Almanya’nın iç istihbarat kurumu, AfD’yi “kesin olarak aşırı sağcı” ilan etti. Karar, partinin politik söylemleri ve anayasal düzene aykırı faaliyetleri temel alınarak verildi.
HABER MERKEZİ – Almanya’nın iç istihbarat kurumu olan Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), Almanya için Alternatif (AfD) partisini 2 Mayıs itibarıyla “kesin olarak aşırı sağcı bir oluşum” olarak sınıflandırdığını duyurdu.
BfV tarafından yapılan açıklamada, bu kararın, partinin insan onurunu zedeleyen ve anayasal düzenle bağdaşmayan politik tutumu nedeniyle alındığı belirtildi. Kararın temelinde, partinin genel politik çizgisi, önde gelen üyelerinin açıklamaları ve aşırı sağ gruplarla kurduğu temasların yer aldığı kapsamlı bir analiz yer aldı.
ANAYASAL DÜZENE AYKIRI
Teşkilat, AfD’nin “etnik köken temelli halk anlayışının” demokratik anayasal düzene aykırı olduğunu belirtti. Özellikle Müslüman kökenli vatandaşların “Alman halkı” tanımına dâhil edilmemesinin, eşit yurttaşlık ilkesini reddeden dışlayıcı bir ideolojiye dayandığı vurgulandı. BfV, bu yaklaşımın sığınmacılar ve azınlık gruplara karşı nefret söylemini meşrulaştırdığını, parti yetkililerinin kullandığı “bıçaklı göçmenler” gibi ifadelerin ise toplumu kutuplaştırdığını ifade etti.
AfD, uzun süredir BfV’nin takibi altındaydı. 2022 yılında Köln İdare Mahkemesi ve 2024’te Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Yüksek İdare Mahkemesi, partinin “şüpheli vaka” olarak izlenmesini hukuken uygun bulmuştu. Bu süreçte toplanan yeni veriler doğrultusunda, kurum AfD’yi artık “kesin aşırı sağcı yapı” olarak tanımlamanın hukuki temelinin oluştuğunu bildirdi.
İNSAN ONURUNU İHLAL EDİYOR
BfV Başkan Yardımcıları Sinan Selen ve Silke Willems yaptıkları ortak açıklamada, AfD’nin anayasal düzene yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. “Partinin halk anlayışı, insan onurunu sistematik şekilde ihlal etmektedir,” ifadelerine yer verildi.
Karara siyaset cephesinden de tepkiler geldi. Görevi devretmeye hazırlanan İçişleri Bakanı ve SPD üyesi Nancy Faeser kararı destekleyerek, “Bu, AfD’nin anayasal düzene karşı faaliyet gösterdiğinin açık bir belgesidir. Almanya bir hukuk devletidir; bu değerlendirme de bağımsız mahkemelerce denetlenecektir,” dedi.
AfD’den ilk tepki ise Genel Başkan Yardımcısı Stephan Brandner’den geldi. Brandner, kararı “siyasi talimatla alınmış”, “hukuki dayanağı olmayan” ve “kartelleşmiş partilerin yürüttüğü siyasi mücadelenin bir parçası” olarak nitelendirdi. Bu adımı, “tek gerçek muhalefet gücüne karşı adil olmayan bir siyasi hamle” olarak değerlendirdi.
AfD, 23 Şubat’taki erken genel seçimlerde oyların %20,6’sını alarak mecliste ikinci büyük parti konumuna yükselmişti. Son anketlerde ise bazı eyaletlerde birinci sıraya yerleştiği görülüyor.
BUNDAN SONRA AfD’Yİ NE BEKLİYOR?
Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın (BfV) bir partiyi “kesin aşırı sağcı” olarak sınıflandırması, sadece sembolik bir etiketleme değil; hem yasal hem de pratik sonuçları olan ciddi bir adımdır. Bu kararın ardından AfD’ye yönelik izleme ve olası yaptırımlar şu şekilde şekillenebilir:
×
- Daha Yoğun Takip Yetkisi
BfV, artık AfD’yi yalnızca şüpheli değil, “anayasaya düşman bir oluşum” olarak gördüğü için:
- İstihbarat araçlarını (telefon dinleme, gizli izleme, muhbir kullanma) yasal olarak daha kolay kullanabilecek.
- Parti içi yapılar, yerel teşkilatlar, gençlik kolları (örneğin Junge Alternative) daha sıkı gözetim altına alınabilecek.
- Partinin finansal bağlantıları da daha yakından incelenecek.
- Hukuki Süreçler ve Potansiyel Yasaklama
BfV’nin kararı, doğrudan parti kapatma anlamına gelmez, ancak şu yolları açar:
- Federal İçişleri Bakanlığı veya bir eyalet hükümeti, Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak partinin kapatılmasını talep edebilir.
- Ancak bu çok yüksek bir eşiğe sahiptir: Parti kapatmak için sistematik ve aktif bir şekilde anayasal düzene karşı çalıştığı ispatlanmalıdır. Almanya’da bu çok nadir başvurulan bir yoldur.
- Alternatif olarak, partinin bazı örgütsel faaliyetlerine kısıtlamalar getirilebilir (örneğin, kamu binalarında toplantı yapmaları yasaklanabilir, gençlik kolları kapatılabilir).
- Kamu Finansmanına Etki
Almanya’da partilere devlet yardımı verilir. Eğer bir partinin anayasaya aykırı faaliyet yürüttüğü mahkeme kararıyla tespit edilirse:
- Devlet yardımı kesilebilir.
- Kamu kaynaklarının kullanımı sınırlandırılabilir.
Ancak bu tür yaptırımlar için yine Federal Anayasa Mahkemesi kararı gerekir.
- Hukuki Denetim ve İtiraz Süreci
AfD, BfV’nin kararına idari mahkemede itiraz edebilir. Bu süreç aylar, hatta yıllar sürebilir. Mahkemeler, teşkilatın gerekçelerini hukuki çerçevede değerlendirerek kararı bozabilir ya da onaylayabilir.
UYGULAMADA NE DEĞİŞECEK?
×
- BfV, daha geniş izleme araçlarını devreye sokabilecek.
- Parti kamuoyunda daha tartışmalı hale gelecek; bu da medya, sponsorlar ve seçmen nezdinde baskı yaratabilir.
- Okullar, kamu kurumları ve bazı STK’lar, AfD ile iş birliği yapmamayı tercih edebilir.
- Bu durum, özellikle genç seçmen ve ilk defa oy kullanacaklar üzerinde politik ve psikolojik etki yaratabilir.