Gerçeğe yeni ses
Numedya24

5,3 milyon kişi iş bulma umudunu kaybetti

Üç kişiden biri işsiz

5,3 milyon kişi iş bulma umudunu kaybetti

DİSK-AR’a göre geniş tanımlı işsiz sayısı 11,7 milyonu aştı; her üç kişiden biri işsiz.

HABER MERKEZİ – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart 2025 dönemine ilişkin işgücü verilerini açıkladı.

TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması’na göre, 15 yaş ve üzeri nüfus içinde işsiz sayısı bir önceki aya kıyasla 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bine geriledi. Bu verilere göre, işsizlik oranı 0,3 puan düşerek yüzde 7,9’a indi.

Ancak bu oran, yalnızca “dar tanımlı” işsizliği kapsıyor. Yani TÜİK’in metodolojisine göre işsiz sayılabilmek için kişinin son dört hafta içinde aktif olarak iş aramış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olması gerekiyor. Ekonomik kriz koşullarında ise çok sayıda işsiz bu tanımın dışında kalıyor.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) ise TÜİK verilerini baz alarak yaptığı hesaplamayla “geniş tanımlı” işsizliği ortaya koydu.

DİSK-AR’ın çalışmasına göre Mart 2025 itibarıyla mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı 11 milyon 730 bine ulaştı. Bu sayı, son 134 ayın en yüksek dördüncü verisi olarak kayıtlara geçti.

Geniş tanımlı işsizlik, yalnızca iş arayanları değil; iş bulma umudunu yitirerek aramaktan vazgeçmiş, mevsimlik çalışan ya da eksik istihdamda bulunan bireyleri de kapsıyor. DİSK-AR raporunda dar tanımlı işsizlik azalırken, geniş tanımlı işsizliğin hızla arttığına dikkat çekiliyor.

Son iki yılda dar tanımlı işsiz sayısı 701 bin kişi azalırken, geniş tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 414 bin kişi arttı.

Rapordan öne çıkan başlıca veriler şöyle:

Geniş tanımlı işsizlik oranı Mart 2025 itibarıyla yüzde 28,8’e ulaştı.

Yaklaşık 5,3 milyon kişi çalışmaya istekli olduğu halde iş aramaktan vazgeçmiş durumda.

Kadınlar arasındaki geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 38,2 ile dikkat çekici düzeyde.

Her 10 işsizden yalnızca 2’si işsizlik ödeneğinden faydalanabiliyor.

DİSK-AR’a göre geniş tanımlı işsizlik, pandemi dönemindeki oranlara yaklaşmış durumda.

Buna karşın TÜİK’in dar tanımlı işsizlik oranı, 2012’den bu yana en düşük seviyelerden biri olarak gösteriliyor. Bu da iki farklı işsizlik tanımının yarattığı çarpıcı farkı gözler önüne seriyor.

 

Benzer Haberler