Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

20 yılın ardından Kazım Koyuncu I

Kültürlerin ve dillerin savaşçısıydı

20 yılın ardından Kazım Koyuncu I

Laz müziğinin evrensel sesi Kazım Koyuncu’nun ölümünün üzerinden 20 yıl geçti. Hopa’da düzenlenen anma programında sanatçının mücadelesi, müziği ve mirası vurgulandı. Ailesi, dostları, siyasetçiler ve yüzlerce seveni bir araya geldi.

HABER MERKEZİ-  Gitarı elinden hiç düşmedi. Karadeniz’in rüzgârını hem ezgilerine hem direnişine kattı. Kazım Koyuncu, ölümünün 20. yılında hâlâ bir halkın hafızasında yaşıyor — sadece müziğiyle değil, isyanı ve sözüyle de.

Lazca, Hemşince, Gürcüce, Megrelce… Kaybolmaya yüz tutmuş dillerin taşıyıcısıydı Kazım Koyuncu. “Ben bir müzisyenim, sonra Karadenizliyim, ama hepsinden önce devrimciyim” diyerek konumladığı hayatı, onu sadece bir sanatçı değil, halkların sesi yaptı.

İlk konserini Diyarbakır’da veren Koyuncu, “Denizin çocuklarından dağların çocuklarına selam getirdim” diye seslendi kalabalığa. Bu sesleniş Amed halkında da karşılık buldu ki ölümünün hemen ardından ilk anması Sur Belediyesi’nin düzenlediği konserle oldu.

ZUGAŞİ BEREPE VE ANADİLDE ISRAR DİRENİŞİ

1990’ların ortasında kurduğu “Zuğaşi Berepe” (Denizin Çocukları), Lazca rock müzikle bir dönüm noktasıydı. “Va Mişkunan” ve “İgzas” albümleri, kültürel direnişin hem sesi hem de belgesi oldu.

Koyuncu, Lazcanın gençlerce sahiplenilmesine vesile oldu: “Artık Lazcadan utanılmıyor” derken, aslında bir kuşağın özgüveninin de altını çiziyordu.

POLİTİK SANAT, EKOLOJİK İSYAN

Kazım Koyuncu için sanat, politik bir alandı. Karadeniz Sahil Yolu’na, HES projelerine ve doğa talanına karşı yüksek sesle itiraz etti. “Viya” albümünün adı bile bir ekolojik isyandı — dalgalarla kavga eden çocukların simgesi.

Fırtına Vadisi’nden Bergama’ya kadar çevre felaketlerine karşı durdu. HES’lere, heyelanlara, ölümlere “bu kader değil, bu politika” dedi. Çernobil sonrası yaşananları inkâr eden siyasetçileri ise sert sözlerle eleştirdi: “Bu ülkenin politikacılara değil, onuruna sahip çıkan insanlara ihtiyacı var.”

Solo albümleri “Viya” (2001) ve “Hayde” (2004), sadece Karadeniz müziğini değil, evrensel tınıları da taşıdı. Tulum ve kemençeyi elektronik seslerle harmanladı. Popüler dizilere müzik yaptı, konserlerinde politik mesajlarını dile getirmekten geri durmadı.

“Güzel yüzlü çocuklara, Don Kişotlara, Ernesto Che Guevara’ya ve annelere selam gönderiyoruz” diyerek, sanatını bir dayanışma dili haline getirdi.

HOPA’DA, HAFIZADA VE ŞARKILARDA YAŞIYOR

Kazım Koyuncu, 2005’te genç yaşta kansere yenildi. Ancak ardından gelen binler, onu yalnız bırakmadı. Harbiye’de anıldı, Taksim’den Hopa’ya uzanan bir konvoyla memleketine uğurlandı. Mezarı başında Hemşin poşusu ve Trabzonspor bayrağı vardı; dilinden düşürmediği dillerde şarkılarla…

Bugün Hopa’da bir araya gelen Koyuncu’nun sevenleri, Hopa Parkı’na kadar “Sensizlik büyük mesele şair ceketli çocuk” pankartı ile yürüdü.

Benzer Haberler