Genel-İş Sendikası’nın raporuna göre, Türkiye’de yaklaşık 18 milyon kişi kişi temel ihtiyaçlarını bile karşılamayacak durumda. Türkiye’de 10 kişiden 2’si yoksul. TÜİK ise sürekli yoksulluk oranını yüzde 13,7 olarak açıklamıştı.
HABER MERKEZİ – Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası Emek Araştırma Dairesi (EMAR) “Türkiye’de Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk” raporunu açıkladı.
2024-2025 döneminde uygulanan ekonomi politikalarının halkı yoksulluğa ve eşitsizliğe mahkûm ettiği vurgulanan raporda, Küresel Kalkınma Merkezi’nin 2024-2025 verilerinden hareketle, Türkiye’nin dünyanın kırılgan ekonomileri arasında yer aldığına dikkat çekildi.
Yüksek enflasyon, TL’deki değer kaybı, ücretlerin tükenmesi ile borç yükünün artmasının Türkiye’de yaşam şartlarını zorlaştırdığı belirtilen raporda, 17 milyon 821 bin kişinin temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığı ifade edildi.
AÇLIK, YOKSULLUK VE BORÇ
Raporda, şu değerlendirme yapıldı:
“Kişi başına düşen millî gelirin azalmasıyla başlayan bu süreç, ortalama yaşam süresinden beslenmeye, sağlık hizmetlerinden yararlanmadan temiz içme suyuna erişmeye kadar birçok temel hakkı doğrudan etkilemektedir. Türkiye’de her geçen gün artan ekonomik ve siyasal krizler, toplumun yaşam koşullarını ağırlaştırdı. Adaletsizlik, adliyelerden emekçilerin cüzdanlarına kadar hayatın her alanında arttı. TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre Türkiye’de en az 17 milyon 821 yurttaş en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak kadar yoksul. Yoksulluk oranı yüzde 21,2’ye yükselirken, her 10 yurttaştan 2’si yoksul hale geldi. Yoksulluk sınırı 2014 yılına göre tam 12 kat arttı. 2014 yılında 6 bin 665 lira olan yoksulluk sınırı, 2024’te 81 bin 742 liraya yükseldi. Bu artış, özellikle 2022 sonrası dönemdeki yüksek enflasyonun etkisiyle dramatik şekilde hızlandı. 2022’de 21 bin 296 lirayken, 2023’te 38 bin 531 liraya, 2024’te ise 81 bin 742 liraya çıktı.”
Raporda açlık sınırıyla ilgili istatistikler de paylaşıldı. Her 100 çalışandan 11’inin açlık sınırında yaşadığına da işaret edilen rapora göre, açlık sınırı Ağustos 2025’te 26 bin 149 TL iken, yoksulluk sınırı da 90 bin 450 TL idi. Bu duruma karşın rağmen asgari ücret 22 bin 104 TL olarak kaldı.
Yoksulluğun çocukları erken yaşta çalışmaya, kadınları ise güvencesizliğe muhtaç ettiği vurgulanan raporda, bu tablonun sosyal ve siyasal çöküşü hızlandırdığına da yer veridi.
Raporda ayrıca her 10 kişiden 6’sının borçlu durumda olduğu ve borçluların yüzde 12,5’inin ise borçlarını ödeyemediği kaydedildi.
×
TÜİK VERİLERİ NE DİYOR?
Bu arada Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı “Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri” de Genel-İş Sendikası’nın açıkladığı verileri doğruluyor.
TÜİK 2024’e ilişkin istatistikleri, eş değer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’sini dikkate alınarak hesaplamıştı. Bu, Türkiye’deik tüm bireylerin gelirlerinin en azından en fazlasına doğru sıralanmasıyla, tam ortada kalan geliri ifade eden bir hesaplama ve bu hesaplamada, nüfusun yarısının geliri belirlenen ortalamanın altında ve diğer yarısının geliri ise üstünde kabul ediliyor.
Fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alındığında TÜİK’e göre de yoksulluk oranı 2024 yılında 0,1 puan artarak yüzde 13,6 olmuştu. Ancak medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise yüzde 21,2 olarak gerçekleşmişti.
Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise yüzde 28,9 olarak kayıtlara geçmişti.
Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eş değer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde yoksul olan fertleri kapsıyor.
Buna göre, 2024 yılı sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı geçen yıla göre 0,7 puan artışla yüzde 13,7 olarak hesaplanmıştı.