Cengiz ÇANDAR
Sırrı, sayısız insana dokunduğu gibi, bana da “ilk”ler bıraktı. 1 Haziran 2023 günü Meclis’e ayak bastığımda ilk rastladığım eski dostum oydu. Odama ilk kez onunla, birlikte girdim. İlk konuğum o oldu. Meclis lokantasında ilk yemeğimi o yedirdi.
Yeni konumumda ne yapmalıyım, ne yapmamalıyım tavsiyelerini o bana verdi. Beni sakınmak için, bir tür koruma içgüdüsüyle.
Yıllar önce ilk tanıştığımızda beni akraba saydığını söylemişti. Hayatıma giren en değerli insanların başında gelen Adıyamanlı Kamil amcam (Kamil Kırıkoğlu) onun anne tarafından yakın akrabasıymış. Kamil Kırıkoğlu, Sırrı ile aramda kopmaz, ebedî bir bağ oluşturdu. Sırrı bana hep bir tür imtiyazlılık duygusu sundu. Beni hep kolladı.
Varlığı veri gibi olduğu için, yokluğunun ne anlama geldiğini şimdiden bilemiyorum. Ama alışabileceğimi de hiç sanmıyorum.
Ülkenin her köşesinden halkın, siyasetin her renginden insanların ona doğru bir sevgi seli olarak eksilmeden aktığına hastanede 18 gün boyunca tanık oldum. Bu kadar sevildiğini, kendisine bu kadar değer verildiğini ve önemsendiğini herhalde kendisi de tahmin edemezdi.
O, -3’te yatarken, biz hastanenin içinde, önünde sevenleri olarak ona ve birbirimize daha da yaklaşırken aklımda sürekli olarak Can Abi’nin (Can Yücel) Deniz (Deniz Gezmiş) için yazdığı dizeler dolaşıyordu. Ve, anında da kovmaya çalışıyordum. Zira Can Yücel, Sırrı’nın ezberinde olduğundan emin olduğum o dizeleri Deniz’in ardından yazmıştı. Oysa Sırrı aramızdaydı. Aynı mekândaydık. Ayrılmamıştık.
Yine de, içimden “Kalk Sırrı” diye haykırmak geçiyordu, “Bak, sana ne okumak istiyorum!” Mare Nostrum başlığını Benim Sırrı’m diye değiştirip okumak istiyordum ona.
Madem beni dinlemeyecek, ben de ona hitaben yazabilirim Can Yücel’in ölümsüz şiiri Mare Nostrum’u Benim Sırrı’m yaparak…
İlk dizenin sonundaki Devrim sözcüğünün yerine BARIŞ sözcüğünü koyun, öyle okuyun…
Sen de Sırrı…
BENİM SIRRI’M
En uzun koşuysa elbet Türkiye’de de Devrim,
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez lüverin namlusundan fırlayarak…
En hızlısıydı hepimizin,
En önce o göğüsledi ipi…
Acıyorsam sana anam avradım olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!