Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

ABD İnsan Hakları Raporu’nda Türkiye’nin fotoğrafı |

İnfaz, işkence, cinsel saldırı, sansür ve sivil ölümler

ABD İnsan Hakları Raporu’nda Türkiye’nin fotoğrafı |

ABD Dışişleri Bakanlığı 2024 İnsan Hakları Raporu’nun Türkiye bölümünde gözaltında işkence ve cinsel saldırı, Kürtçeye yönelik baskılar ve sansür, sivil ölümler, keyfi infaz yakmalar ön plana çıktı. Raporda, Türkiye destekli grupların Suriye’nin kuzeyinde işlediği savaş suçları da yer aldı.

HABER MERKEZİ – ABD Dışişleri Bakanlığı, 2024 İnsan Hakları Raporu‘nu açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde her yıl yayımlanan insan hakları raporunun Türkiye başlığında çarpıcı ayrıntılar yer aldı.

Raporda başlıca insan hakları ihlalleri arasında “keyfi veya hukuka aykırı öldürmeler; işkence veya zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya cezalandırma; keyfi tutuklama veya gözaltı; ülke dışında hükümet destekli silahlı gruplar tarafından çocukların silahlı çatışmalarda hukuka aykırı olarak kullanılması; ve gazetecilere yönelik şiddet, gazetecilerin haksız yere tutuklanması veya kovuşturulması veya sansür de dahil olmak üzere ifade özgürlüğü ve medya özgürlüğü üzerindeki ciddi kısıtlamalar” yer aldı.

דHükümet, insan hakları ihlallerinde bulunan bazı yetkilileri tespit edip cezalandırmak için sınırlı adımlar attı. Hükümet, terörle mücadele operasyonlarıyla bağlantılı sivillerin haksız ölümleriyle ilgili olarak personelinin soruşturulması veya yargılanması yönündeki çabaları hakkında bilgi vermedi.”

ASKERLERDEN SURİYELİ GÖÇMENLERE COP, DİPÇİK VE PENSEYLE İŞKENCE

Raporun yargısız infaz bölümünde, “Yıl içerisinde hükümetin veya onun ajanlarının keyfi veya hukuka aykırı cinayetler işlediği yönünde haberler geldi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Mart 2023’te Türk sınır muhafızlarının Suriye’den ülkeye girmeye çalışan sekiz Suriyeliden oluşan bir grubu durdurup ağır yaraladığını ve bir erkek çocuk ile bir adamın ölümüne neden olduğunu bildirdi. HRW, göçmenlerin cop, tüfek dipçiği, merdiven ve pense ile darp ve saldırı da dahil olmak üzere ağır kötü muameleye maruz kaldığını belirtti” denildi.

NAZIM DAŞTAN VE CİHAN BİLGİN’İN ÖLDÜRÜLMESİ

Türkiye’nin gazeteci Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in Kuzey ve Doğu Suriye’deki gelişmeleri takip ederken SİHA ile öldürmesi de raporda yer aldı: “Türk hükümetinin PKK ile bağlantılı olduğunu düşündüğü gruplarla çatışmaları sivil ölümlerine yol açtı. 20 Aralık’ta Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) “basın” yazılı bir araca düzenlenen şüpheli bir Türk insansız hava aracı saldırısında iki gazetecinin öldüğünü bildirdi.”

YARGISIZ İNFAZ, CİNSEL ŞİDDET, İŞKENCE, KAÇIRMA, ÇOCUK ASKER…

Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı grupların Suriye’de işlediği suçlara da dikkat çekilen raporda şu saptamalar yer aldı:

Sivil toplum kuruluşları, Türkiye destekli silahlı grupların Suriye’nin kuzeyinde Kürt ve Êzidî sakinleri ve diğer sivilleri hedef alarak insan hakları ihlalleri gerçekleştirdiğini, yargısız infazlar, sivillerin keyfi gözaltına alınması ve zorla kaybedilmesi, işkence, cinsel şiddet, evlerden zorla çıkarma, özel mülklerin yağmalanması ve ele geçirilmesi, gözaltına alınan sivillerin sınırı geçerek Türkiye’ye getirilmesi, çocuk askerlerin işe alınması veya kullanılması ve dini mekanların yağmalanması ve tahrip edilmesi gibi uygulamalar gerçekleştirdiğini bildirdi.”

BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANDI

Raporun ilgili bölümünde hükümetin “terörle mücadele” yasaları ve dezenformasyon yasasını gerekçe yapıp basın ve ifade özgürlüğünü doğrudan kısıtladığı belirtilerek şunlara dikkat çekildi:

“Hükümet, ülkede ifade özgürlüğünü kısıtlayarak gazetecileri yargılayıp hapse attı. Medya çalışanları, hükümeti eleştirmenin misillemelere yol açabileceği korkusuyla otosansürün yaygın olduğunu bildirdi. Bu yargılamalar yalnızca gazetecileri, yayıncıları, sokak röportajlarına ve gayriresmî sosyal medya paylaşımlarına katılan vatandaşları da etkiledi.

KÜRTÇE ŞARKI VE DÜĞÜN GÖZALTILARI

İnsan Hakları Gözlemevi’nin (HRW) 2024 Ağustos ayında hükümetin “Kürt kültürel ifadelerine, özellikle de düğün şarkıları ve halaylarına yönelik baskılarını” raporladığı ve hükümetin bunları “terör propagandası” olarak nitelediği anımsatıldı.

Hükümetin medya kuruluşlarına ve içeriklerine sık sık erişim engeli getirdiğine dikkat çekilen raporda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) kararları sonrası da para cezaları verildiği belirtildi:

“EngelliWeb’e göre, zaman içinde doğrulanan internet sansürü vakaları, hükümetin X’te 953 bin 415’ten fazla alan adını, yaklaşık 260 bin 000 URL’yi ve 67 bin 100’den fazla gönderiyi engellediğini gösteriyor.”

Raporun devamı şöyle:

FİZİKSEL SALDIRILAR, HAPİS VE BASKI

Hükümet, siyasi liderler ve destekçileri, gazetecileri sindirmek ve baskı altına almak için davalar, tehditler ve bazı durumlarda fiziksel saldırılar da dahil olmak üzere çeşitli yöntemler kullandı. Gazetecilere yönelik şiddet, siyasi partilerle bağlantılı olduğu iddia edilen kişiler de dahil olmak üzere bireyler ve gruplar tarafından gerçekleştirildi. 

KÜRT GAZETECİLERE YÖNELİK BASKI

Kürt yanlısı yayın organlarıyla bağlantılı veya geçmişte bağlantılı olan gazeteciler, hapis cezası da dahil olmak üzere ciddi hükümet baskılarıyla karşı karşıya kaldı. Hükümet, uluslararası yayın organlarında veya özel Kürtçe yayın organlarıyla herhangi bir dernekte (gönüllü çalışmalar da dahil) çalışan Türkiye vatandaşlarına basın akreditasyonu vermeyi düzenli olarak reddetti.

HÜKÜMET, DOĞRUDAN VE DOLAYLI SANSÜRÜ SÜRDÜRDÜ

Hükümet ve siyasi liderler, medya ve kitaplara yönelik doğrudan ve dolaylı sansürü sürdürdüler. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), 1 Eylül 2023 ile 20 Temmuz tarihleri arasında 281 davayı izledi ve 366 gazetecinin (tüm davaların yaklaşık beşte biri) yargılandığını tespit etti. Politikacılar, avukatlar, akademisyenler ve sanatçılar da görüşlerini ifade ettikleri için sık sık mahkemeye çıkarıldı.

KÜRTÇE KİTAPLAR VE AÇIK RADYO’NUN LİSANS İPTALİ

Yasa belirli kitap veya yayınları yasaklamasa da, mahkeme kararları belirli kitap ve süreli yayınların dağıtım veya satışının yasaklanmasına yol açtı. Kitabevleri bazı muhalif siyasi isimlerin kitaplarını satmadı. Bazı durumlarda, savcılar Kürtçe, Kürt yanlısı veya Gülen hareketine ait bazı kitapların bulundurulmasını, bir “terör örgütüne üyeliğin” güvenilir kanıtı olarak değerlendirdi.

24 Nisan’da resmi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bir konuğun bir bölümde “Ermeni soykırımı” ifadesini kullanması gerekçesiyle Açık Radyo’nun yayın lisansını mahkeme kararı olmaksızın iptal etti. 

İŞ VE İŞÇİ HAKLARINA YÖNELİK İHLALLER

Hükümet ayrıca örgütlenme özgürlüğü ve toplu sözleşme hakkı üzerindeki kısıtlamaları da sürdürdü. Hükümet ve işverenler, örgütlenme özgürlüğüne ve toplu sözleşme hakkına müdahale etti. Hükümet kısıtlamaları ve müdahaleleri, bazı sendikaların kamusal ve diğer faaliyetleri yürütmesini kısıtladı.

HAPİSHANELERDE 23 BİN 699 HAK İHLALİ

Şubat ayında BM Keyfi Gözaltına Alma Çalışma Grubu, keyfi gözaltıyla ilgili olarak kendisine iletilen davaların sayısında önemli bir artış olduğunu tespit etti ve bu davaların izlediği örüntüden endişe duyduğunu dile getirdi. “Terörizmle” suçlanan kişileri savunan bazı avukatlar da cezai suçlamalarla karşı karşıya kaldı.

Haziran ayında İnsan Hakları Derneği (İHD), ülkedeki hapishanelerle ilgili yıllık raporunu yayınladı ve mahkumların, avukatlarının veya aile üyelerinin şikayetleri temelinde 2023 boyunca hapishanelerde en az 23 bin 899 yasal hak ihlali tespit etti. İhlaller, 50 ildeki 147 tesiste bildirildi ve bunların çoğunluğu -17 bin 218 olay- darp ve çıplak arama gibi işkence ve kötü muameleyi içeriyordu.

GÖZALTINDA İŞKENCE VE CİNSEL SALDIRI

Yurt içi insan hakları örgütleri, barolar, siyasi muhalif isimler, uluslararası insan hakları grupları ve diğerleri, hükümet görevlilerinin gözaltındayken kişilere tehdit ve kötü muamelede bulunduğunu bildirmiştir. Temmuz ayında, BM İşkenceye Karşı Komite, “terörle mücadele” operasyonları kapsamında işkence ve kötü muamele iddialarındaki artıştan endişe duyduğunu ifade etmiştir.

Temmuz ayında BM İşkenceye Karşı Komitesi, kolluk kuvvetleri tarafından dayak ve cinsel saldırı da dahil olmak üzere işkence ve kötü muamelenin devam ettiğini bildirdi.

TÜRKİYE ÇOCUK ASKERLERİ İŞE ALAN GRUPLARI DESTEKLEDİ

Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin Nisan 2023 ile Mart 2024 tarihleri arasında çocuk askerleri kullanan silahlı grupları desteklediğini tespit etti. Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık İnsan Ticareti Raporu’na buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Raporun tamamına ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Benzer Haberler