Bilim insanları, derin yeraltı yaşamının enerji kaynağını ortaya çıkardı: Depremlerle çalışan doğal bir “batarya” sistemi. Bu keşif, yalnızca Dünya’daki yaşamın kökenine değil, Mars ve Enceladus gibi gezegenlerdeki olası hayata da ışık tutuyor.
HABER MERKEZİ – Geleneksel bilim, kilometrelerce derinlikte, güneş ışığı ve organik maddelerden yoksun alanlarda yaşamın mümkün olmadığını varsayarken, son araştırmalar bu öngörüyü kökten sarsıyor. Dünya üzerindeki prokaryotların yaklaşık yüzde 95’inin bu derin biyosferde yaşadığı ve bu mikroorganizmaların gezegenin toplam biyokütlesinin beşte birini oluşturduğu ortaya çıktı.
Guangzhou Jeokimya Enstitüsü ve Alberta Üniversitesi’nden bilim insanlarının Science Advances dergisinde yayımlanan ortak çalışması, bu derin yaşamın sırrını çözmeye bir adım daha yaklaştı. Araştırmaya göre, yerkabuğundaki fay hatlarında meydana gelen depremler, kuvars gibi minerallerin suyla etkileşime girmesine neden oluyor. Bu süreçte hidrojen gazı ve hidrojen peroksit gibi enerji taşıyıcı maddeler açığa çıkıyor.
Hidrojen peroksit, çözeltideki demiri oksitleyerek indirgenme-yükseltgenme döngüsü oluşturuyor. Bu da mikroorganizmalar için sürdürülebilir bir enerji kaynağı sağlıyor. Prof. Zhu Jianxi, bu kimyasal süreçlerin “yeraltı güç şebekesi” gibi işlediğini belirterek, “Sadece yaşamı desteklemiyor, aynı zamanda gezegenin erken oksijen ve hidrojen üretimini de açıklıyor” dedi.
Araştırma, yaşamın yüzeyde değil, yeraltında başlamış olabileceği hipotezine de güçlü bir destek sunuyor. Depremler, diğer kimyasal süreçlere kıyasla 100 bin kat daha fazla hidrojen üretebiliyor ve bu da yaşamın ilk enerji kaynağı olabilir.
DÜNYA DIŞI YAŞAM İÇİN İPUCU
Elde edilen bulgular sadece Dünya’ya dair değil. Prof. He Hongping, aynı enerji üretim mekanizmasının Mars’ta veya Satürn’ün uydusu Enceladus’ta da gerçekleşebileceğine dikkat çekti.
×Eğer bu gezegenlerde kırık hatları boyunca hidrojen, metan ya da demir sinyalleri saptanırsa, bu aktif yer altı yaşamının bir göstergesi olabilir.
Depremler yalnızca yıkım değil, aynı zamanda yaşamın habercisi olabilir. Bilim insanlarının “doğal batarya” adını verdiği bu yer altı mekanizması, hem Dünya’da yaşamın nasıl sürdüğünü hem de evrende başka nerelerde yaşam olabileceğini anlamamıza yardımcı oluyor.
