DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye ve Kuzey-Doğu Suriye’ye ilişkin açıklamalarını eleştirerek, “Sürece uygun olmayan tehditkar bir dil kullanıyor. Bu yaklaşım çözüm arayışını zedeliyor ve süreci baltalıyor” dedi.
HABER MERKEZİ – Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair kapsamlı açıklamalarda bulundu. Doğan, toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlara tepki göstererek başladı, ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a yönelik sert eleştirilerini gündeme taşıdı.
Doğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik operasyonları eleştirerek, “Barış ve demokratik çözüm ihtimali tartışılırken anti-demokratik uygulamaları konuşmak zorunda kalmak, ülke adına hicap verici. Ancak yalnızca hicap duymuyoruz, buna karşı mücadele ediyoruz” dedi. Operasyonların seçmen iradesine doğrudan müdahale anlamına geldiğini vurguladı ve partilerinin sahada yürüttüğü faaliyetleri örnek gösterdi. Cizre, Diyarbakır, Kızıltepe ve diğer illerde düzenlenen barış ve demokratik toplum şölenlerinin sürdüğünü, özellikle kadın ve genç katılımının yoğun olduğunu aktardı.
‘KOMİSYON YASAL ZEMİNE OTURTULMALI’
Doğan, komisyonun geçtiğimiz hafta 3’üncü toplantısını gerçekleştirdiğini hatırlatarak, çalışmaların sürecin ivme kazanması açısından kritik olduğunu belirtti. Komisyonun yasal zemine oturtulması, demokratik siyaset ve toplumsal barış açısından vazgeçilmez bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Doğan, “Komisyonun toplumun farklı kesimlerine ulaşması, öneri ve deneyimlerin sürece dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Partimizin sunduğu liste, hukuk kurumları, hak örgütleri, kadın örgütleri, akademisyenler ve kanaat önderlerinden oluşuyor” diye konuştu.
TOPLUMSAL DENEYİMLER ÖNEMLİ
Parti olarak toplumsallaşmayı şeffaflık kadar önemsediklerini belirten Doğan, “Türkiye’de çatışma çözümü süreçlerine doğrudan veya dolaylı olarak katılmış deneyimler çok kıymetli. Bu deneyimler bir daha asla benzer acıların yaşanmaması için yol haritası oluşturmamıza yardımcı olabilir” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İÇİN RİSK DEĞİL FIRSAT
Doğan, Suriye ve Kuzey-Doğu Suriye’deki gelişmelerle ilgili de değerlendirme yaptı. Türkiye’nin Suriyeli Kürtlerle kalıcı ve tarihi bir uzlaşı arayışına girmesi gerektiğini söyleyen Doğan, “Kazanımların korunması ve demokratik bir Suriye’nin oluşumu Türkiye için risk değil, fırsat olabilir” dedi.
‘SÜRECE UYGUN BİR DİL GEREKİYOR’
Doğan, Fidan’ın Suriye meselesiyle ilgili kullandığı dilin çözüm ve sükûnet arayışına zarar verdiğini belirtti. “Sürece uygun bir dil yerine tehditkar ve ayrıştırıcı bir yaklaşım tercih ediliyor. Bu sadece süreç karşıtlarının elini güçlendirir” dedi. Ayrıca, Fidan’ın açıklamalarının sürecin ritmine ve tonuna uygun olmadığını vurgulayan Doğan, Türkiye’nin Suriye’deki durumu doğru okumaması durumunda sorunların derinleşeceğini ifade etti.
‘MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Doğan, hem Fidan’a yönelik uyarısını hem de İBB operasyonlarına karşı mücadelelerini sürdürme kararlılığını vurgulayarak sözlerini tamamladı: “Çözüm arayışı, sürecin bütün paydaşlarının sorumluluğudur. Ayrıştırıcı ve tehditkar dil süreci sekteye uğratır, biz ise sükunet ve diyalog için çalışmalarımızı kesintisiz sürdüreceğiz” dedi.
