Türkiye’de işkencenin farklı alanlarda nasıl sistematik hale geldiğini ortaya koyan rapora göre 2025’in ilk 5 ayında en az 2 bin 939 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
HABER MERKEZİ – Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından, 26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü kapsamında derleme nitelikli bir üst rapor yayımlandı.
Gözaltı merkezlerinden sokaklara, hapishanelerden yasa düzenlemelerine uzanan geniş bir yelpazede hak ihlallerini belgeleyen rapor; yalnızca mevcut durumu değil, cezasızlık politikaları nedeniyle bu ihlallerin nasıl kurumsallaştığını da gösteriyor.
YILIN İLK 5 AYINDA 2 BİN 939 İŞKENCE VAKASI
Rapora göre, 2024 yılında TİHV’e başvuran 697 kişiden 481’i işkence gördüğünü belirtti. Başvuruların yüzde 57’si emniyet müdürlüklerinden yapıldı. 2024’te kolluk müdahaleleri sonucu en az 3 bin 59, 2025’in ilk 5 ayında ise en az 2 bin 939 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. TİHV verilerine göre 2024’te kolluk müdahaleleri sonucu 69 kişi yaralandı; 2025’in ilk 5 ayında ise bu sayı 119 oldu.
GÖZALTINDA İŞKENCE VE CİNSEL SALDIRI
BM İşkenceye Karşı Komite, Türkiye’de gözaltı yerlerinde kaba dayak, cinsel saldırı, elektrik şoku ve “waterboarding” gibi işkence yöntemlerinin sürdüğünü bildirdi. Türk Tabipleri Birliği’nin raporuna göre de 2025 Mart ayında yapılan protestolarda 2 bin 165 kişi kimyasal gaz, plastik mermi ve basınçlı suya maruz kaldı, üçte biri doğrudan yaralandı.
51 MAHPUS YAŞAMINI YİTİRDİ
Raporda cezaevlerindeki durum da açıklandı. Buna göre, 2024 yılında cezaevlerinde en az 51 mahpus, hastalık, intihar, şiddet veya ihmal nedeniyle hayatını kaybetti. Cezaevlerinde 2 Haziran 2025 itibarıyla 416 bin 927 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. 2021’den bu yana en az 501 mahpusun koşullu salıverilmesi ise gözlem kurullarınca ertelendi.
İŞKENCESİZ BİR DÜNYA MÜMKÜN
TİHV ve İHD, 26 Haziran İşkence Görenlerle Dayanışma Günü kapsamında İstanbul’daki Saraçhane Parkı’nda bir araya geldi. Burada yapılan açıklamada, “İşkence mutlak olarak yasaklanmış bir insanlık suçudur. İşkencesiz bir dünya mümkün” denildi.
İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi de açıklama yaptı. İstanbul Barosu İnsan Hakları Merkezi Sekreteri Berivan Bekçi, ulusal ve uluslararası yükümlülükler doğrultusunda işkenceye karşı etkili önlemlerin alınması için karakollar ve cezaevleri başta olmak üzere, işkence ve kötü muamele iddialarının yaşandığı yerlerin düzenli olarak denetlenmesi ve iddialar karşısında etkin bir soruşturma yürütülmesinin elzem olduğunu söyledi.
ANKARA, DİYARBAKIR, VAN VE ADANA’DA DA EYLEMLER
Öte yandan, hak örgütleri Ankara, Diyarbakır, Van ve Adana’da da işkenceye karşı alanlara çıkarak iktidardan BM’nin ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılan tutsakların makul bir süre sonra tahliye edilmeleri yönündeki raporuna uyulmasını istedi.
Adana’daki etkinlikte konuşan İHD Adana Şubesi Eşbaşkanı Yasemin Dora Şeker, “Ne yazıktır ki, işkence gündelik hayatın içinde herkes tarafından hissedilir, yaygın bir pratik haline gelmiştir. Resmi gözaltı merkezlerinde, resmi olmayan gözaltı yerlerinde, sokakta, hapishanelerde hemen her yerde işkence uygulamaları, yanı sıra toplantı ve gösterilerde güvenlik güçlerinin ‘işkence’ düzeyine ulaşan ‘aşırı ve orantısız’ güç kullanarak yaptığı müdahaleleri yaygınlaşmıştır” dedi.
OMCT Küresel İşkence Endeksi’ni açıkladı: Cezaevlerinde keyfilik sürüyor, umut hakkı ihlal ediliyor