Küresel Organize Suç Endeksi 2025, Türkiye’de suçun artık yalnızca yasa dışı bir faaliyet değil, siyaset ve ekonomiyle iç içe geçmiş bir güç ilişkisi alanı haline geldiğini gösteriyor.
HABER MERKEZİ – Cenevre merkezli Global Initiative Against Transnational Organized Crime tarafından yayımlanan Küresel Organize Suç Endeksi 2025, Türkiye’nin organize suç yoğunluğu bakımından dünyada ilk 10 ülke arasında yer aldığını ortaya koydu. 193 ülke arasında 7,20 puanla 10. sırada bulunan Türkiye, suça karşı direnç endeksinde ise 131. sıraya geriledi.
Rapora göre, ülkedeki suç ağları artık yalnızca yeraltında değil; siyasetin, ekonominin ve devlet bürokrasisinin çevresinde konumlanmış durumda.
Karar Gazetesi’nin Selman Cömert imzalı haberinde, Türkiye’nin suç ekonomileri büyürken, organize ağların resmî yapılara yakınlaştığı, kimi zaman bu yapıların “koruyucu kalkanı” altında faaliyet gösterdiği kaydediliyor.
Raporda, “devletin artan güvenlik operasyonlarına rağmen suçun kontrol altına alınamadığı” belirtiliyor. Özellikle yargı ve yürütme arasındaki dengesizliğin, kurumsal mücadeleyi zayıflattığı vurgulanıyor.
“ADALETE GÜVEN SARSILDI”
Raporda, yargı bağımsızlığındaki gerileme, keyfi tutuklamalar ve çelişkili mahkeme kararları nedeniyle adalet sistemine olan güvenin “derinden sarsıldığı” ifade ediliyor. Cezaevlerindeki aşırı doluluk ve insanlık dışı koşullar ise yolsuzlukla mücadeledeki durgunlukla birleşerek “sistemin meşruiyetini aşındırıyor.” Her ne kadar güvenlik güçleri binlerce şüpheliyi yakalasa da uzmanlık eksikliği ve siyasi etkiler nedeniyle birçok dosyanın etkin biçimde soruşturulamadığı kaydedildi.
CEZASIZLIK KÜLTÜRÜNÜN NEDENİ DEVLET BAĞLANTILI SUÇ AKTÖRLERİ
Rapora göre, Türkiye’de suç ağları merkezi yapılarını kaybederek daha özerk hücrelere dönüşmüş durumda. Bu gruplar, yalnızca uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığıyla değil, eğlence sektörü, özel güvenlik şirketleri ve gayriresmi tahsilat ağları üzerinden de gelir elde ediyor.
Devlet bağlantılı geçmiş suç aktörlerinin varlığı, hesap verilebilirliği zayıflattı ve cezasızlık kültürünü güçlendirdi.
Raporda, ülke içinde metamfetamin ve captagon üretiminin yaygınlaştığı, Latin Amerika kartelleriyle bağlantılı Türk grupların kokain ticaretindeki rolünün arttığı ileri sürüldü.
EKONOMİK KRİZ SUÇ EKONOMİSİNİ BESLİYOR
Rapor, yüksek enflasyon, döviz krizi ve işsizliğin, halkın bir kesimi için suç ekonomilerini “meşru geçim” biçimi haline getirdiğini de tespit ediyor.
Tütün, yakıt ve altın kaçakçılığı, birçok bölgede artık “alternatif ekonomi” olarak tanımlanıyor.
Türkiye’nin 2024’te FATF gri listesinden çıkarılmış olmasına rağmen, kara para aklama risklerinin sürdüğü; finansal suçlarla mücadelede kurumsal zafiyetlerin devam ettiği vurgulanıyor.
İNSAN TİCARETİ VE GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SÜRÜYOR
Türkiye, insan ticareti ve göçmen kaçakçılığında artık yalnızca geçiş ülkesi değil, aynı zamanda hedef ülke.
Rapor, özellikle yabancı uyruklu kadın ve çocukların zorla çalıştırma, cinsel istismar ve erken evlilik mağduru olduğunu ortaya koyuyor.
Özellikle sınır bölgelerinde zorla uyuşturucu taşıma, şiddet ve fahiş ücretlerle geçiş gibi ihlallerin yaygınlaştığı; hatta Türk vatandaşlarının da yasa dışı yollarla AB’ye geçmeye çalıştığı kaydediliyor.
SİBER SUÇLARDA RUSYA VURGUSU
Türkiye’de fidye yazılımları, veri ihlalleri ve çevrimiçi dolandırıcılıkların keskin bir artış gösterdiği belirtiliyor. Raporda özellikle Rusya bağlantılı gruplar, siber saldırıların önemli aktörleri arasında sayılıyor.
Belediyelerdeki usulsüzlükler, mali suçlarda vergi kaçakçılığı ve kamu fonlarının yağmalanması da diğer başlıklar.
Bu vakaların çoğunda hesap verilebilirlik olmadığı için suçlar cezasız kalıyor. Rapor, devletle bağlantılı iş çevrelerinin dokunulmazlık zırhına sahip olduğunun altını çiziyor.
×Avrupa’nın önünde, Asya’nın üçüncüsü
Türkiye, organize suç endeksinde tüm Avrupa ülkelerini geride bırakarak kıtanın en yüksek suç yoğunluğuna sahip ülkesi oldu.
Asya genelinde Myanmar (8,08) ve Lübnan (7,30)’ın ardından 3. sırada yer aldı.
Ardından Kenya, Irak, Honduras ve Brezilya geliyor.
En düşük risk puanlarına sahip ülkeler ise küçük ada devletleri: Tuvalu (1,53), Nauru (1,72) ve Liechtenstein (2,10).



