Gerçeğe yeni ses
Nûmedya24

Bakırhan’dan “fotoğraf eleştirilerine” yanıt:

"Hem müzakere hem mücadele ederiz"

Bakırhan’dan “fotoğraf eleştirilerine” yanıt:

Bakırhan, Erdoğan ile olan fotoğraflarına ilişkin eleştirilerin iyi niyetli olmadığını belirterek, “Biz hem müzakere ederiz hem sokakta mücadele ederiz. Hem fotoğraf veririz hem çevre kırımı karşısında Muğla’da CHP Genel Başkanı’yla birlikte miting yaparız. Biz üçüncü yoluz” dedi.

HABER MERKEZİ – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, 1 Ekim’de TBMM açılış töreni ve resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile verilen fotoğraflar hakkında konuştu.

Anka haber ajansına demeç veren Bakırhan, fotoğraflar üzerinden DEM Parti yetkililerine yöneltilen eleştirilere cevap verdi. Bakırhan’ın röportajından bir bölüm şöyle:

דBiz bir eleştiri, öz eleştiri partisiyiz, hareketiyiz. Evet toplum eleştiriyorsa bundan kendimize dersler alıyoruz. Asla topluma rağmen siyaset yapmayız. Toplumun çoğunlukla eleştirdiği bir kareyi de bir zafer, bir başarı, onlara rağmen iyi bir şey olarak anlatmayız ama bir fotoğraf karesine de çok büyük anlam yüklememek gerekiyor. Meclis zaten müzakere, diyalog üzerinedir. Türkiye toplumu, siyasi partileri orada sorunları tartışsın, çözsün diye, bir arada müzakere etsin diye göndermiş. Aslında bugüne kadar bu ve benzer görüntülerin olmaması büyük eksiklikti. Türkiye toplumunu getirdiğimiz yere bakar mısınız? Meclis’te siyasi partilerin bir araya gelmesi eleştiri konusu oluyor. Niye bugüne kadar olmamış? Her dönem bir parti, birkaç parti ötekileştirilmiş. Bugün bir araya gelince de toplum garipsiyor. Niçin Meclis’teyiz? Biz zaten ‘müzakere partisiyiz’ diyoruz. Müzakere için oradayız.

Kürt meselesi, ekonomi meselesi, Alevi yurttaşların sorunları, kadınların yaşadığı ağır sorunları gidermek, ekonomide adalet için, emekliler, ezilenler, katledilen doğa için tamamı için oradayız. Evet, rekabet var, mücadele var. Günün sonunda da eğer topluma da yarayacaksa, toplumu rahatlatacaksa ortak görüntüler de verilir, ortak masaya da oturulur. Ortak görüntü vermek, ittifak etmek, işbirliği etmek anlamına gelmiyor. Tam tersine artık konuşabilmeyi başarmalıyız. Böylesine bir kutuplaştırılmış ki toplum bir siyasi parti, bir başka partiyle oturduğu zaman çok büyük anlamlar yükleniyor. Biz Türkiye’nin en zorlu koşullarda mücadele eden çok önemli demokratik muhalefet zeminiyiz.

Binlerce karelik fotoğrafta bir tebessümlü bir kareyi alıp onun üzerinden Türkiye’nin en dinamik, en kararlı, 12 partisi kapatılmasına rağmen vazgeçmeyen, direnen, duran bir siyasi partisinin böyle bu biçimde eleştirilmesi doğrusunu söylemek gerekirse bizim açımızdan değil genel anlamda üzücü. Demokrasi adına üzücü. Biz bu meselenin çözümü için herkesle oturmaya, müzakere etmeye varız.

Bizi muhalefet olma, muhalefet yapma kimliğimizden alıkoymaz. Biz hem müzakere ederiz hem sokakta mücadele ederiz. Hem fotoğraf veririz hem çevre kırımı karşısında Muğla’da Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı’yla birlikte miting yaparız. İstanbul İl Örgütü’ne dönük hukuksuzluklarla ilgili gider önünde açıklama yaparız. Biz üçüncü yoluz.

Müzakereye de açık yaklaşırız, samimi yaklaşırız, mücadeleyi de açık yaparız. Cezaevini, baskıları, kapatılmayı dikkate almadan doğruyu söyleriz. Şimdi böyle bir geleneği bir fotoğrafla, iktidarla ilişkilendirmek, başka anlamlar yüklemek gerçekten çok kötü çünkü açıkça sizin aracılığınızla söylüyorum; bunu yapanlar iyi niyetli değil. Bunu yapanların niyeti kırılgan olan Kürt kitlesini aslında muhalefet zemininden uzaklaştırarak tepkilendirecek bir noktaya getirmektir.”

“KOBANİ DAVASINDA BÜTÜN ARKADAŞLAR SERBEST BIRAKILMALI”

Bakırhan, HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu Kobani Davası’ndan tutuklu siyasetçilerle ilgili de konuştu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş hakkında verdiği karara Türkiye’nin cevap vermesi için son süre 8 Ekim. Demirtaş’ın avukatları tahliye için başvurdu.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, bu konudaki beklentilere dair şunları söyledi:

דBu süreçten bağımsız, Sayın Demirtaş, Başkanımız Figen Yüksekdağ Kobani kumpas davasında yargılanan bütün arkadaşların serbest bırakılması gerekiyor. Süreçten bağımsız. AİHM üç defa karar vermiş. Türkiye’ye süre tanınmış. 8 Ekim’de süre doluyor. Yani bu bir şart, bir koşul değil, bir gerekliliktir. Hukukun bir gereğidir, verilen kararların bir sonucudur. Bu bir taviz değil. Sayın Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Kobani kumpas davasında yargılanan arkadaşların serbest bırakılması gerekir.

Bu, süreci de onarıcı, toplumun kafasındaki kaygıları, soru işaretlerini giderici bir adım olur. Sürece katkı sunar. Sayın Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın dışarıda olmaları halinde de sürece çok aktif destek verebileceklerini, çok büyük katkı koyabileceklerini düşünüyorum.

Ama süreç ile bağını kurduğumuz zaman da Kürt’ün kafasındaki soru işaretini, güven güvensizlik meselesini ortadan kaldırır.”

 

Benzer Haberler