Devletlerin iklim değişikliği karşısındaki uluslararası hukuki sorumlulukları hakkında tarihinde ilk kez tavsiye görüş bildiren Uluslararası Adalet Divanı, devletlerin iklim değişikliği ile mücadele yükümlülüğü olduğunu tespit etti.
HABER MERKEZİ – Uluslararası Adalet Divanı, devletlerin iklim değişikliği ile mücadele yükümlülüğü olduğunu tespit eden tavsiye görüşünü bugün açıkladı.
Uluslararası Adalet Divanı, çığır açıcı tavsiye niteliğindeki görüşünde, ülkelerin iklim sistemine gelebilecek zararları önlemeleri gerektiğini ve bunu yapmamaları halinde tazminat ödemek ve diğer telafi yöntemlerini uygulamak zorunda kalabileceklerini söyledi.
ZARARIN KAYNAĞINI GÖSTEREBİLENE TAZMİNAT İSTEME HAKKI
Birleşmiş Milletler’in (BM) yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı’nın merakla beklenen kararı, çok sayıda usule, eyleme ve sonuca ilişkin bağlayıcı yükümlülük tespit ediyor ve bu yükümlülüklere uyulmazsa neler olabileceğini ortaya koyuyor.
Örneğin karara göre “fosil yakıt üretimi, fosil yakıt tüketimi, fosil yakıt arama lisanslarının verilmesi veya fosil yakıt sübvansiyonlarının sağlanması” gibi uygulamalar, bir devletin emisyon azaltımı için yeterli önlem almadığı anlamına gelerek uluslararası bir hukuka aykırı fiil teşkil edebilecek. İklim değişikliğinden zarar gören devletler ise, bu zararın hangi devletten kaynaklandığını açıkça gösterebilirse, tazminat talep edebilecek.
Ayrıca, ülkelerin gezegeni iklim değişikliğinden korumak için önlem almamaları halinde uluslararası hukuku ihlal etmiş olabilecekleri belirtildi.
VAROLUŞSAL BİR TEHDİT
Lahey’deki Barış Sarayı’nda kalabalık bir mahkemeye 133 sayfalık belgeyi sunan Uluslararası Adalet Divanı Başkanı Yūji Iwasawa, iklim değişikliğinin doğal ekosistemleri ve insanları etkileyen ciddi ve geniş kapsamlı sonuçları olduğunu söyledi. “Bu sonuçlar, acil bir varoluşsal tehdidin altını çiziyor” dedi.
Oybirliğiyle alınan karar, uluslararası hukuk kapsamındaki geniş bir yelpazedeki konuyu kapsıyor. Devletlerin iklime zarar veren her türlü faaliyetten sorumlu olduğunu belirtiyor, ancak fosil yakıtları açıkça hedef alıyor.
Bir devletin, fosil yakıt üretimi ve tüketimi, fosil yakıt arama lisansları verilmesi veya fosil yakıt sübvansiyonları sağlanması da dahil olmak üzere sera gazı emisyonlarından iklim sistemini korumak için uygun önlemleri almamasının “o devlete atfedilebilecek uluslararası bir haksız fiil oluşturabileceği” belirtiliyor.

İKLİM AKTİVİSTLERİ KARARDAN MEMNUN
İklim aktivistleri ve savunmasız ülkelerin temsilcileri sonuçtan memnun kaldı. Mahkeme önünde konuşan Vanuatu İklim Değişikliği Bakanı Ralph Regenvanu, bunun iklim adaleti açısından bir dönüm noktası olduğunu söyledi:
“Bu, savunmasız ülkelerin uzun zamandır söylediği ve bildiği bir şeyi doğruladı,” dedi. “Devletlerin iklim değişikliği konusunda harekete geçme konusunda yasal yükümlülükleri var.”
96 DEVLET VE 11 ULUSLARARASI ÖRGÜT GÖRÜŞ BİLDİRDİ
Uluslararası Adalet Divanı’nın tavsiye görüşü, 29 Mart 2023’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından talep edildi. 96 devlet ve 11 uluslararası örgüt tarafından davaya 91 yazılı başvuru yapıldı ve 107 sözlü ifadede bulunuldu.
Ayrıca yazılı başvurulara karşılık olarak 62 karşıt görüş iletildi. Divan tarihinde bir rekora işaret eden bu durum, konunun ne kadar evrensel ve tartışmalı olduğunu gösterir nitelikte. Türkiye ise ne yazılı ne de sözlü olarak herhangi bir katkıda bulunmadı.