinsiyet”, “cinsiyet kimliği”, “cinsel yönelim” gibi kavramlardan kaçınılmasını vurguladı ve ortak tutum takınmaya

-Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, 81 il Valiliklerine yolladığı yazıyla transların cinsiyet uyum süreçlerinde kullandığı hormonlara 21 yaş sınırı getirdi.

Medeni Kanun’un cinsiyet uyum süreçlerini düzenleyen maddesinde ameliyat olabilmek için 18 yaş sınırı olmasına rağmen Bakanlık, “cinsiyet hormonu ilaçlarının suistimali” başlıklı yazıyla testosteron içeren ilaçlar, gonadotropin salıverici (GnRH) analogları ve tek başına 2 mg ve üstü östrojen içeren ilaçların 21 yaş altında kullanımını kısıtladı. Bakanlık, “Bu ilaçlar cinsiyet değiştirmek amacıyla hiçbir şekilde reçete edilemeyip raporlanamayacaktır” talimatını valiliklere iletti.

İFŞA: UYKULARIN KAÇSIN DEDİLER

Oyuncu Doğa Lara Akkaya, meslektaşı Tayanç Aydın tarafından tacize uğradığını açıkladı. Fotoğrafçı Dilan Bozyel ise 16 yaşındayken oyuncu Mehmet Yılmaz tarafından silah zoruyla cinsel saldırıya maruz bırakılmaya çalışıldığını duyurdu. Ardından kadınlar uğradıkları benzer saldırıları failiyle beraber ifşa etmek üzere ellerindeki mesajları paylaştı ve ifşa edilenlerin listesi oyunculardan sanat eleştirmenlerine kadar genişledikçe genişledi.

Çevrimiçi kültür-sanat platformu Argonotlar, kurucusu Kültigin Kağan Akbulut hakkındaki taciz iddiaları sonrası yayınını askıya aldı. Aynı dönemde komedyen Mesut Süre hakkında çok sayıda kadın taciz ve tecavüz girişimi iddiasında bulundu. Tepkilerin ardından Süre’nin sunuculuğunu yaptığı “İlişki Testi” programı yapım şirketi tarafından sonlandırıldı. Ankara Film Festivali jürisinde yer alan kurgucu Mustafa Preşeva da kendisine yöneltilen taciz iddiaları nedeniyle görevden alındı. Yönetmen Selim Evci hakkında ‘taciz’ suçlamalarının ardından dijital film platformu MUBI, yönetmenin bir filmini yayından kaldırdı ve bir filminin de planlanan gösterimini iptal etti. Akbank Sanat da yönetmenle iş ilişkisinin sonlandırıldığını duyurdu. Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği’nin (AICA) Türkiye şubesi, cinsel taciz suçlamaları yöneltilen eleştirmenler Oğuz Karayemiş ve Ahmet Ergenç’in derneğin etik komisyonuna sevk edildiğini açıkladı.

EŞİK: ‘HUTBE KADINLARIN EŞİTLİK HAKKINI İHLAL EDİYOR’

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir Cuma hutbesinde, kadınların miras hakkına ilişkin “Kişinin kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması, kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” denilmesi kadın örgütlerinin tepkisini çekti.

EŞİK, hutbede kadınların miras hakkının Anayasa’nın 10. ve 41. maddeleri ile Medeni Yasa’daki eşitlik ilkelerinin göz ardı edildiğini belirtti. Platform, hutbede kullanılan “Yüce Rabbimizin emrine karşı gelmek”, “ilahî adalete aykırı davranmak” gibi ifadelerin kadınları eşit miras hakkından vazgeçirmeye yönelik sert ve ürkütücü bir dil olduğunu vurguladı.

KAÇIRILAN ALEVİ VE DURZİ KADINLAR NEREDE?

Suriye geçici hükümetine bağlı güçlerin Süveyda’ya yönelik Ağustos ayındaki saldırıları sonrasında kaçırılan kadınlardan 235’nin akıbeti hala bilinmiyor. SOHR’a göre, kaçırılan 293 kadından 14’ü ise öldürülmüştü. Ayrıca Süveyda’da 765 Dürzi sivilin infaz edildiği belgelenmişti, bunlardan da 69’u kadındı.

Suriye’de 2025 Mart ayı başında Alevi nüfusun yoğun olduğu sahil bölgelerinde yaşanan geniş çaplı şiddet olaylarında, 1 426 kişi öldü. Bu ölümler arasında resmi tespitlere göre 90 kadın bulunuyordu.

Uluslararası Af Örgütü, Şubat 2025’ten bu yana Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama vilayetleri genelinde kimliği belirsiz kişiler tarafından yaşları üç ile 40 arasında değişen en az 36 Alevi kadının ve kız çocuğun kaçırıldığına ve alıkonulduğuna ilişkin inandırıcı bildirimler aldı.

Uluslararası Af Örgütü, bu vakalardan hareketle, beş Alevi kadın ve 18 yaş altı üç Alevi kız çocuğun gündüz vakti kaçırıldığını ve alıkonulduğunu belgeledi. Vakaların biri hariç hepsinde, polis ve güvenlik yetkilileri, bu kişilerin akıbeti ve nerede tutulduğu hakkında etkili bir soruşturma yürütmekte başarısız oldu.

ROJİN KABAİŞ CİNAYETİ NEDEN AYDINLATILMIYOR?

Van’da kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in dosyasındaki yeni adli tıp raporu kamuoyunda tepkilere yol açtı. Bir yıl boyunca sessizliğini koruyan Adli Tıp Kurumu (ATK) ise, Ekim ayı başında raporunu açıkladı ve Kabaiş’in bedeninde iki erkeğe ait DNA’ların bulunduğu ortaya çıktı. Van Barosu ve kentteki kadın örgütleri dönemin savcısı ve ATK yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

SİNCAN CEZAEVİ’NDEKİ KEYFİLİK: 24 KADIN TAHLİYE EDİLMİYOR

Sincan Kadın Hapishanesinde 2021 yılı ocak ayından itibaren, şartlı tahliye tarihi gelen hiçbir kadın mahpus tahliye edilmedi. Koşullu salıverilme hakları İdare ve Gözlem Kurulları tarafından engellenen 24 kadın tutsağın şartlı tahliye hakkı gasp edildi.

KASIM: DİLAN KARAMAN’A NE OLDU?

Kasım ayında yaşanan şüpheli kadın ölümlerinden biri de Diyarbakır’da yaşamını yitiren gazeteci Dilan Karaman oldu. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, 27 Kasım’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Dilan Karaman’ın ölümünün şüpheli olduğuna dikkat çekti. Kadın örgütleri, Dilan Karaman’ın intihara sürüklenmesinin ardındaki nedenlerin araştırılması için bir komisyon kurulduğunu duyurdu. Komisyonun soruşturması ise halen devam ediyor.

CUMARTESİ ANNELERİ’NE SABIR VE KARARLILIK ÖDÜLÜ

Dünyanın önemli ifade özgürlüğü kuruluşlarından Londra merkezli Index on Censorship, Cumartesi Anneleri’ni 2025 İfade Özgürlüğü Ödülleri’nin Kampanya kategorisinde ödüle değer gördü. İngiltere’nin başkenti Londra’da 19 Kasım’da düzenlenen törende ödülü açıklayan Index on Censorship, Cumartesi Anneleri’ni tanıtırken “küresel ölçekte tehdit altındaki protesto kültürünün içinde bir dayanıklılık ve kararlılık sembolü” nitelemesinde bulundu.

ARALIK: MECLİS’TE ÇOCUK İSTİSMARI

Kadınlara yönelik şiddet verileriyle eş zamanlı olarak, çocukların maruz kaldığı istismar da kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.  Türkiye Büyük Millet Meclisi lokantasında çalışan lise öğrencisi çocukların TBMM personeli tarafından istismara maruz bırakıldığı ortaya çıktı.  Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma  iddianamesinde, 2007 ve 2008 doğumlu, olay tarihinde 15-18 yaş aralığında olan öğrencilerin, Meclis’in mutfak ve lokanta bölümünde staj yaptıkları süreçte, aralarında Meclis çalışanlarının da bulunduğu beş kişi tarafından tacize uğradıkları belirtildi. 4 kişinin tutuklandığı olayla ilgili yürütülen soruşturmada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 5 sanık hakkında “çocuğa karşı cinsel taciz” ve “sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı” suçlarından 16 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianame, Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.

KADINA 51 KURUŞLUK BÜTÇE

2026 yılı bütçesi Meclis’ten geçti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesi ise iktidarın önümüzdeki 10 yılı ilan ettiği ‘Aile Yılı’nın büyük bir yansıması olmaktan öteye gitmedi.  “Kadının güçlenmesine yönelik çalışmalar” için ayrılan 8 milyar, sadece ‘şiddetle mücadeleyi değil’; kadının istihdamı, eğitimi gibi çok geniş bir alanı kapsıyor. Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ve “kadın konukevlerinin” işletme giderleri bu kısıtlı bütçeden karşılanıyor.  “Ailenin korunması ve güçlendirilmesi” için ayrılan 21.8 milyarlık  bütçenin ana odak noktası ise boşanmaların önlenmesi, kadın bedeni üzerinde yürütülen doğurganlık politikası ve dini referanslı eğitimlerle “aile değerleri” adı altında yürütülen çalışmalar oluyor.

2026 bütçesinde “kadını güçlendirme” desteği günlük 51 kuruş oldu.

LEYLA ZANA’YA KÜFÜRLÜ TEZAHÜRATA ÖDÜL GİBİ CEZA: 16 BİN LİRA!

Aralık ayının son günlerinde bir şiddet olayı da tribünlerden geldi. TFF 2. Lig’de oynanan Somaspor-Bursaspor maçında bir grup taraftarın Kürt siyasetçi Leyla Zana’yı hedef alan cinsiyetçi ve küfürlü tezahüratlara karşı yükselen tepkiler sonrası, TFF Profesyonel Disiplin Kurulu, kulübe 16 bin TL ceza verdi. Ödül gibi ceza alan Bursaspor, daha önce de Amedspor maçında 90’lardaki faili meçhulleri hatırlatan Beyaz Toros pankartları açmıştı.

11’İNCİ YARGI PAKETİ AFFI:  ERKEK ŞİDDETİNİ SERBEST BIRAKAN BİR CEZASIZLIK REJİMİ

11′ inci Yargı Paketi kapsamında tahliye olan Fail Okay Gür, Amed’de yaşayan Rojda Yakışıklı’yı katletti 28 Aralık’ta.  EŞİK, yaşananları “Erkek şiddetini serbest bırakan bir cezasızlık rejimi” olarak tanımladı ve bu rejimin giderek devlet politikası haline geldiğini savundu. “Devletin görevi kadına karşı şiddeti önlemektir” denilen açıklamada, cezasızlık politikalarının şiddet faillerini cesaretlendirdiğine dikkat çekildi.

Narin Güran cinayetinde amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran hakkında verilen, “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” Yargıtay tarafından onanırken, Nevzat Bahtiyar hakkındaki karar bozularak, “öldürmeye yardım etmek suçundan” yargılanmasına karar verildi.

×2025, kadınların dünya genelinde haklarını genişlettiği bir yıl olmaktan çok, mevcut haklarını korumak ve yaşamda kalmak için mücadele etmek zorunda bırakıldığı bir yıl olarak kayda geçti. Türkiye’den Sudan’a, İran’dan Latin Amerika ve Afrika ülkelerine uzanan geniş bir coğrafyada kadınlar; savaşların, erkek şiddetinin, ekonomik krizlerin ve otoriter rejimlerin yükünü orantısız biçimde taşıdı. Buna karşın 2025, aynı zamanda kadınların siyasal, hukuki ve toplumsal alanda geri çekilmeyi reddettiği, yeni mücadele biçimleri geliştirdiği bir yıl oldu.

LETONYA: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN ÇEKİLDİ

Letonya’da Meclis, yaklaşık 13 saat süren bir oturumun ardından ülkenin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi öngören yasayı onayladı. Parlamentoda şiddetli tartışmaların yaşandığı 13 saatlik bir oturumun ardından yapılan oylamada 32 milletvekilli anlaşmada kalma yönünde oy kullanırken, 56’sı ayrılma yönünde oy verdi. İki milletvekili çekimser kaldı.

İRAN’DA YENİ GÖZALTI DALGASI: NERGİS MUHAMMEDİ’YE İŞKENCE

İran’ın Meşhed kentinde,12 Aralık’ta insan hakları savunucusu avukat Khosrow Alikordi için düzenlenen anma törenine saldıran polis çoğu kadın 50 aktivisti Yetkililer ise resmi olarak 39 tutuklamayı kabul ediyor. Tutuklananlar arasında Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi, gazeteci ve aktivist Sepideh Gholian, Alieh Motalebzadeh, Hasti Amiri ve Pouran Nazemi gibi kamuoyunun yakından tanıdığı isimler bulunuyor.

İran’da kadınlar ve çocuklar, katliam, şüpheli ölüm ve darp olaylarının en çok etkilendiği gruplar arasında yer alıyor. Son bir ayda İran’da 32 kadın, 9 çocuk katledilirken, 6 kadın da şüpheli şekilde yaşamını yitirdi, 7 kadın da idam edildi

Kaynak: UNICEF/Mohammed Jamal
SUDAN: KAMPTA KALAN KADINLARA TECAVÜZ BELGELENDİ

16 Kasım’da Sudan Doktorlar Ağı, El Faşer’den Kuzey Darfur’daki Tawila Kampı’na kaçan kız çocuklarına yönelik 32 tecavüz vakasını daha belgelediğini duyurdu. Bu vakaların da RSF’nin bölgeyi ele geçirmesinin ardından yaşandığı belirtildi. RSF, Sudan’ın batısındaki beş Darfur eyaletinin tamamında fiili kontrolü elinde bulunduruyor. Ülkenin 18 eyaletinden kalan 13’ünde ise ağırlıklı olarak Sudan ordusu hâkim durumda. Bu bölgeler, ülkenin kuzeyi, güneyi, doğusu, merkezi ve başkent Hartum’u kapsıyor.

İRAN’DA KADIN ORKESTRA ŞEFİ

42 yaşındaki Paniz Faryusefi, Ulusal Orkestra’nın başına geçerek ülkede bir filarmoni orkestrasını yöneten ilk kadın maestro unvanını aldı. Faryusefi, Schubert, Sibelius ve Ermeni besteci Aram Khachaturian’ın eserlerini seslendiren 50 kişilik orkestrayı yönetti.

KONGO: TECAVÜZE UĞRAYAN YÜZLERCE KADIN DİRİ DİRİ YAKILDI

Kongo’da, Ruanda destekli isyancıların bir kadın hapishanesini basmasının ardından yüzlerce kadının tecavüze uğradığı ve ardından diri diri yakıldığı bildirildi. Kongo’nun Goma şehrinde yaşanan vahşet, serbest bırakılan erkek mahkumların Munzenze Hapishanesi’ndeki kadınlar koğuşuna saldırmasıyla meydana geldi. Erkek suçlular kaçarken hapishane ateşe verildi ve kadınlar diri diri yakıldı. Yerel raporlara göre, en az 141 tutuklu kadın ve anneleriyle birlikte içeride bulunan 28 çocuk önce tecavüze uğradı ve ardından kadınlar bölümü ateşe verildi. Saldırı, M23 liderliğindeki son çatışmalarda yaşanan en kötü şiddet olayı olarak nitelendirildi.

TRANSSEKSÜEL ÖĞRENCİLERE SPOR YARIŞMALARI YASAKLANDI

ABD’de Temsilciler Meclisi, transseksüel öğrencilerin okullardaki kadın spor müsabakalarında yarışmasını yasaklayan yasa tasarısını kabul etti. Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisinde, ilkokuldan üniversite seviyesine kadarki tüm transseksüellerin, okullardaki kadın spor müsabakalarında yer almasını yasaklayan tasarı 206’ya karşı 218 oyla kabul edildi.

1 MİLYONA YAKIN KADIN VE ÇOCUK CEZAEVİNDE

Ceza Reformu İçin Uluslararası Girişim dünya genelinde bilinen 733 binden fazla kadın ve kız çocuğunun cezaevinde olduğunu duyurdu. Aslında rakam bunun çok daha üstünde. Kadınların büyük bölümü ağır suçlardan değil, yoksulluk kaynaklı küçük suçlardan dolayı cezaevine giriyor. Bu cezaların başında hırsızlıklar, dilencilik, kayıt dışı işlerde çalışma gibi suçlar geliyor. Girişim bunun “küresel bir kriz” haline döndüğünü söyleyerek, “Kadınlar cezaevlerinde adeta unutuluyor; ihtiyaçları görmezden geliniyor.” dedi.

İTALYA: TECAVÜZ SUÇLUSUNA ÖMÜR BOYU HAPİS

İtalya’da kadın cinayetlerine karşı hazırlanan ve en ağır ceza olan ömür b oyu hapis yaptırımını getiren yasa tasarısı, Temsilciler Meclisi’nde tüm partilerin desteğiyle kabul edilerek yasalaştı. Düzenleme, Başbakan Giorgia Meloni hükümetinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde kamuoyuna sunduğu paketin en kritik maddelerinden biriydi. Tasarı, Temmuz ayında Senato’dan geçerek nihai oylama için Temsilciler Meclisi’ne gönderilmişti. İktidar ve muhalefetten toplam 237 milletvekili tasarıya oybirliğiyle onay verdi.

BM: 2024’TE 50 BİN KADIN VE KIZ ÇOCUĞU ÖLDÜRÜLDÜ

Birleşmiş Milletler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında yayımladığı raporda, 2024 yılında dünya genelinde 50 bin kadının ve kız çocuğunun, eşi, partneri veya bir aile üyesi tarafından öldürüldüğünü açıkladı. Bu sayı, her 10 dakikada bir kadın cinayeti anlamına geliyor.

DSÖ ve BM ortaklığında açıklanan rapora göre, dünya genelinde 840 milyon kadın şiddete maruz kaldı, bunların yaklaşık 3’te 1’i yaşamları oyunca partner şiddetine veya cinsel şiddete maruz kaldı.

NEPAL’İN SOSYAL MEDYADAN SEÇİLEN İLK KADIN CUMHURBAŞKANI

Nepal’in başkenti Katmandu’da devlet televizyonundan canlı yayınlanan yemin töreniyle göreve başlayan Sushila Karki, sosyal medya üzerinden yapılan oylama sonucu başbakan seçilen ilk kadın lider oldu. 73 yaşındaki Karki, 2016-2017 yılları arasında Nepal Yüksek Mahkemesi’nin ilk kadın başkanı olarak görev yaptı ve yolsuzlukla mücadeledeki kararlılığıyla dikkat çekti.

SURİNAM’IN İLK KADIN CUMHURBAŞKANI

Güney Amerika’nın en küçük ülkesi Surinam,  6 Temmuz’da yapılan Parlamento seçimlerinin ardından, Jennifer Geerlings-Simons’ı Cumhurbaşkanı olarak seçti.71 yaşındaki Geerlings-Simons, Surinam tarihindeki ilk kadın Cumhurbaşkanı olacak. Geerlings-Simons, Ulusal Demokrat Parti’nin (NDP) lideri olarak, 25 Mayıs seçimlerinde 51 sandalyeden 18’ini kazandı ve birkaç küçük partiyle kurduğu ittifak sayesinde çoğunluğu elde etti.

KADINLARA ZORUNLU ASKERLİK

Danimarka’da askerlik 1 Temmuz’dan itibaren kadınlar için de zorunlu oldu, süresi ise dört aydan 11 aya çıktı. Güney Kıbrıs’ta ise  bakanlar kurulu, kadınların gönüllülük esasına dayalı olarak orduda görev yapmasına olanak tanıyan yasa tasarısını kabul etti. Kıbrıs’ın güneyinde 18 yaş üstü erkekler için 14 aylık askerlik hizmeti zorunlu iken kadınlar şimdiye kadar ordudaki görevlerden hariç tutuluyordu.

KADIN MÜCADELESİ ONURU: FRANSA GİSELE’İ UNUTMAYACAK

2024 yılında 51 erkek failin tecavüz suçundan yargılanarak ceza almasının ardından kadın mücadelesinin küresel bir sembolüne dönüşen Gisele Pelicot, Fransa’nın en yüksek sivil nişanı olan Légion d’honneur (Onur Lejyonu) ile ödüllendirildi. Fransa Resmi Gazetesi’nde yayımlanan kararnameye göre Pelicot, “kamu yararına kendini adamış” 589 kişi arasında yer aldı. Davadan sonra Gisele Pelicot, 84 ülkeden 10 bin gencin oyuyla verilen Özgürlük Ödülü’nü kazandı. Nisan ayında Time dergisinin “2025’in En Etkili 100 Kişisi” listesine girdi. Anıları, “suskunluğun kırılması”nı anlatan bir belge olarak 27 Ocak 2026’da 20 dilde yayımlanacak.

Benzer Haberler

Karar Resmi Gazete’de l

MTV, damga vergisi ve harçlara 2026'da yüzde 18,95 zam

“Karar hukuki değil” |

Mansur Yavaş Danıştay'a başvurdu

Sürecin birinci yılı l

Bakırhan: Gecikmeler oldukça barış karşıtlarının sözü artıyor

Tunç Soyer’den mektup:

Bizi dışarı çıkartmamaya çalışıyorlar

Erdoğan’dan ‘Somaliland’ açıklaması:

İsrail'in tanıma kararı gayri meşrudur