DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Duhok’ta düzenlenen forumda konuştu. Kürt meselesinin çözümüne ilişkin başlatılan sürece destek verdiklerini söyleyen Abdi, “Biz Türkiye için bir tehdit olmadık, olmayacağız” dedi. Abdi, barış sürecinin sadece Türkiye için değil, tüm Orta Doğu için bir şans olduğunu vurguladı.
HABER MERKEZİ – Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Duhok kentinde düzenlenen 6’ncı Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’nda açıklamalarda bulundu.
Abdi, hiç kimse için tehdit oluşturmadıklarını söyleyerek, “Rojava ve diğer bileşenlerle, diğer parçalardaki Kürtlerin katılımıyla IŞİD’e karşı savaştık. Orta Doğu’daki barış sürecinde de Kürtler başat rol oynamak istiyor” diye konuştu.
“AYNI FIRSATIN BİZİM İÇİN DE GEÇERLİ OLMASINI İSTİYORUZ”
Duhok Kürdistan Amerikan Üniversitesi öncülüğünde gerçekleştirilen foruma, Irak Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Irak Başbakanı Mesrur Barzani, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin yanı sıra Ortadoğu ve dünyanın çeşitli ülkelerinden yüzlerce lider, siyasi temsilci, diplomat ve akademisyen katılıyor.
Türkiye’den ise Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri ve AKP milletvekilleri ve HÜDA-PAR’ın yanı sıra Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun da foruma katıldı.
Forumda konuşan Mazlum Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye’deki güncel gelişmeler ile bölgesel dinamiklere dikkat çekti.
“Uluslararası toplum, Suriye’nin yeniden inşası için Şam yönetimine bir şans tanıdı” diyen Abdi konuşmasında şunları söyledi:
“Aynı fırsatın Rojava ve bizim için de geçerli olmasını istiyoruz. Biz kimseye saldırmadık ve hiç kimse için tehdit olmadık. Suriye güvenlik güçleri içinde yer almamız bir tehdit olarak görülmemeli. Aksine Suriye ordusu içerisinde varlığımız, komşu ülkeler açısından da bir güvenlik ve istikrar unsurudur. Bazı konularda halen anlaşmazlıklar bulunuyor. Eğer ittifak sağlanırsa 10 Mart Anlaşması hayata geçirilebilir. ABD’deki görüşmeler temelinde yeni bir sistemin kurulması için çabalar yoğunlaştırılmalı. Yıl sonuna kadar diyalog sürecini başarıya ulaştırmak zorundayız. Rojava ve diğer bileşenlerle, diğer parçalardaki Kürtlerin katılımıyla IŞİD’e karşı savaştık. Orta Doğu’daki barış sürecinde de Kürtler başat rol oynamak istiyor.”
“BARIŞ SÜRECİ TÜM ORTA DOĞU İÇİN BİR ŞANS”
Abdullah Öcalan’ın süreçteki rolüne değinen Abdi konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Önder Apo’nun [Abdullah Öcalan] İmralı’da başlattığı barış süreci, sadece Türkiye için değil, tüm Orta Doğu için bir şanstır. Bu süreci destekliyoruz. Kürdistan Bölgesi her zaman yanımızda oldu. Başkan Mesud Barzani’nin Rojava’daki Kürt diyaloğuna katkı sunmasını ve Türkiye’deki barış sürecini desteklemesini takdir ediyoruz. Bu desteğin devamını bekliyoruz.”
“TÜRKİYE İÇİN TEHDİT OLMAYACAĞIZ”
Mazlum Abdi, Türkiye ile ilişkiler konusunda mesajlar verdi: “Suriye güvenlik güçleri içinde yer almamız bir tehdit olarak görülmemeli. Aksine Suriye ordusu içerisindeki varlığımız komşu ülkeler için güvenlik ve istikrar unsurudur. Biz Türkiye için bir tehdit olmadık, olmayacağız. Türkiye’nin Demokratik Suriye Güçleri’ni tehdit olarak görmemesi gerekir.”
“MERKEZİ SİSTEME DÖNMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”
Suriye’de kurulacak sisteme ilişkin de konuşan Abdi, “Suriye sistemi konusunda tartışmalar sürüyor. Biz Esad dönemindeki merkezi sisteme dönmesine izin vermeyeceğiz. 15 yıllık savaştan sonra merkezi olmayan bir sistem kurulmalı, bileşenler kendini yönetmelidir” dedi.
×
“YENİ BİR SİSTEMİN KURULMASI İÇİN ÇABALAR YOĞUNLAŞTIRILMALI”
Abdi, ABD’de yapılan görüşmelerin bu yeni sistemin kurulmasına destek sağlaması gerektiğini de belirterek şunları söyledi:
“ABD’deki görüşmeler temelinde yeni bir sistemin kurulması için çabalar yoğunlaştırılmalı.Yıl sonuna kadar diyalog trenini başarıya ulaştırmak zorundayız.”
İLHAM AHMED: ŞAM, SÜRECİ TERSİNE ÇEVİRİYOR
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı İlham Ahmed ise forumda yaptığı konuşmada, “Kürt sorunu 100 yıldır çözülemedi, Kürtler hala haklarına sahip değil. Suriye’de rejim başından beri bu tutumu sürdürüyor. Yönetim yetkinin yalnızca kendi elinde olacağını söylüyor ve bu durum sorunların kaynağıdır. Şam, süreci tersine çeviriyor bu nedenle biz diyaloğa yanaşamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ahmed barış sürecinde kadınların rolüne de dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınların içinde yer almadığı bir barış kalıcı olamaz. Barış için iletişim ve eğitim çalışmaları çok önemlidir” dedi.
Merkezi bir sistemde tüm hakların görmezden gelindiğini vurgulayan Ahmed, “Tek dil ve tek renk anlayışıyla yönetilen bir Suriye’de sorunlar çözülemez. Öncelikle zihniyet değişmeli ve Suriye halklarının hakları gözetilmelidir” çağrısında bulundu.
