Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

CHP’nin komisyon üyesi Salıcı:

Toplumsal barış için kritik rol oynayacak noktadayız

CHP’nin komisyon üyesi Salıcı:

CHP’li Oğuz Kaan Salıcı, Kürt sorununun tüm Türkiye’nin meselesi olduğunu belirterek, “Toplumsal barışın sağlanması açısından kritik rol oynayacak noktadayız” dedi.

HABER MERKEZİ – Kürt sorunun çözümü için devam eden süreç kapsamında Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun CHP’den üyesi İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

KÜRTLERİN TALEPLERİNİN NERESİ KÖTÜ?

T24’ten Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtlayan Salıcı, partisinin toplumsal barışa ulaşılmasında kritik bir rol oynayacağını söyledi.

דCumhuriyet Halk Partisi olarak toplumsal barışın sağlanması açısından çok kritik rol oynayacak noktadayız. Kürtler bugün ne istiyor? ‘Kürt kimliğim nedeniyle toplumda ayrı bir yere konmayayım. Çocuğuma Kürtçe isim verebileyim. Kürtçe konuşabileyim. Senin gibi ben de eğer istersem devlet kadrolarında istediğim yere gelebileyim’ diyor. Şimdi, bu taleplerin neresi kötü? Bunların hepsi doğal talepler değil mi? Kötü olan bizim hâlâ 2025 yılında bunları konuşuyor olmamız. Türkiye’nin çoktan bunları çözüp ilerlemiş olması gerekiyordu. Benzer bir durum Aleviler için de geçerli. Bugün hâlâ yaptığımız tartışmaya bakın; “Alevi vali var mı yok mu?”, ‘Alevi emniyet müdürü niye yok?’ Bunların çoktan çözülmüş olması gerekmiyor muydu?”

KÜRT SORUNU TÜRKİYE’NİN SORUNU

Kürt sorunun sadece Kürtlerin değil tüm Türkiye’nin sorunu olduğunu belirten Salıcı, CHP’nin komisyonda olmasının da bu açıdan doğal olduğunu söyledi.

“Yani herkesin Cumhuriyet Halk Partisi’nin o masada olmadığı bir durumun sürecin selameti açısından hayırlı olmayacağını görmesi doğaldır. Bu meseleyi çözmek isteyen herkes bunu böyle değerlendirmek durumunda. Daha da önemlisi, herkes bunu sadece Kürtlerin değil tüm Türkiye’nin meselesi olarak görmek durumunda.”

Geçmiş çözüm sürecinde yaşananları hatırlatan Salıcı benzer sıkıntıların bu süreçte de yaşanması durumunda Türkiye’nin sürece girdiği gündekinden daha geride bir yere düşeceği uyarısında bulundu:

דBiz Türkiye olarak en uzun sınırı paylaştığımız komşumuz Suriye’de rejim değişmemiş gibi davranamayız. İsrail’le İran 12 Gün Savaşı’nı yaşamamış gibi davranamayız. Dış dünyada, bizim dışımızdaki olan şeylere gözümüzü kapatıp meseleyi sadece AK Parti ve MHP’nin ne yaptığı üzerinden değerlendiremeyiz. Bizim artık bu konuları çözüp 2030’un, 2040’ın, 2050’nin Türkiye’sine dair hayallerimizi konuşmamız lazım. Biraz önce toplumsal barışımızı sağlayalım, üzerine Türkiye’yi demokratikleştirelim, bu konuları kapatıp artık daha büyük sorunlarımızı konuşmaya başlayabilelim.”

 

Benzer Haberler