Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Avrupa’da hava güvenliği alarm veriyor |

Kâr baskısı pilotları ve kabin ekibini tükenmeye zorluyor

Avrupa’da hava güvenliği alarm veriyor |

Araştırmada, Avrupa’da havayolu çalışanlarının satış baskısı ve uzun vardiyalarla güvenliği riske atan koşullara zorlandığı, birçok pilot ve kabin görevlisinin yorgunluklarını gizlemek zorunda kaldıkları ortaya çıktı.

HABER MERKEZİ – Avrupa havayolu sektöründe maliyet düşürme ve kâr baskısının uçuş güvenliğini sistematik olarak zayıflattığı ortaya çıktı.

Belçika’daki Gent Üniversitesi tarafından yapılan ve 6 bin 900 çalışanı kapsayan kapsamlı araştırmaya göre pilotlar ve kabin ekibi, uzun saatler çalışmaya zorlandıklarını, yorgunluklarını gizlemeleri beklendiğini ve güvenliği öne çıkaran kararları almakta kendilerini baskı altında hissettiklerini söyledi.

Guardian’ın aktardığı araştırma, koronavirüs pandemisinin ardından çalışma koşullarının daha da kötüleştiğini ortaya koydu. Deneyimli pilotların sektörden ayrılmasıyla birlikte yerlerini daha ucuz, esnek ve güvencesiz sözleşmelerle çalışan genç pilotların aldığı belirtildi. Bu durumun, güvenlik standartlarını savunma kapasitesini zayıflattığı ifade edildi.

Katılımcıların yarısından fazlası, güvenlik gerekçesiyle yönetime verilen talimatları değiştirme konusunda kendilerini yetkin hissetmediklerini söyledi. 2014’te yapılan önceki çalışmada pilotların yüzde 82’si güvenlik gerekçesiyle talimatlara müdahale edebildiğini belirtmişti. Bu, güvenlik açısından ciddi bir gerilemeye işaret ediyor.

Pilotların yaklaşık yüzde 30’u, mesleki kariyerlerine olumsuz yansıyabileceği endişesiyle güvenlikle ilgili karar almaktan zaman zaman çekindiklerini dile getirdi.

KABİN EKİBİNE SATIŞ BASKISI

Araştırmada ayrıca kabin ekibinin parfüm ve alkol gibi ürünlerin satışını yapmaya zorlandığı, bunun da yolcuların güvenliği ve refahını önceleme görevleriyle çeliştiği vurgulandı.

Raporun yazarları Yves Jorens ve Lien Valcke, “Uçuş sırasında satış sorumluluklarına kayış, kabin ekibinin güvenlik odaklı işlevini zayıflatıyor, rol çatışmasına, psikososyal baskıya ve hukuki belirsizliklere yol açıyor” dedi.

Çalışmaya katılanlar, güvenlik önlemlerinin “İsviçre peyniri modeli” gibi deliklerle zayıflatıldığını, kazaların önlenmesinin artık sağlam tedbirlerden çok şansa bağlı hale geldiğini söyledi.

Düşük maliyetli havayolu şirketlerinin yaygınlaşması ve pandemiden sonra hava trafiğinin yeniden artmasıyla ekiplerin daha uzun vardiyalarla çalıştığı, dinlenme fırsatlarının azaldığı tespit edildi. Katılımcıların yüzde 42’si, yöneticilerin uçuş planlamasında güvenlikten çok programı önceliklendirdiğini belirtti.

YORGUNLUK VE SAĞLIK

Yorgunluk, en yaygın sorunlardan biri olarak öne çıktı. Pilotların üçte biri ve kabin ekibinin neredeyse yarısı, kendilerini uçuşa uygun olmadıklarını bildirmekte tereddüt ettiklerini açıkladı.

Bir katılımcı, “Sırf hasta olduğum için kendimi suçlu hissediyorum” derken, bir diğeri, Avrupa’daki üs yöneticisinin kendilerine “Burada satmak için varsınız” diye bağırdığını aktardı.

Başka bir çalışan ise “Beni sadece bir sayı gibi görüyorlar. Ruhsal ya da fiziksel sağlığım umurlarında değil. İnsan refahından çok kârla övünen, zehirli ve korku kültürüne dayalı bir iş ortamı var. İnsanları en ufak sebeplerle işten çıkarıyorlar” ifadelerini kullandı.

RUH SAĞLIĞI POZİTİF EŞİĞİN ALTINDA

Araştırmada, çalışanların yüzde 68’inin ruh sağlığı açısından pozitif eşiğin altında olduğu, yüzde 78’inin ise kendisini “insanlıktan çıkarılmış” hissettiği belirlendi.

Benzer Haberler