Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Bakırhan Londra’da konuştu I

İngiltere tarihsel sorumluluğunu üstlensin

Bakırhan Londra’da konuştu I

Londra’da Chatham House ve Birleşik Krallık Parlamentosu’nda düzenlenen toplantılara katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Ortadoğu’daki mevcut çatışmaların arka planını değerlendirerek, Kürt sorununa dair çözüm önerilerini ve Abdullah Öcalan’ın barış vizyonunu uluslararası kamuoyuyla paylaştı.

HABER MERKEZİ- Londra’da düzenlenen “Türkiye, Kürtler ve Ortadoğu’nun Bugünü – Barış ve İstikrara Giden Yol” başlıklı sempozyumda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Ortadoğu’da süregelen savaş ve çatışmaların sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel sistemdeki dönüşümlerle bağlantılı olduğunu ifade etti. Bakırhan, “Kapitalist modernitenin çoklu krizi, savaşın temel politik ve ekonomik nedenidir” dedi.

Konuşmasında, Ortadoğu’nun mevcut durumunu 3. Dünya Savaşı’nın parçası olarak değerlendiren Bakırhan, 7 Ekim sonrası gelişmelerin ve İsrail-Hamas çatışmasının, bölgeyi yeniden şekillendirme çabasının bir parçası olduğunu vurguladı. Bu çerçevede Türkiye’nin de yeni bir pozisyon arayışı içinde olduğunu söyledi.

“KÜRT SORUNU ORTADOĞU’NUN TEMEL GERİLİMİDİR”

Bakırhan, Ortadoğu’daki Kürt nüfusunun dört ülkeye bölünmesinin tarihsel kökenlerine işaret ederek, Kürt sorununun bu ülkelerdeki rejimlerin kurucu paradigmasıyla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti. Türkiye’de Kürt varlığının uzun süre inkâr edildiğini ve bunun 29 ayrı isyana yol açtığını hatırlatan Bakırhan, “PKK’nin 1984’te başlattığı silahlı mücadeleden bu yana on binlerce insan hayatını kaybetti. Tüm bu süreçler barış ve müzakere arayışlarına rağmen çözüme ulaşamadı” dedi.

TÜRKİYE YENİ BİR ÇÖZÜMÜN EŞİĞİNDE

Bakırhan’a göre Türkiye, yeniden bir çözüm sürecinin eşiğinde. Ancak bu süreci anlayabilmek için Ortadoğu’daki genel tabloyu dikkate almak gerekiyor. “Gazze’den Tahran’a, Kiev’den Şam’a uzanan savaş hattında yaşananlar, bölgesel ve küresel hegemonya mücadelelerinden bağımsız değerlendirilemez” ifadelerini kullanan Bakırhan, bölgedeki dengelerin değiştiğine ve yeni ittifakların zorunlu hale geldiğine dikkat çekti.

“ÜÇÜNCÜ YOL” VE DEMOKRATİK ULUS MODELİ

Bakırhan, Ortadoğu’nun çözüm anahtarının, klasik ulus-devlet anlayışının ötesinde bir siyasi modelde aranması gerektiğini belirtti. Abdullah Öcalan’ın geliştirdiği “Demokratik Ulus” yaklaşımını bu bağlamda alternatif bir model olarak sundu. Bu modelin, etnik ve mezhepsel farklılıkları çatışma kaynağı olmaktan çıkarıp demokratik bir çerçevede birlikte yaşama zeminine dönüştürebileceğini ifade etti.

İmralı’da tutulan Abdullah Öcalan’ın düşünsel üretiminin sadece Türkiye’deki iç barış açısından değil, Suriye ve Irak gibi komşu ülkelerin demokratik dönüşümü açısından da stratejik önem taşıdığını vurgulayan Bakırhan, “Öcalan’ın barış felsefesi, Ortadoğu’nun yüzyıllık otoriter devlet geleneğine alternatif geliştiriyor” dedi. Bu bağlamda, Öcalan ile iletişim koşullarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.

İNGİLTERE’YE ÇAĞRI: “TARİHSEL SORUMLULUĞU ÜSTLENİN”

Bakırhan, İngiltere’nin Ortadoğu ile tarihsel ilişkilerine işaret ederek, bu bilgi ve deneyimin bölge barışına katkı sunacak biçimde kullanılması gerektiğini söyledi. “Askeri güç yerine, tarihsel birikim ve diplomatik akıl öne çıkarılmalı. İngiltere, barıştan yana tutum alarak hem Kürt sorununun çözümüne hem de bölgesel istikrara katkı sunabilir” dedi.

×CHATHAM HOUSE NASIL BİR KURULUŞ?

Chatham House (resmi adıyla Royal Institute of International Affairs- İngiliz Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü), 1920 yılında, 1’inci Dünya savaşından sonra Almanya ile imzalanan Versay Anlaşması ile birlikte dünyada tekrar büyük ölçekli bir savaşın çıkmasını engellemek için uluslararası diyaloğu etkin kılmak amaçlı bir düşünce kuruluşu. 1926 yılında İngiltere Kraliyet ailesinin imtiyazını aldı. Bu imtiyazdan sonra ismine “Kraliyet” ibaresi eklendi ve “Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” adını aldı. Fakat ilerleyen yıllarda kuruluş, bulunduğu binasının ismiyle anılmasından dolayı Chatham House adı daha yaygın hale geldi.

Uluslararası ilişkiler, küresel siyaset, ekonomi ve güvenlik gibi alanlarda araştırmalar yürütür ve karar alıcılar, akademisyenler, gazeteciler ile uzmanlar için tarafsız bir tartışma zemini sunar. Özellikle İngiltere dış politikasında dolaylı etkisi büyük olan kuruluş, uluslararası krizlerde öneri ve analizler üretiyor.

Türkiye’de bir önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve şu an tutuklu bulunan İBB başkanı Ekrem İmamoğlu gibi isimlere ödüller vermiş olan bu kuruluş, geçmişte hazırladığı Kürt sorunu raporlarıyla da tartışma konusu oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la da görüşen örgüt, Mayıs 2018’de yapılan bu görüşmenin ardından, Erdoğan’a, “Kıbrıs ve Kürt meselesi konusunda yapıcı ve kalıcı önlemler alınması yönünde görüş belirtmişti.
Kürtler ile ilgili başlık yalnızca Türkiye’yle sınırlı değil. Kuruluş tarafından yapılan raporlamalarda Suriye, Irak ve İran ekseninde değerlendirerek, hem uluslararası ilişkiler hem de yerel yönetim bağlamında Kürtlerin konumuna odaklandı.

Kuruluş tarafından  Kürtlerle ilgili yapılan en son rapor 22 Mayıs 2018 tarihli. Kuruluşun Ortadoğu ve Afrika masasından Galip Dalay’ın hazırladığı raporda, PKK’nin olası feshiyle oluşacak “kalıcı” barış sürecinin gelecekte Türkiye’nin iç politikasını, komşuluğunu ve uluslararası ilişkilerini nasıl yeniden şekillendirebileceğine ışık tutuluyor.

Benzer Haberler