Partisinin grup toplantısında konuşan Tuncer Bakırhan, Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenleri andı, orman yangınları, Ortadoğu’daki gelişmeler, Kürt sorunu ve çözüm süreciyle ilgili önemli mesajlar verdi. Hükümete ve meclise Demokratik Çözüm Komisyonu kurulma çağrısı yapan Bakırhan, Abdullah Öcalan’ın barışın pusulası olduğunu söyledi.
HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleştirilen grup toplantısında gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi.
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşanan Madımak Katliamı’nın yıl dönümüne dikkat çeken Bakırhan, “Sazın, sözün, kalemin yakıldığı bir katliamdı bu. Sadece bir bina değil, bu ülkenin birlikte yaşama umudu da ateşe verildi” dedi. DEM Parti heyetinin anmaya katılacağını belirten Bakırhan, “Bu dava, insanlık onurunun davasıdır” ifadesini kullandı.
‘HER YIL AYNI ACILAR’
Bakırhan, son haftalarda İzmir, Hatay, Aydın ve Muğla başta olmak üzere birçok kentte çıkan orman yangınlarına da değindi. Yangınların ardında yıllardır dile getirilen ama hayata geçirilmeyen önlemler olduğuna dikkat çekerek, “Her yıl aynı tablo, aynı acılar. Bu yangınlar kader değil, ihmallerin sonucudur” dedi. Bakırhan, sorumluların tespit edilmesini ve yargı sürecinin işletilmesini istedi.
‘ORTADOĞU KÜRESEL KRİZİN MERKEZİ’
Konuşmasında küresel jeopolitik gelişmeleri değerlendiren Bakırhan, dünyada yeni bir dönüşümün eşiğinde olunduğunu savundu. Kapitalist modernitenin çıkmaza girdiğini, enerji ve savaş politikalarının bu tıkanıklığın yansıması olduğunu belirtti. “NATO’nun 2025 zirvesinde alınan kararlar, yeni bir dünya savaşının ayak sesleridir” diyen Bakırhan, askeri harcamaların milli gelirin yüzde 5’ine çıkarılmak istenmesini eleştirdi.
“Güvenlik daha fazla bomba, top, tüfekle değil; daha fazla demokrasiyle sağlanır” diyen Bakırhan, özellikle Ortadoğu’daki gelişmelere dikkat çekerek Gazze, Tahran, Kiev ve Şam hattında yaşanan krizlerin tesadüf olmadığını, bunların emperyal enerji projeleriyle doğrudan bağlantılı olduğunu öne sürdü.
ENERJİ SAVAŞLARI VE KÜRTLERİN KONUMU
Bakırhan, Hint-Avrupa Enerji Koridoru Projesi’ni “jeopolitik altüst oluş” olarak tanımlayarak bu tür projelerin bölgedeki çatışmaları körüklediğini savundu. “Bu coğrafyada hiçbir denklem Kürtler olmadan kurulamıyor” diyen Bakırhan, Federe Kürdistan Bölgesi’nde hala kurulamayan hükümete de işaret etti. “Bu durum yalnızca Kürtleri değil, bölgesel istikrarı da etkiliyor” dedi.
SÜREÇ VE ÖCALAN VURGUSU: “BARIŞIN PUSULASI”
DEM Parti lideri, Kürt meselesinde çözüm için yeni bir sürecin gerekliliğine işaret etti. “Bu topraklarda barışın adresi Meclis’tir, muhatabı ise 86 milyon insandır” diyen Bakırhan, TBMM çatısı altında bir “Demokratik Çözüm Komisyonu” kurulması çağrısında bulundu. Silahsızlanma süreciyle eş zamanlı ilerleyecek bir demokratikleşme planı öneren Bakırhan, PKK’ye ilişkin yasal bir zemin oluşturulmasının da sürecin parçası olması gerektiğini söyledi.
Abdullah Öcalan’ın bu süreçteki rolüne de değinen Bakırhan, “Sayın Öcalan, tek bir çağrısıyla 52 yıllık çatışmayı bitirme iradesi göstermiştir. Bugün de Ortadoğu’daki barışın pusulasını çizmektedir” ifadesini kullandı, İmralı’daki tecride son verilmesi gerektiğini belirtti.
‘SİSİFOS MİSALİ BİR BARIŞ MÜCADELESİ’
Konuşmasında Antik Yunan mitolojisinden Sisifos figürünü örnek gösteren Bakırhan, “Her düşüşten ders çıkaran, her kayayı yeniden zirveye taşıyan bir iradeye sahibiz. Barışın ritmi vardır. O ritmi bozanlar, halkların kardeşliğini de sabote eder” dedi. “Bu kez daha hazırlıklıyız, daha deneyimliyiz” diyerek geçmiş barış girişimlerinden ders alındığını vurguladı.
CUMHURBAŞKANIYLA GÖRÜŞME HAZIRLIĞI
Bakırhan, DEM Parti heyetinin önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini duyurdu. Görüşmeye büyük önem verdiklerini belirterek, “Türkiye’nin iç barışı için bir yol haritası çıkarılmasını umut ediyoruz. Herkesi kapsayan, hukukun üstünlüğüne dayalı bir çözüm için çalışıyoruz” dedi.
SİYASİ DAVALARA ELEŞTİRİ VE SOYER’İN GÖZALTINA ALINMASI
DEM Parti lideri, Kobane Davası başta olmak üzere siyasi davalara yönelik sert eleştirilerde bulundu. “33 bin sayfalık gerekçeli karar, aslında demokratik siyasete kurulan kumpasın belgesidir” diyen Bakırhan, davaların Türkiye’nin demokratikleşme sürecini tıkadığını savundu.
Ayrıca, İzmir’de önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in gözaltına alınmasına da tepki gösteren Bakırhan, “Barış için çalışan bir siyasetçiyi gözaltına almak çözüm değil, sorunu büyütmektir. Derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.
“ÜÇÜNCÜ YOL” VURGUSU: YENİ BİR SİYASET MODELİ MÜMKÜN
Bakırhan, konuşmasının son bölümünde DEM Parti’nin savunduğu “Üçüncü Yol” siyasetine değindi. Ulus-devletçi modeli aşan, farklılıkların tanındığı bir demokratik birlikte yaşam önerdiklerini ifade etti. “Kürdün dili, Alevi’nin inancı, kadının özgürlüğü, doğanın hakkı… Üçüncü Yol, bu değerlerin siyasette buluştuğu yerdir” dedi.
Bakırhan, “NATO bütçelerine alkış tutup, emekçinin zam talebine kulak tıkayan anlayışa karşı bu yol bir alternatiftir. Herkesin başını yastığa tok koyduğu bir düzen mümkündür” diyerek sözlerini tamamladı.