Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Komisyonun sekizinci toplantısı |

Sendikalardan somut çözüm önerileri -YENİLENDİ

Komisyonun sekizinci toplantısı |

TBMM’de Kürt sorununa çözüm arayışları kapsamında düzenlenen Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun sekizinci toplantısında CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atanması ve polis müdahalesini “demokrasiye darbe girişimi” olarak nitelendirirken, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş toplumsal barışa dayalı yeni bir iklim oluşturulabileceğini vurguladı. Memur-Sen, Kamu-Sen ve KESK temsilcileri ise kamu çalışanlarının maruz kaldığı saldırılar, anayasal hassasiyetler ve barış sürecine yönelik somut önerilerini paylaştı. Birleşik Kamu İş ise toplu sözleşme sürecindeki engeller nedeniyle komisyona katılmama kararı aldı.

HABER MERKEZİ – TBMM’de Kürt sorununa çözüm arayışları kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun sekizinci toplantısı, memur ve işçi sendikalarının katılımıyla başladı. Birleşik Kamu-İş, toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde yaşananların ardından toplantıya katılmayacağını bildirdi.

Toplantıda söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atanmasına ve il binası önünde yaşanan polis müdahalesine tepki gösterdi.

‘DEMOKRASİMİZE DARBE GİRİŞİMİ’

Emir, İstanbul’da yaşananların partisine yönelik bir “darbe girişimi” olduğunu belirterek, “Komisyonun bu saldırıyı gündemine alması gerekir. Barış, demokrasi, kardeşlik gibi kavramları konuşuyorsak, öncelikle bunların yaşanıp yaşanmadığını tartışmalıyız” dedi.

Türkiye’de siyasetin yargı eliyle dizayn edilmeye çalışıldığını ifade eden Emir, “Asliye hukuk mahkemeleriyle siyaset dizayn ediliyor. Çünkü biz ilk seçimde iktidara gelecek partiyiz. İktidar, elindeki yargı aparatlarıyla CHP’ye darbe yapmaktadır” diye konuştu.

‘BUNUN NERESİ DEMOKRASİ?’

CHP’li vekillere yönelik polis şiddetine de değinen Emir, İstanbul İl Başkanlığı önünde milletvekillerinin gözlerinin içine gaz sıkıldığını belirterek, “Bunun neresi barış, neresi demokrasi? Bu tabloyu sineye çekersek yarın başka bir partinin başına gelir” dedi.

KOMİSYONA BİLDİRİ ÇAĞRISI

Emir, komisyonun bu gelişmeler karşısında bir tutum belirlemesi gerektiğini belirtti ve şu çağrıyı yaptı:

“Bu komisyonun, yaşananlara ilişkin bir bildiri yayımlaması gerekiyor. Tüm siyasi partilerin ortak imzasıyla bu saldırının teşhir edilmesini istiyoruz. Aksi halde bu komisyonun Türkiye’ye umut vermesi güç olacaktır.”

‘ANA DİREK ÇÖKMEK ÜZERE’

Türkiye’nin temel demokratik yapısının tehdit altında olduğunu vurgulayan Emir, “Yörük çadırlarında ne kadar kavga olursa olsun kimse ana direğe dokunmaz. Türkiye’de artık ana direk çökmek üzere” dedi.

‘NUMAN KURTULMUŞ DA SESSİZ KALMAMALI’

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a da çağrıda bulunan Emir, 2012’de Saadet Partisi Kurultayı’na yapılan yargı müdahalesini hatırlatarak, “O dönem nasıl açık konuştuysanız, bugün de öyle konuşmalısınız. Yaşananlara karşı sessiz kalmayın” ifadelerini kullandı.

‘KOMİSYON DİNAMİTLENİYOR’

Konuşmasının sonunda komisyonun işlevine de eleştiriler yönelten Emir, bugüne kadar somut bir ilerleme sağlanamadığını belirtti:

“Bu millet bize bakıyor, bir şey çıkacak mı diye. Ama bir arpa boyu yol alamadık. Bugün CHP’ye yapılan ama aslında demokrasiye yönelen bu saldırıya göz yumulursa, bu komisyon da dinamitlemiş olmaz mı?

‘SADECE DİNLEMEK DEĞİL, ÇÖZÜM ÜRETMEKLE YÜKÜMLÜYÜZ’

Ardından konuşma yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyonun çalışmalarının Türkiye’de toplumsal mutabakatın oluşmasına katkı sunduğunu belirtti. Farklı kesimlerden gelen barış ve çözüm taleplerinin “toplumsal rıza”yı büyüttüğünü vurgulayan Kurtulmuş, nihai hedefin çatışmasızlık ve kardeşlik ortamının kalıcı hale getirilmesi olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, şimdiye dek toplumun çok çeşitli kesimlerinden kişilerin ve kurum temsilcilerinin komisyon toplantılarında görüşlerini paylaştığını belirtti. “Herkesin ortak meramı; barış, kardeşlik, huzur ve güvenlik içinde bir Türkiye’de yaşamaktır” diyen Meclis Başkanı, bu görüşlerin nihai rapora yansımasının, çözüm sürecine toplumsal meşruiyet kazandıracağını ifade etti.

Bu çalışmaları en kısa zamanda olgunlaştırmak ve nihai sonuca ulaştırmak komisyonumuzun başlıca görevidir. Burada dile getirilen görüşlerin tamamı yer almasa bile, toplumsal rızanın gelişmesine ciddi katkılar sunulmuştur. Bu çok kıymetli bir eşiktir.

İSRAİL’İN SALDIRILARINA DA DEĞİNDİ: EGEMENLİK TANIMIYORLAR

Kurtulmuş konuşmasında, komisyonun önemini vurgularken, İsrail’in aynı gün içinde Katar, Tunus ve Yemen’e yönelik hava saldırılarına da dikkat çekti. İsrail’in Doha’da Hamas heyetinin bulunduğu binaya düzenlediği saldırının uluslararası hukuku hiçe saydığını söyleyen Kurtulmuş, “İsrail, ben istediğim ülkede istediğim insanı öldürebilirim mesajı veriyor. Hiçbir ülkenin egemenlik hakkını tanımadığını çok açık şekilde ortaya koydu” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Katar’daki üs varlığına rağmen saldırının gerçekleşmiş olmasının da ayrıca düşündürücü olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bu durum, ABD’nin bölge halklarını koruyamayacağını veya korumayacağını göstermiştir” dedi.

‘TOPLUMSAL BARIŞA DAYALI YENİ BİR İKLİM OLUŞRABİLİR’

Konuşmasının sonunda barış sürecinin sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlarıyla da ele alınması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, Meclis çatısı altındaki bu çalışmanın, farklı kesimler arasında köprü kurarak “toplumsal barışa dayalı yeni bir iklim” oluşturabileceğini söyledi.

×Silahların sustuğu bir Türkiye ve bölge ortamı için çalışıyoruz. Etnik, mezhebi ya da siyasi farklılıklar çatışma nedeni değil; birleşme vesilesi olmalı.

MEMUR-SEN: KAMU ÇALIŞANLARI SALDIRILARA MARUZ KALIYOR

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kamu çalışanlarının uzun süredir çeşitli saldırılara maruz kaldığını ve aralarında hayatını kaybedenlerin olduğunu vurguladı.

Kamu görevlilerinin devlet ile vatandaş arasında köprü görevi gördüğünü belirten Yalçın, halkın sıkıntılarını kamu çalışanlarının ilk hisseden kesim olduğunu söyledi. Yurttaşların duyarlılıklarının ve endişelerinin doğru okunması gerektiğine dikkat çeken Yalçın, çözüm sürecine ilişkin somut önerilerini şöyle sıraladı:

×*Sürecin özgürlük, adalet, demokrasi ve milli birlik temelinde yürütülmesi

*Sivil toplum kuruluşlarının (STK) sürecin gerçek paydaşı olması

*Devletin kararlı davranması ve terörü cesaretlendirecek adımların engellenmesi

*Sürecin sabotaj ihtimaline karşı dikkatli olunması

*Yeni ve sivil bir anayasa oluşturulması

*PKK’nin tüm ülkelerdeki bileşenleriyle birlikte silah bırakması

KAMU-SEN GENEL BAŞKANI: TÜRKİYE İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENMEDİ

Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise Türkiye’nin 40 yıldır terörle mücadele ettiğini ancak iç savaşa sürüklenmediğini belirterek, bunun milletin büyük zaferi olduğunu ifade etti. Kahveci, anayasal hassasiyetlere dikkat edilmesi gerektiğini ve Anayasa’nın özellikle 4, 42 ve 66’ncı maddeleri etrafında uzlaşı sağlanması gerektiğini söyledi.

BİRLEŞİK KAMU İŞ: KOMİSYONA KATILMAMA KARARI

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyona davet edilen Birleşik Kamu İş Sendikası temsilcilerinin toplantıya katılamayacaklarını bildirdiğini açıkladı. Birleşik Kamu İş’ten yapılan açıklamada, toplu sözleşme sürecinde yaşanan engeller, belediyelere kayyum atanması ve muhalefete yönelik yargı operasyonları gerekçe gösterilerek komisyonun samimi bulunmadığı ve bu nedenle katılmama kararı alındığı belirtildi.

KESK EŞ BAŞKANI KOÇAK: TÜM SAVAŞLARDA HALK VE EMEKÇİLER KAYBEDER

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Eş Başkanı Ayfer Koçak, çatışmalı süreçlerin sonucu olarak KESK üyelerinin sürgün, cezaevi ve ölümle karşı karşıya kaldığını aktardı. 10 Ekim Gar katliamında 104 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatan Koçak, barış mücadelesinin savaştan daha zor olduğunu vurguladı. Koçak, çatışmalı süreçlerin işsizlik, yoksulluk ve güvencesizliği artırdığını ifade ederek, “Tüm savaşlarda halklar ve yoksul emekçiler kaybeder” dedi.

KESK EŞ BAŞKANI KARAGÖZ’DEN SOMUT ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

KESK Eş Başkanı Ahmet Karagöz, CHP’ye yönelik baskıların ve somut adımların atılmamasının kaygılarını artırdığını dile getirdi. Kürt meselesinin çözümüne ilişkin önerilerini şöyle sıraladı:

×*Tartışmaların özgür bir ortamda yapılması

*Vatandaşlık tanımının evrensel hukuk ve eşitlik ilkeleriyle uyumlu, “ortak Türkiyelilik” kimliği olarak anayasa ile güvence altına alınması

*Temel hak ve özgürlüklere ilişkin yasaların yeniden düzenlenmesi

*Seçim barajlarının kaldırılması

*Medyada nefret söylemi yapanlara karşı düzenlemeler yapılması

*Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması

*Güvenlik birimlerinde şoven kadrolaşmalara izin verilmemesi

*Yer altı ve yer üstü kaynaklarının talan edilmemesi

*Müfredatın milliyetçi, sınıfsal ve cinsiyetçi önyargılardan arındırılması

*Sokak gösterilerinde tutuklanan çocukların okullarına geri dönüşlerinin sağlanması

*Süreçte bedel ödemiş yurttaşların yaralarını saracak önlemler alınması

*Cezaevlerindeki sendikacı, gazeteci, akademisyen ve kadın aktivistler için af çıkarılması

*Entegrasyon kavramının demokratik katılımı desteklemesi

*Anadilinde kamu hizmetinin önünün açılması

TÜRK-İŞ: TÜRK KİMLİĞİNİN KAPSAYICI YÖNÜ ÖNE ÇIKARILMALI

Komisyon toplantısına katılan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar şunları söyledi:

“Terör suçu işleyenlere karşı en net duruş sergilenmelidir. Şehitlerimizin, gazilerimizin ve yakınlarının aziz hatıralarını incitebilecek dil ve söylemlere dahi asla izin verilmemelidir. Devletin her platformda hiçbir vatandaşın ayrımcılığa uğramadığı mesajı güçlü şekilde verilmelidir. Türk kimliğinin kapsayıcı yönü, tüm alt kimlikleri kucaklayan yapısı öne çıkarılmalıdır.”

Benzer Haberler