İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB iddianamesini açıklamasının ardından Anayasa’nın 68. ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nu kapsamında CHP hakkında işlem yapılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbar başvurunda bulundu.
HABER MERKEZİ – İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulundu.
Başvuru, bugün Başsavcılık tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturmasında açıklanan iddianamenin arkasından geldi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuruyla, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılması yönünde bildirimde bulunulmadığı, iddianamede de açıkça belirtildiği gibi siyasi partiler kanunu gereği bildirimde bulunulduğu” kaydedildi.
Açıklamada, “Seçim sandık verilerinin Cumhuriyet Halk Partisi tüzel kişiliğinden usulsüz yayıldığı anlaşıldığından Anayasa 68. – 69. maddeleri ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nu kapsamında gereğinin taktiri için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecektir” denildi.
İmamoğlu hakkında 2 bin 352 yıla kadar hapis isteniyor
İKİ VEKİL İÇİN DOKUNULMAZLIKLARININ KALDIRILMASI TALEBİ
İBB iddianamesinin tamamlanmasının ardından CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer ile CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat hakkındaki dosyalar, dokunulmazlıklarının kaldırılması talebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, iki ismin İBB iddianamesinde “şüpheli” ve “örgüt üyesi” sıfatıyla yer aldığını belirterek dosyanın yetkisizlik gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildiğini açıkladı.

CHP SÖZCÜSÜ: CHP’Yİ KİMSE KAPATAMAZ
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, şunları belirtti:
“Cumhurbaşkanı adayımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız hedefte. CHP kurumsal olarak hedefte. CHP’ye karşı planlı bir operasyonu adım adım uygulayanların amacı da niyeti de belli. Yargı eliyle sandık iradesine, Cumhuriyet rejimine ve demokrasiye darbe vurmak. Bu bir iddianame değil, yargı muhtırasıdır.
CHP’ye darbe vurmak isteyenler şunu çok iyi bilmelidir ki,Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, Türkiye’de çok partili yaşamın yolunu açan CHP’yi kimse kapatamaz. Türkiye’nin ilk partisine, son yerel seçimin birinci partisine, hızla iktidara yürüyen Cumhuriyet Halk Partisi’ne kapatma hamlesinde bulunanlar gereken yanıtı gerektiği şekilde zamanı geldiğinde milletimizden alacaktır. Demokrasi adına çok büyük ve çetin bir mücadelenin tam da ortasındayız. Bir milim geri adım atmıyoruz.”
16 BARODAN ORTAK AÇIKLAMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın CHP hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirimde bulunması, kamuoyunda CHP’nin kapatılmasına yönelik bir adım olarak algılanırken, 16 barodan bu endişeyi ifade eden ortak bir açıklama geldi. Açıklamada böyle bir adımın, “Türkiye demokrasisi ve hukuk devleti açısından son derece endişe verici bir gelişme olduğu“ vurgulandı.
Açıklamada, “Bölge Baroları olarak, siyasi partilerin kapatılmasına yönelik her türlü girişimin demokrasinin gelişimini engellediğini, halkın iradesine zarar verdiğini ve çoğulcu siyasal düzeni zedelediğini vurguluyoruz. Hukukun, siyasal hesaplaşmaların değil, adaletin teminatı olması gerektiğine inanıyor; bu nedenle her türlü kapatma girişiminin karşısında, halkın iradesini, hukuku ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” denildi.
Açıklamada imzası bulunan barolar şöyle: Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Dersim, Diyarbakır, Iğdır, Hakkari, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Urfa, Şırnak, Van.
Başsavcılığın gerekçe gösterdiği Anayasa’nın 69. maddesi şöyle:
דSiyasî partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasî partiler, ticarî faaliyetlere girişemezler.
Siyasî partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesince siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır.
Bir siyasî partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.
Bir siyasî partinin 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(Ek fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında kurulamaz.
Bir siyasî partinin temelli kapatılmasına beyan veya faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzelkişilerden maddî yardım alan siyasî partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir.”



