BIG_TP
Bluesky Social Icon
Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

86 ekoloji örgütünden Meclis’e rapor I

“Doğayla barış olmadan kalıcı barış olmaz”

86 ekoloji örgütünden Meclis’e rapor I

Ekoloji örgütlerinin hazırladığı “Doğayla Barış Raporu”nda, doğanın hak öznesi olarak tanınması, barış sonrası süreçte doğanın yeniden sermayeye açılmasının engellenmesi ve ekolojik adaletin sağlanması talepleri yer alıyor.

HABER MERKEZİ – Türkiye’de barış tartışmalarına yeni bir boyut eklendi. CHP ve DEM Parti’nin davetiyle İklim Adaleti Koalisyonu, Meclis’teki Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na doğanın haklarını ve eko-kırımı anlatan bir rapor hazırladı.

Geniş katılımlı toplantılar ve ortak tartışmalar sonucunda Türkiye’nin dört bir yanından ekoloji örgütünün imzasını taşıyan kapsamlı rapor önceki gün komisyona sunuldu.

RAPORDA NELER VAR?

“Doğayla Barış Raporu” adını taşıyan metin, 40 yılı aşkın süredir süregelen çatışmalı dönemin yalnızca insanlara değil, doğaya da ağır bedeller ödettiğini vurguluyor. Raporda köy boşaltmaları, orman tahribatı, yayla ve meralara erişim yasakları, güvenlik barajları, kalekol inşaatları ve yangınların ekosistemleri ve kırsal yaşamı telafisi güç biçimde yaraladığı belirtiliyor.

Raporu hazırlayan ekoloji örgütleri, “Barış sürecinin ekolojik bir perspektifle yürütülmesi şart. Doğayla barışmadan kalıcı bir toplumsal barış mümkün değil” çağrısında bulundu. Sadece doğayı korumakla sınırlı olmayan bu rapor, aynı zamanda toplumsal barışın adil, kalıcı ve kuşaklar arası sürdürülebilir olabilmesi için bir yol haritası sunuyor.

İklim Adaleti Koalisyonu aktivisti Ecehan Balta, çatışmasızlık sürecinin yalnızca silahların susmasıyla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Barış, çözüm ya da çatışmasızlık diyelim; bu sürecin doğayı da kapsaması şart. Doğa özne olarak sürece dahil edilmedikçe adil ve kalıcı barış imkânsızdır. Hazırladığımız rapor, köy boşaltmaları, güvenlik barajları, orman yangınları, yasak bölgeler, ekosistem tahribatı ve kadınların doğadan koparılması gibi ekolojik yıkımları kayıt altına alıyor. Biz sadece silahların değil, doğanın da korunmasını istiyoruz.”

“TALANIN ENVANTERİ ÇIKARILMALI”

Çevre avukatı Mehmet Horuş ise ekolojik yıkımın envanterinin çıkarılmasının en acil meselelerden biri olduğuna dikkat çekti:

“Yıllardır süren çatışmaların yarattığı büyük yıkım kamu olanaklarıyla bilimsel olarak ortaya konmalı ki kalıcı barış mümkün olsun. Ancak kaygımız, bu sürecin sermaye ve şirketler için fırsata çevrilmesidir. Torba yasa bunun örneği; kaya gazı, petrol aramaları, güneş santralleri ve orman kıyımlarıyla eko-kırım sürüyor. Biz doğayla barışılmadan kalıcı barış olmayacağını söylüyor, sermayenin fırsatçılığına karşı çıkıyoruz.”

Balta, inisiyatifin taleplerini şöyle sıraladı:

  • Doğanın hak öznesi olarak tanınması
  • Ekolojik Hakikat Komisyonlarının kurulması
  • Ekolojik tahribatların envanterinin çıkarılması
  • Yıkıma yol açan kurum ve şirketlerin hesap vermesi
  • Barış sonrası süreçte doğanın yeniden sermayeye açılmasının engellenmesi
  • Ekolojik adaletin sağlanması

Örgütler ayrıca bu pazar Muğla’da yapılacak “Zeytinleri Savun ve Barış için Buluş” etkinliğine çağrı yaparak, “Zeytin barışın simgesidir; Filistin’den Afrin’e, Akbelen’e kadar aynı eko-kırım yöntemlerine karşı birlikte duralım” mesajı verdi.

Benzer Haberler