2911 Sayılı Kanun kapsamında açılan soruşturma dosyası sayısı 4 bin 500’e yaklaştı. Sadece 2024 yılında 11 bin kişiye toplam 14 bin 16 suç isnat edildi. Veriler, yargının toplumsal muhalefet üzerindeki baskı aracı hâline geldiğine dair eleştirileri güçlendirdi.
HABER MERKEZİ- Türkiye’de ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı üzerindeki yargı baskısı, her geçen yıl daha da ağırlaşıyor. Özellikle 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu gerekçesiyle açılan soruşturmalardaki artış, “yargı iktidarın sopası hâline getirildi” eleştirilerini yeniden gündeme taşıdı.
BirGün’ün haberine göre, 2024 yılının sonunda Cumhuriyet başsavcılıklarında bu yasa kapsamında açılan dosya sayısı 4 bin 379’a ulaştı. Bu dosyalarda 11 bin 41 kişiye, toplam 14 bin 16 ayrı suç isnadı yöneltildi.
Bu rakamlar, 2023 yılı verileriyle karşılaştırıldığında istikrarla süren baskı politikasını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl ise 4 bin 97 dosyada, 12 bin 571 kişiye toplam 17 bin 120 suç isnat edilmişti.
Sadece rakamlar değil, gündemdeki uygulamalar da bu durumu gözler önüne seriyor. Özellikle 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yapılan operasyonlara karşı çıkan yurttaşlara uygulanan gözaltılar, toplumsal muhalefete yönelik sistematik baskının somut örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.
AYM’YE YANSIYAN HAL İHLALLERİ
Yargının toplumsal muhalefet karşısındaki konumunu gösteren bir diğer çarpıcı veri ise Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bireysel başvuru istatistiklerinde görülüyor. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AYM tarafından verilen ihlal kararları, 2022’de 602, 2023’te ise bin 403 olarak kaydedildi.
Bu veriler, siyasal iktidarın politikalarını eleştiren yurttaşların sistemli biçimde soruşturmalarla sindirilmeye çalışıldığını, yargının ise bu baskı sürecinde aktif bir rol üstlendiğini ortaya koyuyor.
