DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan gündeme dair açıklamalarda bulundu. Doğan, Kürt meselesinin çözümü için Meclis’te kurulan komisyonun İmralı’ya gitmesi konusundaki çağrısını yeniledi. Doğan, geçmişte yaşananlara da dikkat çekerek, “Yeni bir yaşam modelinden bahsediyoruz” dedi.
HABER MERKEZİ – DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Rûdaw’dan Rawin Sterk’in sunduğu Gel Anlat programında gündeme dair konuştu. Doğan, ‘Komisyon, Öcalan’la görüşecek mi?’ sorusuna yanıt vererek, “Öcalan’la görüşmeyi yalnızca gidip bir dinleme yapıp gelmek gibi düşünmemek gerekir” dedi.
“TÜRKİYE BU EŞİĞİ GEÇMELİ…”
Sürece ilişkin, “Tam bir eşiğin kalbindeyiz. O yüzden önemli bir yerdeyiz” diyen Doğan, “Türkiye bu eşiği geçmeli. Niye geçmeli? Mesela işte şimdi en aktüel tartışmalardan birini, komisyon Öcalan’a gidecek mi gitmeyecek mi tartışması. Şimdi bu bir aktüel tartışma değil. Bu aslında tarihsel bir tartışma aynı zamanda bizim için baktığınızda. Çünkü bu bir dönemle yüzleşmek demek. Gitmek… Önerilerini dinlemek… Doğrudan bu önerilerin Meclis’e gelmesi, tartışılması… Yalnızca 52 yıllık çatışmalı dönemi de ilgilendiren bir durumdan bahsetmiyoruz. Bakınız en az 100 yıllık devasa bir meselenin çözümünden bahsediyoruz” diye konuştu.
“YENİ BİR YAŞAM MODELİNDEN BAHSEDİYORUZ”
Doğan, yüzleşme çağrısında bulunarak şöyle devam etti: “Onlarca yılı çatışmalı geçmiş. Binlerce insanın ne yazık ki hayatını kaybetmesine neden olmuş. Milyonlarca insanın yerinden yurdundan edilmesine neden olmuş. İnsanlar kendi topraklarında neredeyse mülteci hale gelmişler. Şimdi bunlarla yüzleşmekten, bunlara yeni bir formül bulmaktan, yeni bir yaşam modelinden bahsediyoruz. Tam böyle bir zamanda Öcalan’la görüşmeyi yalnızca gidip bir dinleme yapıp gelmek gibi düşünmemek gerekir. Tüm bunların yüzleşildiği ve bundan sonra başka bir eşiğe geçildiğine ilişkin çok güçlü bir emare olarak kabul etmek gerekir.”
ANADİLDE EĞİTİM BAŞLAR MI?
‘Bu sürecin sonunda anadilde eğitim başlar mı?’ sorusuna Doğan şu yanıtı verdi: “Hak ve özgürlükler meselesi bizim için ne bir pazarlık meselesi ne bir “al-ver” meselesi; böyle bir mesele değil. Evet mücadele alanlarımızdan biri ama bir pazarlık meselesi değildir hak ve özgürlükler meselesi. Zaten olması gereken bir şeyi böyle bir pazarlık konusu da yapmayız. Öncelikle bunu söyleyelim. İktidar açısından bu meseleye nasıl yaklaştığı, nasıl baktığı pratiği ile ortada zaten. İşte bir yandan “bilinmeyen dil” olarak Meclis’in resmi tutanaklarında kayda geçiyorsunuz. Barış Anneleri böyle bir yüzyılda hâlâ anadili hakkını konuşuyor olmanın da ne kadar çelişkili bir durum olduğunu komisyonda anlattılar.”
KOMİSYON İMRALI’YA GİDECEK Mİ?
Peki komisyon Öcalan’la görüşmek için İmralı’ya gidecek mi? Doğan bu soruya şu yanıtı verdi:
דTavrını açıklayan ve açıklamayan siyasi partiler var. Yalnızca buna baktığımızda bile kimlerin mütereddit kaldığını görebiliriz. İktidar bloku hiçbir tartışmaya mahal bırakmamalı. Açık bir şekilde tavrını söylemeli ki Milliyetçi Hareket Partisi söyledi; ‘Komisyon İmralı’ya gidip Öcalan’la görüşmeli. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak hazırız’ dedi. Biz DEM Parti olarak zaten hazırız. Komisyon çağrısı yapan ve komisyonun mutlaka Öcalan’ı dinlemesi gerektiğini söyleyen ilk siyasi partiyiz biz. Yine DEVA Partisi’nin açıklamasını biraz önce hatırlattım size. Şimdi geriye, orada grubu bulunmayan siyasi partiler de var. Onların çoğu zaten komisyonun İmralı’da Öcalan’la görüşmesi gerektiğini defalarca açıkladılar. Verdikleri söyleşilerde de söylediler bunu. EMEP de söyledi, TİP de söyledi. Fakat gelelim Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Cumhuriyet Halk Partisi mesela bugüne kadar komisyonun İmralı’ya gitme ve Öcalan’la görüşme konusundaki yaklaşımını kamuoyuyla hatırladığım kadarıyla paylaşmadı.”



